Yazar Elif Şafak, İngiltere Parlamentosu çatısı altında faaliyet gösteren Centre for Türkiye Studies (Ceftus) tarafından düzenlenen bir etkinlikte konuştu. Etkinlikte, son romanı “Gökyüzünde Nehirler Var” ve bu romanın başkahramanlarından biri olan Ezidi kız Narin üzerine açıklamalarda bulundu.
Rûdaw’ın haberine göre Şafak, romanı kaleme almadan önce 2014 yılında IŞİD tarafından Ezidilere yönelik gerçekleştirilen saldırılar üzerine kapsamlı bir araştırma yaptığını belirtti. “Romanımda Narin adında, Türkiye’de yaşayan bir Ezidi kızı, 2014’te IŞİD Ezidi azınlığa karşı soykırım başlattığında büyükannesiyle birlikte Irak’a yolculuk ediyor” diyen yazar, Ezidilerin yaşadığı trajediyi anlamaya ve anlatmaya çalıştığını ifade etti.
‘Ezidiler tarih boyunca yanlış anlaşıldı’
Ezidilerin tarih boyunca en çok yanlış anlaşılan ve zulüm gören topluluklardan biri olduğunu vurgulayan Şafak, bu halkın kendi tarihinde 72 katliamdan söz ettiğini aktardı. Yazılı edebiyat yerine sözlü kültürün daha baskın olduğu Ezidi toplumunda, toplumsal hafızanın yaşlı bireyler tarafından taşındığını belirtti.
‘IŞİD hafızayı hedef aldı’
“IŞİD Ezidilere yönelik ilk saldırısını sularını zehirleyerek başlattı. Ardından toplumdaki tüm yaşlıları öldürdüler,” diyen Şafak, yaşlı neslin yok edilmesinin aynı zamanda toplumsal hafızanın da yok edilmesi anlamına geldiğini söyledi. “Eğer toplumsal hafızayı öldürürseniz, toplumsal kimliği öldürmüş olursunuz” ifadelerini kullandı.
‘3 bine yakın Ezidi kadın hâlâ kayıp’
Şafak, halen 3 bine yakın Ezidi kadının kayıp olduğunu hatırlatarak, o dönemde savunmasız erkeklerin öldürüldüğünü, kadın ve çocukların ise kaçırıldığını belirtti. Romanı yazarken insan hakları aktivistleriyle, Ezidi ailelerle çok sayıda görüşme yaptığını aktaran yazar, “Bu süreçte çok fazla şey öğrendim. Bu da bir noktada sezgiyle, hayal gücüyle ve karakterlerinizle hareket ettiğiniz bir yaratım sürecine dönüşüyor” dedi.