“Umut hakkı” kavramı, ömür boyu hapis cezalarının mutlaklaştırılmasının insanlık onuru ilkesine aykırı olduğu fikrine dayanır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Vinter v. Birleşik Krallık (2013) kararı bu hakkı tanımlayan mihenk taşıdır.
1. Umut hakkının hukuki temeli
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3. maddesi işkence ve insanlık dışı muamele yasağını içerir. AİHM içtihadına göre umut hakkı, cezanın gözden geçirilmesi mekanizmasını zorunlu kılar. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi de umut hakkını insan onurunun doğal uzantısı olarak yorumlamaktadır. Ana prensip: Ömür boyu hapis mutlak değil, gözden geçirilebilir olmalıdır.
2. Uluslararası Örnekler
- Güney Afrika – Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu:
Apartheid sonrası dönemde ağır suçlardan sorumlu kişiler için af veya indirim mekanizması kuruldu. Amaç, yalnızca bireysel cezalandırma değil, toplumsal barışı tesis etmekti. Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu, suçların itiraf edilmesi ve mağdurların tanıklıklarının dinlenmesi karşılığında ceza indirimi veya af sağlayarak umut hakkını kolektif bir barış aracına dönüştürdü.
- Kuzey İrlanda – Good Friday Agreement (1998):
Kuzey İrlanda Barış Anlaşması kapsamında silahlı örgütlere üye olan pek çok kişi, ağır suçlardan mahkûm olmalarına rağmen erken tahliye edildi. Bu düzenleme, barış sürecine güveni artırmak ve tarafların sürece bağlılığını pekiştirmek için kritik rol oynadı. Örneğin, IRA ve diğer örgüt üyeleri 2 yıl gibi kısa süreler sonunda serbest bırakıldılar. Bu yaklaşım, umut hakkının barış süreçlerinde toplumsal güveni artırıcı bir rol oynadığını göstermektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları:
AİHM, umut hakkını özellikle şu kararlarla geliştirmiştir:
Vinter ve Diğerleri / Birleşik Krallık* (2013): Mutlak ömür boyu hapis cezalarının AİHS madde 3’e aykırı olduğuna hükmedildi. Mahkeme, en geç 25 yıl içinde cezanın gözden geçirilmesini zorunlu gördü.
Hutchinson / Birleşik Krallık* (2017): Mahkeme, gözden geçirme mekanizmasının fiilen uygulanabilir olması gerektiğini vurguladı.
Murray / Hollanda* (2016): Uzun süreli hapis cezasına mahkûm edilmiş kişinin sağlık ve rehabilitasyon durumu dikkate alınmadan cezanın sürdürülmesi insanlık dışı bulundu.
Kaytan / Türkiye* (2019): Türkiye’nin ağırlaştırılmış müebbet cezasının gözden geçirme mekanizması öngörmemesi nedeniyle AİHS madde 3’ün ihlal edildiğine karar verildi.
Latin Amerika – Geçiş dönemi adalet deneyimleri:
El Salvador ve Kolombiya gibi ülkelerde, uzun süreli iç savaşların ardından tarafların barışa katılımını sağlamak için cezaların gözden geçirilmesi ve entegrasyon mekanizmaları kuruldu. Kolombiya’da FARC üyeleri için getirilen özel mahkemeler, ağır suçlarda dahi tamamen umutsuz bir hapis rejimini reddederek belirli koşullarda serbest kalma ihtimalini tanıdı.
3. Türkiye’de Durum
Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet cezası, özellikle anayasal düzeni bozma ve “terör” suçlarında koşullu salıverme ihtimali olmadan uygulanmaktadır. Bu durum AİHM’in umut hakkı içtihatlarıyla açık bir çelişki yaratmaktadır. *Kaytan/Türkiye* (2019) kararında AİHM, ağırlaştırılmış müebbetin gözden geçirilme mekanizması öngörmemesi nedeniyle AİHS madde 3’ün ihlal edildiğini belirtmiştir. Mahkeme ayrıca, Türkiye’nin cezaları gözden geçirme mekanizması kurması gerektiğini vurgulamıştır.
4. Politik ve toplumsal boyut
Kürt meselesinde ağırlaştırılmış müebbet, en çok siyasi mahkumları etkilemektedir. Umut hakkının tanınmaması yalnızca bireysel değil, toplumsal bir dışlanma yaratır. Cezaevleri siyasi mezarlık haline gelir. Umut hakkı tanınırsa, sadece hukuki değil toplumsal barış da güçlenecektir.
5. Siyasal çözümün toplumsal zemini
Güney Afrika ve Kuzey İrlanda’da umut hakkı barış süreçlerinin kurucu unsuru olurken, Türkiye’de umut hakkının yokluğu barış ihtimalini daha baştan tahrip etmektedir. AİHM kararları, umut hakkının yalnızca bireysel bir hak değil, aynı zamanda demokratik toplum düzeninin ayrılmaz parçası olduğunu göstermektedir. Umut hakkı bireysel rehabilitasyonun ötesinde, siyasal çözümün toplumsal zemini haline gelebilir.
Umut hakkı yalnızca bireysel bir hukuki talep değil, demokratik toplum düzeninin ve barışın önkoşuludur. Türkiye’nin ağırlaştırılmış müebbet sistemini reforme etmesi, hem AİHM standartlarına uyum hem de Kürt meselesinde barışa kapı aralama anlamına gelecektir. Dolayısıyla umut hakkı, hukuki bir mesele olduğu kadar politik bir gelecek meselesidir.
Kaynakça
– Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, *Vinter ve Diğerleri v. Birleşik Krallık*, Başvuru No. 66069/09, 9 Temmuz 2013.
– Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, *Hutchinson v. Birleşik Krallık*, Başvuru No. 57592/08, 17 Ocak 2017.
– Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, *Murray v. Hollanda*, Başvuru No. 10511/10, 26 Nisan 2016.
– Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, *Kaytan v. Türkiye*, Başvuru No. 27422/05, 15 Eylül 2019.
– Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi Yorumları.
– Güney Afrika Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu Raporları.
– Good Friday Agreement, 10 Nisan 1998.