CHP’nin İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlattığı ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ buluşmalarını sürdürüyor.
Bu mitinglerde yeni adres, CHP’li belediyelere yönelik yürütlen 5. dalga operasyonlarında belediye başkanının tutuklandığı Gaziosmanpaşa oldu. Saat 20.30’da başlayan miting, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlendi.
Ekrem İmamoğlu’nun mesajı
Ekrem İmamoğlu’nun Gaziosmanpaşa’ya mesajını CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu. İmamoğlu’nun mesajı şöyle:
“Sevgili Gaziosmanpaşalılar. Benim iyi kalpli, cesur hemşerilerim. Zor zamanlardan geçiyoruz. Milletin iradesi taarruz altındadır. Demokrasimiz hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Hukuk yerle bir edilmiş, adalet can çekişmektedir. Bu en ağır şartlar altında bile hiç birimiz bir korku, bir yılgınlık yok. Çünkü bugün yaşadıklarımızın vadesi bir iktidarın son çırpınışları olduğunu biliyoruz. Onları millete veremeyecekleri hesapları var. Onun için korkuyorlar ama biz korkmuyoruz, yılmıyoruz. Çünkü haklıyız ve güçlüyüz.
Korkmuyoruz, yılmıyoruz, çünkü millete veremeyeceğimiz tek bir hesabımız bile yok. Ve Avcılar Belediye Başkanımız Utku Caner Çaykara’nın da veremeyeceği tek bir hesap bile yok. Hakan ve Utku bizim bir yıldır belediye başkanlığı görevini yürüten çok değerli genç arkadaşlarımızdır. Onların olmadığı gibi 30 yıllık belediye başkanı, yerel yöneyimler duayeni Büyükçekmece Belediye Başkanımız Hasan Akgün abimizin de veremeyeceği tek bir hesap yok.
Ceyhan Belediye Başkanımız Kadir Aydar’ın, Seyhan Belediye Başkanımız Oya Tekin’in ve tutuklanmış tüm diğer belediye başkanlarımızın, çalışanlarımızın da veremeyeceği tek bir hesap bile yok.
Millet adına karar veren bağımsız mahkemelerde yargılanmaktan gocunmayan insanlarız. Yeter ki amaç gerçeği ortaya çıkartmak, adaleti sağlamak olsun. Ama bugün bizi bağımsız mahkemeler değil, bir avuç iktidar sahibi ve onların medyası yargılamaya kalkıyor.
Biz yargılanmıyoruz, biz peşin peşin suçlu ilan ediliyor. Sistemli iftiralara, organize yalanlara maruz kalıyoruz. Biz yargılanmıyoruz. Biz bir daha asla seçim kazanamayacak bir avuç insan önümüzdeki seçimi kazansın diye rehin tutuluyoruz. Bizim tutuksuz yargılanmamıza bile cesaretleri yok. Çünkü işimizi yapmamızdan korkuyorlar. Belediyecilikte yarışamadıkları, millet bizi tercih ettiği için korkuyorlar. Bizim tutuksuz yargılanmamıza cesaretleri yok. Çünkü sokakta, çarşıda vatandaşla iç içe olmamızdan korkuyorlar. Bütün o yalanlarına, iftiralarına milletin gözünün içine baka baka vereceğimiz cevaplardan korkuyorlar. Korksunlar. Milli iradeyle kavgaya tutuşanlar, milletin aksi istikametinde yürüyenler elbette ki korkacaklar.
Millet bunları vicdanlarında mahkum etmiştir, sandıkta da mahkum edecektir. Sandık gelecek, herkes yaptıklarının hesabını verecek. O gün geldiğinde bir pazar günü adalet hasreti ile sandıklara koşacağız ve hep birlikte özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin iktidarını kuracağız. Yoksulluğu, çaresizliği, umutsuzluğu bu topraklardan söküp atacağız. Adil, özgür ve müreffeh bir ülkede hep birlikte güven içinde yaşayacağız. Her şey çok güzel olacak.”
Özel: Eylem yapmaya geldik
İmamoğlu’nun mesajının ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Buraya birilerinin gözüne girmeye veya miting yapmaya değil eylem yapmaya geldik” dedi.
Özel’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Hakan 37 yaşında genç bir siyasetçi. 7 sene önce bu meydanlarda bütün partilerin kurduğu stantlarda Hakan ve babasıyla beraber geziyordum ben. O zamanlar burası Ak Parti’nin kalesi. 1963’ten beri 12 tane seçim olmuş, bir tek 89’da kazanmışız. Ama kusuru Gaziosmanpaşa’da bulmamışız, kendimizde aramışız.
Hakan gibi bir ilçe başkanına siyasi yatırımı yapmışız, görevi vermişiz. Çalışmış, babasının hediyelik eşya dükkanında esnaflık yaparak büyümüş bir çocuk. Ticaret yapıyor. Şurada bir kişinin gözüne bakamayacağı, arkasında kötü konuşacağı bir hikaye bırakmamış. Aday olmuş, seçime girmiş, arkadaşının arabasıyla kampanya yapmış. Yoksul mahalleleri tek tek gezmiş. Sorunları bildiğini söylemiş, nasıl çözeceğini anlatmış. Seçim kampanyasına arkadaşlarının, partililerinin verdiği şahsi araçlarla kampanyayı götürmüş. Tıkandığı yerde eşinin kolundaki bileziği satmış, parti için kampanya yapmış…”
‘Gaziosmanpaşa’yı 100 kere saydırdılar’
“Seçim gecesi olmayacak şeyi başarmış. Bir bakmışlar seçimde o Ak Parti’nin kalesi denilen yerde Hakan kardeşim bin farkla önde. Sandıkta çamur, ilçe seçim kurulunda çamur. Koca Hatay’da iki bin fark var. Bütün sandıklarda itiraz var. Birini saydırmayanlar, Gaziosmanpaşa’da 100 kere sandık saydırdılar. Günlerce saydırdılar bütün oylara bir daha baktılar ama Hakan’a mazbatayı vermek zorunda kaldılar. O günden bugüne hazmedemiyorlar ve nasıl yaparız, Gaziosmanpaşa’yı Hakan’ın elinden alırız? O oyunlara bakıyorlar.”
‘Aziz İhsan Aktaş’ın başvurusu 1 Nisan’dan önce kabul edilmiş’
“İşte şimdi özellikle Gaziosmanpaşa’daki durumu bir açık anlatmak lazım. Bütün Türkiye’nin bilmesi lazım. Biz yeniden oyları sayarken, 1 Nisan sabahı önceki belediye başkanı, Aziz İhsan Aktaş denilen kişinin bir başvurusunu… 1 Nisan sabahı bir evrak yollamış. Belediye Meclisi’nde Ak Parti-MHP çoğunluğu var. Evrak sisteme girmiş, Hakan mazbatayı alınca önünde görmüş. ‘Bu ne?’ demiş. Belediye Meclisi’nde Haziran ayında bu başvuru eski belediye başkanının belediye meclisine yolladığı Ak Parti ve MHP’li bütün belediye meclis üyelerinin de o y verdiği kararlar bu Aziz İhsan Aktaş’ın hepinizin bildiği benzin istasyonundaki yer ile ilgili karar çıkmış. Hakan’ın belediye başkanlığı döneminde başvuru yok, yapılan işlem yok. Meclis’e gitmiş, AKP-MHP’nin oylarıyla Meclis’ten geçmiş.”
‘Aziz İhsan’a Aktaş’a diyorlar ki ‘İftira at, seni serbest bırakalım’
“Tutukladıkları bu dosyada, bu Aziz İhsan’a Aktaş’a diyorlar ki ‘iftira at, seni serbest bırakalım’. Ben dedim ki ya olacak iş mi? Aziz İhsan Aktaş, o dosyada suç örgütü lideri. Suç örgütü lideri itiraf ederse, örgütü o kurmuş, nasıl dışarı çıkar? Sen anlat, çünkü maksat Gaziosmanpaşa Belediyesi için kumpas kurmak ya. Aziz İhsan Aktaş demiş ki, ‘Ben belediye başkanına şu kişi ortağım kanalıyla söyledim. Ortağım, bir aracı kullanarak belediye başkanına rüşvet verdi’. Ne zaman verdi? Olay olduktan altı ay sonra verdi. Başvuruyu başka belediyeye yapıyor. Sevki yapıyorlar. Ak Parti-MHP geçiriyor. Hakan altı ay sonra olmuş bitmiş işin güya rüşvetini alıyor.
Bu savcılıktaki kumpasçılar Hakan’ın baz kaydıyla, iftiracının ortağının baz kaydını koymuşlar. Güya aynı istasyondan çekince sen berabersin demek diye kabul ediyorlar. Bir yılda üç gün aynı bazdan bir araya gelmişler. Adam diyor ki, ‘Bu ikinci kişi aracılığıyla rüşvet verdi. Bu iki gün görüldüler, üçüncü gün de rüşveti aldılar’. İddia bu. Gerçek ne? Diyor ki, ‘Bir kez belediyeye hayırlı olsuna iş adamlarına geldiğindeki grup hariç, belediye dışında bir kez göz göze geldiysem, yan yana geldiysem, el sıkıştıysam, on metre mesafeden göz göze geldiysem beni, Taksim’de asın’ diyor Hakan.”