Suriye’deki Dürzilerin manevi lideri Şeyh Hikmet el-Hicri, Şam’daki yönetimin politikalarını ve 13 Mart’ta açıklanan ‘anayasal bildiriyi’ sert bir şekilde eleştirdi.
Hicri, “anayasal bildiri” olarak adlandırılan belgenin ‘zalimce’ ve Suriye’nin tüm bileşenlerini memnun etmekten uzak olduğunu belirtti. Şeyh Hicri, Şam yönetiminin Dürzi toplumunun taleplerini karşılamadığını ifade etti.
Rudaw’ın haberine göre Hicri, Suriye’de istikrarın sağlanması için idari yerelleşme ve merkeziyetsiz bir sistem gerektiğini vurguladı. Mevcut geçici yönetimin, Suriye’nin etnik, dini ve mezhepsel çeşitliliğini dikkate almadan hareket ettiğini savunan Hicri, “Bu yönetim tarzı, tüm bileşenler için bir denge kurmadıkça sürdürülebilir olmayacak. Sorunlar devam edecek” dedi. Şeyh Hicri, Şam’ın, halkın haklarını gözeten, yolsuzluktan arınmış bir sistem kurması gerektiğini belirtti.
Şam’a yönelik eleştirilerini sürdüren Hicri, “Onlar memnun oldukları izlenimini veriyorlar, ancak barışçıl, açık ve yurtsever taleplerimizi yerine getirmiyorlar” diyerek, halkın beklentilerinin karşılanmadığını ifade etti.
Dürzi lider, ‘anayasal bildirinin’, sadece Kürtler için değil, Sünniler de dahil olmak üzere tüm Suriye halkının bileşenleri tarafından kabul edilmediğini ve tamamen iptal edilmesi gerektiğini söyledi.
Suriye’nin çeşitliliğini bir güç kaynağı olarak gören Hicri, “Suriye’nin güzelliği, tüm din, mezhep ve etnik kökenlerden halkın birleşik bir kumaş oluşturmasındadır. Hicri bu, gurur, güzellik ve güçtür” dedi ve merkeziyetsiz bir demokratik sistemin, Suriye’nin geleceği için en uygun yönetim şekli olduğunu ifade etti.
Hicri, Kürtlerin Suriye’deki haklarına da değindi. IŞİD’e karşı mücadelede 12 binden fazla kayıp veren Kürtlerin, diğer Suriyeliler gibi haklarını talep etme hakkına sahip olduğunu belirten Hicri ayrıca, 2018’de IŞİD’in elindeki Dürzi esirlerin kurtarılmasında Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) oynadığı role övgüde bulundu ve bu girişimin “dürüstlük ve kardeşlik” göstergesi olduğunu ifade etti.
Şeyh Hicri Dürzi-Kürt ilişkilerinin de tarihsel bir temele dayandığını ve bu bağın korunması gerektiğini vurguladı.
Hicri, Dürzilerin Yemen ve Arap Yarımadası kökenli kadim Arap kabilelerinden geldiğini, ancak Kürtlerle dostluk ve ortak acıların kendilerini birleştirdiğini belirtti. “Atalarımızın tarihi bizi bir araya getirdi, nesillerin geleceği de bizi bir araya getirecek” diyen Hicri, Dürzi-Kürt dayanışmasının devam edeceğini belirtti.
