İsrailli yazar Ben Dror Yemini, Başbakan Benyamin Netanyahu ile aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in izlediği savaş stratejisinin İsrail’i “benzeri görülmemiş bir çöküşe” götürdüğünü belirtti.
Yemini, İsrail gazetelerinden Yediot Ahronot’ta yayımlanan makalesinde, “İsrail ordusu Gazze bataklığına saplandı, askerler ise hedef haline geldi.” ifadelerini kullandı.
Makalesinde ismini vermediği bir İsrail askerinden alıntı yapan Yemini, şunları aktardı: “Daha fazla Filistinlinin öldürülmesi İsrail’in durumunu iyileştirmeyecek, tam tersine zarar veriyor. Çünkü siyasi zarar, askeri faydadan çok daha büyük.”
Yemini, savaşın ana hedefi olarak gösterilen Hamas’ın “henüz ortadan kaldırılmadığını ve hala bir ahtapot gibi varlığını sürdürdüğünü” belirtti.
Yemini, “Artık Hamas bir gerilla savaş örgütüne dönüştü. Bu durum, örgüt üyelerinin saklandığı, İsrail askerlerinin ise açıkta kaldığı bir dengesizlik oluşturuyor. Bu tablo Hamas’ın lehine işliyor” diye yazdı.
İsrailli analist ayrıca, Mısır’ın Gazze’nin yeniden inşası için sunduğu planı da hatırlatarak bu girişimin “siyasi bir aşamaya geçilmesini” öngördüğünü belirtti.
Söz konusu plana göre, 53 milyar dolarlık bir bütçeyle 5 yıllık süreçte Gazze’de yeniden yapılanma sağlanacak, teknokratlardan oluşan bir hükümet kurulacak ve Arap barış güçleri bölgede konuşlandırılacak.
Plan, savaşın sona ermesini ve tüm esirlerin serbest bırakılmasını da içeriyor.
“Bu plan, herhangi bir zorunlu göç olmaksızın ‘Akdeniz’in incisi’ olacak yeni bir yapı kurmayı hedefliyor” ifadesini kullanan Yemini, Mısır planının alternatifi olarak İsrail’in sahada gerilla savaşına girmeyi öngören stratejisini göstererek, bunun uzun ve yıkıcı bir sürece işaret ettiğini vurguladı.
Plan, Gazze’deki Filistinlilerin yerinden edilmeden bölgenin yeniden inşasını hedefliyor. Ancak İsrail ve ABD bu plana karşı çıkarak, ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistinlilerin Gazze’den çevre ülkelere, özellikle Mısır ve Ürdün’e göç ettirilmesini öngören planında ısrar ediyor.
Bu plana hem Mısır ve Ürdün hem diğer Arap ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar karşı çıkıyor.