• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Dicle Anter: Sırrı gerçeklerle yüzleşilmesi için savaştı

Dicle Anter: Sırrı gerçeklerle yüzleşilmesi için savaştı

Dicle Anter, yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder’in barış uğruna verdiği mücadeleye dikkat çekerek, “Toplum gerçeklerle yüzleşmeden barış mümkün olmaz” dedi.

Dicle Anter: Sırrı gerçeklerle yüzleşilmesi için savaştı
Dicle Anter: Sırrı gerçeklerle yüzleşilmesi için savaştı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 9 Mayıs 2025 12:37

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, 3 Mayıs’ta yaşamını yitirmişti. Önder, ardında Türkiye’nin yıllardır çözüm bekleyen Kürt meselesine yönelik barışçıl çözüm mücadelesini miras bıraktı. DEM Parti’nin il ve ilçe örgütlerinde kurulan taziyelere binlerce kişi katılırken, Dersim’deki taziyeyi ziyaret edenler arasında Musa Anter’in oğlu Dicle Anter de yer aldı.

Anter, Önder ile 2011 yılında tanıştığını ve onunla yaptığı sohbetlerin, barış ve adalet üzerine olduğunu ifade etti. “Sırrı Süreyya Önder’i sadece siyasetçi olarak tanımıyoruz. O aynı zamanda şair, yazar, yönetmen ve halkın acılarını dile getiren bir figürdü” diyen Anter, mizah yönünün de babası Musa Anter’i hatırlattığını söyledi.

‘Mizah yönü babamı anımsatıyor’

Anter, Önder ile Cihangir’deki evinde yaptığı uzun bir sohbeti hatırlatarak, “Sanattan, babamdan konuştuk. Çok eleştirel ve mütevazı bir sohbetti. Önder, cezaevi sürecinde yaşadığı işkencelere rağmen barış için mücadele etmeye devam etti. Bu duruşu onu özel kılıyordu. Sırrı tam anlamıyla bir ‘barış savaşçısı’ idi” ifadelerini kullandı.

Toplumun gerçeklerle yüzleşmeden barışın sağlanamayacağını vurgulayan Anter, “Sırrı Süreyya Önder bu ülkede iltihaplanmış gerçeklerle yüzleşilmesi için savaştı. ‘Denklemi baştan yanlış kurarsanız, sonucu da yanlış çıkar’ derdi. Bu nedenle denklemin baştan kurulması gerekir ki barış, adalet, sağlık ve eğitimden söz edebilelim” dedi.

‘Hepimizin katkı sunması gerekiyor’

Demokrasinin sağlanması için siyasi aklın şart olduğunu belirten Anter, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplumda nefret ve ayrımcılık derinleştirildi. Gençliğin bu düzeni sorgulaması ve barış için ayağa kalkması gerekiyor. Barış sadece sözle değil, uygulamayla mümkündür. KHK’ler, kayyumlar gibi adaletsiz uygulamalar barışın önünü kesiyor. Bu nedenle hepimizin barışa katkı sunması şart.” (MA)