Myanmar’da mart ayı sonunda meydana gelen ve en az 3.700 kişinin ölümüne yol açan 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından, ülkenin askeri cunta yönetimi ateşkes ilan etti. Ancak bu ateşkesin hemen ardından ordu, saldırılarına devam etti.
BBC ekibi nisan ortasında doğudaki Karenni eyaletine girerek, direnişçilerin kontrolündeki bölgede 10 gün boyunca ordu tarafından gerçekleştirilen günlük ateşkes ihlallerine tanık oldu. Roket ve havan saldırılarında siviller ve direnişçiler hayatını kaybetti.
Bu saldırılardan biri, dört yaşındaki oğluyla birlikte evine dönmeye çalışan 45 yaşındaki Khala’nın yaşamını yitirmesiyle sonuçlandı. Eşi Mala, “Güvende olduğunu düşündüğü yerde öldü” dedi. Khala, cephane ateşiyle hayatını kaybederken, aynı gün mahallede dört kişi daha ordu uçaklarının bombardımanıyla öldü.
‘Ateşkes bir şaka’
Karenni Ulusal Savunma Gücü (KNDF) savaşçılarından 23 yaşındaki Stefano, ateşkesi “şaka” olarak nitelendirdi. “Askerler, dronlar, jetlerle saldırmaya devam ediyorlar. Başından beri askeri yönetime inanmadık, şimdi de inanmıyoruz” dedi.
BBC, ordu saldırılarında tarım arazilerinde ölen sivillere, yaralanan direnişçilere ve sığınaklarda tedavi edilen hastalara tanıklık etti. Bir yerel doktor, ateşkes ilanından bu yana savaş kaynaklı yaralanan 12 kişiyi tedavi ettiğini, ikisinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Depremden çok ordu korkutuyor
Karenni’de deprem sonrası oluşan dev sinkhole (çökme çukuru) ve artçı sarsıntılara rağmen, halk en büyük tehlikenin askeri saldırılar olduğunu belirtiyor. Mobeye kasabasında, çocuklar füze parçalarıyla oynarken, köylüler tarlalarda roket patlamalarının izlerini taşıyor.
Bölgedeki bir papaz, “Yukarıdan gelen tehlike daha büyük. Gökyüzünde savaş uçakları varken neyin düşeceğini asla bilemezsiniz” dedi.
Ateşkes kağıt üzerinde kaldı
Ordu, ateşkese rağmen saldırıları sürdürürken, direniş grupları yalnızca savunma amaçlı karşılık verdiklerini söylüyor. Direnişçiler, gerçek bir ateşkese ancak cunta yenildiğinde inanacaklarını belirtiyor.
