CHP’nin tutuklu belediye başkanlarına ve partili yöneticilere yönelik yargı operasyonlarına karşı düzenlediği ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitingi, seçilmiş belediye başkanı Zeydan Karalar’ın tutuklandığı Adana’da gerçekleşti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de katılımıyla düzenlenen mitinge, milletvekilleri, belediye başkanları, partililer, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, geçtiğimiz hafta sonu İstanbul merkezli yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmış, dün sevk edildiği adliyede tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti. Aynı gün İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan Karalar, bugün Adanalılara cezaevinden bir mesaj gönderdi.
Seyhan Belediye Başkan Vekili Hasibe Akkan, tutuklu Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’in Adanalılara gönderdiği mesajı şu sözlerle paylaştı:
“Ben Oya Tekin. Geçen yıl halkımızın oylarıyla Seyhan Belediye Başkanı oldum. Bir iftiracının sözüne dayanılarak beni ve eşimi tutukladılar. Göreve geldiğim ilk günden bu yana tek hedefim vardı: Daha temiz, daha mutlu bir Seyhan. Giderleri kıstım, yanlış bulduğum uygulamaları sona erdirdim. Bu da bazı çıkar çevrelerinin düşmanlığını kazanmama neden oldu. Tehdit edildim ama boyun eğmedim. Size söz veriyorum, çocuklarınızın geleceği için gece gündüz çalışmaya ve her an ‘Seyhan’ demeye devam edeceğim. Şu an fiziksel olarak aranızda değilim ama kalbim sizlerle.”
Kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un görevden alındığını belirterek, “Eğer bir siyasi yapıda, bir partide işler kötü gidiyorsa faturayı iletişimcilere keserler. Fahrettin Altun gitti, TRT’yi değiştirecek, Anadolu Ajansı’nı değiştirecek, RTÜK’ü değiştirecek” dedi. Özel, “Ben bu milletin ferasetine, yüreğine ve bu iftiracılara karşı evlatlarına sahip çıkacağına hep inandım, görüyorum ki millet arkamızda. Erdoğan’ın arkasında gizli tanıklar, Trump, İsrail, bizim arkamızda millet var, Adana var, Türkiye var” ifadelerini kullandı.
Özel, konuşmasında şunları kaydetti:
“Adanalı Ali Dayı’yı anlatacağım. Ali Dayı demiş ki, ‘Ben Ramazanoğullarının torunlarından Ali. Çok kuşaktır Çukurova’da tarım yaparız. Zeydan’ı 45 derece sıcakta asfaltın başında gördüm, sel basan yerde çizmesiyle çamurun içinde gördüm. Şimdi Zeydan’a iftira etmişler, mahpus etmişler. Biz Adana’da güneşe dayanırız, sıcağa dayanırız, iftirayı gölge etseler geçip de altında durmayız, Zeydan’ın arkasında dururuz.’ Tayyip Erdoğan, Trump’a güvenme, Netanyahu’ya güvenme, Ali Dayı var ya Ali Dayı. Ali Dayı yenecek seni, Zeydan Karalar yenecek seni. Ekrem İmamoğlu yenecek seni.”
‘Ekrem Başkan’ın diplomasını geri alacağız’
Ekrem Başkan üniversite arkadaşlarıyla 11’e 11 maç yapabilir. 100 tanesini çağırıp iftar verebilir, sabahleyin 70’iyle kahvaltı yapabilir ama Erdoğan, bir üniversite arkadaşıyla bir sabah kahve içip fotoğraf atabilir mi? Oturup tavla oynayacak bir üniversite arkadaşı var mı? Çıkmadı. Milletin diplomasını sorgulayan Erdoğan’ın diplomasını sorguluyorlar. Her yola başvuruyoruz, davalar açıyoruz, Ekrem Başkan’ın helal yollarla aldığı diplomasını geri alacağız, bu diplomasızı da evine yollayacağız.”
‘Meclis milletin kanayan yarasını kapatmak için var’
“Bu ülkede her şeyi TÜİK belirliyor. Enflasyon yüzde 80, 40 diyor. Tayyip Erdoğan zamları buna göre veriyor hatta beklenti enflasyona göre veriyor, milletin cebine girmesi gereken paranın pek azı giriyor. 80 yaşında kıymetli bir amcam demiş ki, ‘Bu TÜİK, kul hakkı yiyor’. TÜİK, kul hakkı yiyor, ona emir veren Tayyip Erdoğan. Bütün emeklilerin, bütün emekçilerin, bütün memurların hakkını yiyor. O hakkın hesabını ondan hep birlikte soracağız. Asgari ücret 22 bin TL. Geçim olmuyor. 30 bin 250 TL istiyoruz, kanun teklifini verdik bekliyoruz. Emekliye seyyanen zam verildi geçen sene, tutmadılar. Seyyanen zam için kanun teklifini verdik, bekliyoruz. Emeklileri açlık sınırının altında süründürüyorlar. Her emekliye bir asgari ücret verilmesi gerekir, kanun teklifini verdik, bekliyoruz. AK Partililer ise tatile gitmeyi bekliyorlarmış. Meclis, milletin kanayan yarasını kapatmak için var. Yaraya merhem olmak için var. Yaraya tuz basmak için değil. Milletin yarasına tuz basan AK Parti, tatile girip kendini tuzlu sulara gömecekmiş. Yazıklar olsun size. Bu meclis kapanmadan derhal emekliye sahip çıkmalıdır.
Bir yandan etrafımıza ateş çemberi diyeceksin, iç cephe güçlü olmalı diyeceksin, iç cepheyi güçlendirelim diyeceksin, diğer yandan elinden gelen kötülüğü muhalefet partilerine, onların başkanlarına yapacaksın. Biz bu haksız tutuklamalardan, uzun süren tutukluluktan, bir türlü yazılmayan iddianameden, atılan iftiralardan şikayet ediyorduk. Aylardır söylüyoruz. Osmaniye’nin evladı Devlet Bahçeli nihayet dün çıktı dedi ki, ‘Bu kadar uzun tutukluluk olmaz, iddianameler yazılmalı, Özgür Özel’in dediği yapılmalı’. Ne diyor Özgür Özel? Biz evlatlarımıza, başkanlarımıza güveniyoruz. Siz de iftiracı savcınıza güveniyorsanız, yayını açın, yargılamaları TRT’den canlı yayınlayın. Devlet Bey böyle deyince ayrı düşmemek için Tayyip Bey de yarım ağızla, ‘İyi olur’ demiş. Mecliste kanun teklifimiz var. Meclis kapanmadan kanunu çıkartalım. Çünkü iftiradan yıldık, yalandan bıktık. Namusumuza, şerefimize, haysiyetimize yapılan bu saldırıyı geri püskürteceğiz. Hodri meydan. İşte o zaman herkes beyazı da siyahı da görecek. Biz 3 T’nin arkasındayız. Terörsüz ve demokratik Türkiye, tutuksuz yargılanma, TRT’den canlı yayın.”
‘AK Parti’nin üyeleri korkmasın’
“Adana’dan bütün Türkiye’deki AK Parti üyelerine sesleniyorum. Bir partiye oy veren, üye olan korkmasın. Ne zaman pişman oldun, bizim yanımızdasın, başımızın tacısın. Erdoğan’ı yolladığımızda, emekli maaşı bir asgari ücret olduğunda, CHP’liye de öyle AKP’liye de öyle. Asgari ücret 30 bin lira olsa CHP’li de doyacak, MHP’li de doyacak. Hal böyle olunca kimse korkmasın. Bunların zulmedenleri korksun, hırsızları korksun, yolsuzları korksun. Hepsinden hesap soracağız. Ama AK Parti’nin üyelerini bağrımıza basacağız. Onlar korkmasın. Onlar oy versinler, hep birlikte kurtulacağız. Ama bu yoksulluğu, bu zulmü, bu yalnızlığı, bu işsizliği hep beraber bitireceğiz.”
‘Sandığı istiyoruz’
Buradan sonra artık nereye çağrılırsak koşmanın, yan yana durmanın, kol kola girmenin, omuz omuza mücadele etmenin, bu iktidarı değiştirmenin, iktidara gelmenin zamanıdır. Hazır mısınız? Atatürk’ün partisi Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisi. Güya yenilmez Erdoğan. Girdiği her seçimi kazanan Erdoğan, girdiği son seçimi kaybetti. Ama ona karşı kaybetmeyen birisi var. Beylikdüzü’nü AK Parti’den alan, 31 Mart 2019’da Binali Yıldırım’ı yenen, seçim elinden alınınca, çalınınca ceketi çıkaran, gömleği sıvayan, Haziran’da bir daha kazanan, 800 bin farkla kazanan, beş yıl hizmet edip şimdi 1 milyon 100 bin farkla kazanan Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu geliyor. Ve bunun için ona engel olmak için her şeyi yapan Erdoğan’ın oyları yüzde 30’un da altına düştü. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum. Yüzde 29’la seni orada oturtmam, seni orada oturtmam. Yüzde 29’la orada oturamazsın. O yüzden 2 Kasım Pazar günü sandığı istiyoruz ve sesleniyoruz hep birlikte. Ey Erdoğan; ben milletim, ben milli iradeyim. Adayımı bırak, sandığı getir. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum.”