İlke TV’de yayınlanan “Güncel Yorum” programına katılan eski diplomat ve dış politika analisti Aydın Selcen, İsrail-İran gerilimini ve bu süreçteki aktörlerin pozisyonlarını değerlendirdi.
Banu Güven ve Denizcan Abay’ın sorularını yanıtlayan Selcen, İsrail Genelkurmay Başkanı ile Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın açıklamaları arasında ayrım yapılması gerektiğini belirterek, “Katz siyasi bir figür olarak farklı ajandalarla hareket ediyor olabilir ama Genelkurmay Başkanı sorumsuzca konuşmaz. O, yalnızca protokol icabı ‘sığınaklara inin’ demiş olabilir,” dedi.
‘Netanyahu saldırıyla siyasi ömrünü uzattı’
Selcen, saldırının Netanyahu’nun iç siyasetteki konumunu güçlendirdiğini söyledi:
“On iki gün önce saldırıdan saatler önce güvenoyu oylamasını iki oy farkla geçebilen Netanyahu, bu operasyon sayesinde yeni bir siyasi ömür kazandı. Duruma göre Katz ve Gideon Sa’ar gibi isimleri kolaylıkla kapı dışarı edebilir. Çünkü onların mecburen getirildiği koltuklar Netanyahu’ya güç kazandırdı.”
‘İran komuta kontrolünü yitirmiş görünüyor’
İran’ın içinde ciddi bir komuta kontrol zafiyeti olduğunu ifade eden Selcen, İsrail’in daha sonbaharda İran’ın hava savunmasını ortadan kaldırdığını, S-400’lerin devre dışı bırakıldığını hatırlattı.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump’la birlikte İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ı görüştürme çabası, Hamenei’ye ulaşılamadığı gerekçesiyle gerçekleşmedi ve bu bilgi yalanlanmadı. Bu durum İran’da bir dağınıklık olduğunu gösteriyor,” dedi.
‘İsrail hedeflerine ulaştı, devam etme niyetinde değil’
Selcen, İsrail’in İran’ın nükleer ve balistik kapasitesine yönelik asıl hedeflerine ulaştığını vurguladı:
“Artık bu bir yıpratma savaşı değil. İsrail, Fordo gibi sığınaklara gömülü nükleer tesisleri sığınak delici bombalarla vurdu. ABD’yi de sürece dahil etti. Bu noktadan sonra süreci uzatma isteği ne İsrail’de ne ABD’de var.”
‘İran içerde daha ceberrut hale gelebilir’
İran rejiminin bu süreçte daha da baskıcı bir yapıya evrileceğini söyleyen Selcen, şu değerlendirmede bulundu:
“İran rejimi uzlaşmayla ayakta kalamayacağını, uzlaşmazsa ülkesinin yerle bir olacağını gördü. Bu rejim bundan sonra dışa karşı daha ılımlı gözükürken, içeride çok daha ceberrut hale gelecektir. Bu daha baskın bir olasılık.”
‘İran rejiminin geleceği çatırdıyor olabilir’
İsrail’in 12 günlük saldırılarında Devrim Muhafızları karargâhlarının, Besiç karargâhlarının ve sembolik önemi büyük olan Evin Hapishanesi’nin girişinin hedef alındığını belirten Selcen, bunun İran halkına yönelik “burayı açtık, gerisi size kalmış” mesajı olduğunu ifade etti.
Ancak havadan bombardımanla bir rejim değişikliğinin mümkün olmadığını belirten Selcen, rejimin etnik çeşitliliğe dayalı yapısına dikkat çekerek, olası iç çatışmaların zemininin hazır olduğunu ama kısa vadede bir devrimin mümkün görünmediğini dile getirdi.
‘İranlılar rejime güvenmiyor, İsrail içeride rahat hareket etti’
Selcen, İsrail’in İran’daki istihbarat etkinliğine de değindi:
“İsrail İran’ın içinde nasıl cirit attıysa, bu da rejime ne kadar nefret duyulduğunu ve İsrail’le işbirliğine açık kesimlerin varlığını gösteriyor.”
