Acı bir kayıp: Fadıl da gitti…
Hicri İzgören 1 Mayıs 2025

Acı bir kayıp: Fadıl da gitti…

Bir güzel insanı, bir yazar ve şairi, bir dostu ve aynı zamanda bir emekçiyi -tam da bir emek mücadelesi olan günde, 1 Mayıs’ta-  kaybettik.

Bir süredir kanser tedavisi gören Fadıl Öztürk geride şiirler ve insana dair  güzel bir imge bırakarak aramızdan ayrıldı.

Hayatı zorluklarla acılarla geçti. Her daim hayatın içinde, en bunaltıcı zamanlarda bile serinletici bir selam oldu çevresine.

 

***

1955 Dersim doğumlu olan Fadıl Öztürk, 12 Eylül’de tutuklanmış ve birçok cezaevinde 10 yıl hapis yattıktan sonra 1991’de af yasasıyla dışarı çıkmıştı. Öztürk, cezaevinde hazırladığı Suyu Uyandırın Sesim Olsun adlı şiir dosyası ile Enver Gökçe Şiir Ödülünü almıştı.

Cezaevinden çıktıktan sonra Piya Kolektifi içinde yer alan Öztürk, Piya Yayınları adı altında şiir kitapları yayınladı. Ütopiya ve Kunduz Düşleri’nin yanı sıra birçok derginin mutfağında çalıştı.

Yayımlanmış kitapları: Suyu Uyandırın Sesim Olsun (Şiir, 1989), Esmer Bir Acı (Şiir, 1995), Hep Kuzeydi Gözlerin (Şiir, 2000), Ateşe Konuş Küle Ağla (Yazılar, 2003) Benden Adam Olmaz (Şiir, 2004) Saatli Muhalif Takvimi (Yazılar, 2020) Ağacını Yakan Kibrit Çöpüdür İnsan (Şiir, 2022)

“Gülendir insan, ağlayandır, inleyendir

kapıyı vurup giden, bastırılmayan isyandır insan

bazen her yanından iyilik akar, bazen kötülüğe gövde

ağacını yakan kibrit çöpüdür insan.”

***

O aynı zamanda bir emekçi, bir demirci ustasıydı. “Devrimci olarak ayrıldığım kente, demirci olarak döndüm” diyordu. Evet ayrıldığı ve demirci olarak döndüğü Dersim’de inşaatlarda demirlere şekil verdi bir süre. Sonrasında İzmir’e yerleşti. O süre boyunca da gazete ve dergilerde yazılar yazdı, şiirler yayınladı:

Gitmekle kalmadın, benimle bir şarkının arasını açtın…

yüzümün bir tarafı geldiğim yerlerde sabah,

diğer tarafı gidişinle güneşin battığı akşamüstü.

gölgem bile yok, bıçağıma yaslanmışım…

bıraktığın gibi durmuyor bu şehir.

bu şehir vurulmuş bir arkadaş gibi,

beni şehri sarınca sabah, şehir beni sarınca akşam olmuyor.

gitmekle kalmadın, benimle bu şehrin arasını açtın.”

***

2018’de Artı Gerçek Gazetesi’ndeki yazılarından dolayı İzmir’deki evinde gözaltına alındı. Yargılama sonucunda 1 yıl 10 ay ceza alan Öztürk’ün cezası 5 yıl süre ile ertelenmişti.

Toprağından kopmadan hep evrensel olanı seslendirmeye çalıştı:

“yüzümün bir tarafı bir kıtada latin

diğer tarafı karşı kıtada uykusuz asyalı

ışık bile yok, ateşe yaslanmışım

vurulmakla alıp götürmedin,

insanla beraber doğup büyür ölüm.

benim uykum ölüm, senin ölümün uykum olmuyor.”

***

 “Bir adımızın olması değil, giydiğimizde bize yakışan bir hayatımızın olmasıdır, önemli olan.” demişti. Ve gerçekten adına yakışan bir duruş gösterdi.

Bir yıl önce akciğer kanseri teşhisi konmuş ve tedavi süreci başlamıştı. Tüm çabalara ve direnmesine rağmen 1 Mayıs’ın ilk saatlerinde, hastalığa yenik düştü.

Fadıl iiçin İzmir / Narlıdere Cemevi’nde bir tören düzenlendi. 02 Mayıs Cuma günü İzmir / Bayındır – Gaziler köyünde toprağa verilecek.

Yazdıkları ve hayata kattığı değerleriyle yaşayacak.

Anısına saygıyla.

* ilketv.com.tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar İlke TV’nin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.