• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Özgür Çelik ve 25 CHP’linin yargılandığı dava ertelendi

Özgür Çelik ve 25 CHP’linin yargılandığı dava ertelendi

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve 25 CHP’li ilk kez hakim karşısında. Suçlamalara karşı savunmasını yapan Çelik, “Ben hayatımda ilk kez hakim karşısına çıkıyorum. CHP’ye geldiğim günden itibaren bir gün yolumun mahkeme salonlarına düşeceğini tahmin ediyordum. Üç ayrı davadan toplam 28 buçuk yıl hapis istemiyle yargılanıyorum” dedi. Duruşma diğer sanıkların ifadelerinin alınması için 23 Şubat’a erteledi.

Özgür Çelik ve 25 CHP’linin yargılandığı dava ertelendi
Özgür Çelik ve 25 CHP’linin yargılandığı dava ertelendi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 22 Eylül 2025 11:45
  • Güncellenme: 22 Eylül 2025 14:40

Silivri’de tutuklu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 31 Ocak’ta ifade için gittiği İstanbul Adliyesi önünde CHP seçim otobüsünün engellenmesi ve otobüse doğru yürüyenlere biber gazı sıkılması üzerine başlayan gerginlikle ilgili CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve 25 CHP’li hakkında dava açıldı.

Çelik ve 25 CHP’liye; “görevi yaptırmamak için direnme”, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama”, “kasten yaralama”, “kamu malına zarar verme” suçlamalarından açılan davada, sanıklar için 3 yıl 11 aydan 17 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Davanın ilk duruşması ise bugün, bir saat gecikmeli olarak, 11:00 itibariyle İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nce İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapılıyor.

Duruşma nedeniyle Çağlayan’da olağanüstü önlemler alındı.

Adliye önündeki meydan bariyerlerle kuşatıldı, çok sayıda noktaya çevik kuvvet ekipleri yerleştirildi.

Adliyede işleri olduğuna ilişkin belge gösterebilen yurttaşlar içeri alındı.

Duruşmayı izlemek üzere CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, CHP Genel Başkan yardımcısı Aylin Nazlıaka, Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda isim mahkeme salonunda hazır bulundu.

Kimlik tespitinin ardından Özgür Çelik savunmasına başladı.

Özgür Çelik: Ben hayatımda ilk kez hakim karşısına çıkıyorum

Kimlik tespitinin ardından ilk olarak Özgür Çelik savunma yaptı. Çelik, savunmasında şunları söyledi:

“Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Bugün neden burada olduğumu ve olayın gerçekleştiği günle ilgili bazı hususları sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben hayatımda ilk kez hakim karşısına çıkıyorum. CHP’ye geldiği günden itibaren bir gün yolumun mahkeme salonlarına düşeceğini tahmin ediyordum. Ancak buna rağmen, arkadaşlarımızla birlikte önemli başarılara imza attık. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in öncülüğünde partimiz Türkiye’nin birinci partisi oldu.

Ben ve yönetici arkadaşlarım, 8 Ekim 2023’te, yani iki yıl önce göreve başladık. O tarihten bugüne kadar hakkımızda ne bir soruşturma ne de bir dava vardı. Ancak şimdi öyle bir noktaya gelindi ki, il başkanlığı binamız dahi davalık hale getirildi. Ben, üç ayrı davadan toplam 28 buçuk yıl hapis istemiyle yargılanıyorum. Bunun sebebi çok açıktır: Ben ve arkadaşlarım, iktidara yürüyen kararlı neferleriz.

CHP ve toplumsal muhalefet, yargı kıskacı altındadır. Bu dava, 300 gündür yaşadığımız olağanüstü ve antidemokratik yönetimin bir sonucudur. İddianame, adliyede ifade verdikten sonra yapmak istediğimiz basın açıklamasını engellenmesine karşı koymamız üzerine hazırlanmıştır. Burada Anayasal haklarımız suç gibi gösterilmektedir. Adliye sürekli demir bariyerlerle abluka altına alınmaktadır. Ne yazık ki bu manzara Türkiye’mize yakışmamaktadır.”

‘Ailelerimize gözdağı verilmek istenmektedir’

Mesailerinin büyük bir kısmının cezaevi kapılarında ve adliye koridorlarında geçtiğini belirten Özgür Çelik, “Ben, 300 gündür randevularımı adliye koridorlarına veriyorum. İnsanlara ‘Gelin, 7. katta görüşelim’ diyorum. Bu durum tamamen Anayasal hakların ihlalidir. O gün orada yalnızca partililerimiz değil, binlerce, on binlerce yurttaş da vardı. Ancak özellikle seçilmiş CHP’liler yargılanıyor. Bu davalarla verilmek istenen açık bir mesaj vardır, Sayın Hâkim. Bu iddianamede bir başka mesaj daha gizlidir. Biz burada 26 kişi yargılanıyoruz; fakat partide hiçbir görevi bulunmayan abim Özkan Çelik de sanık sandalyesine oturtulmuştur. Abim sadece bazı çalışmalarımıza zaman zaman katılır, bizi görmek için yanımıza gelir. Bu dava ile ailelerimize de gözdağı verilmek istenmektedir. Beni, abimi, ablamı yetiştiren 50 yaşını aşmış bir insana diyorlar ki: ‘Bu çocukları sustur.’”

‘Saraçhane’de de aynı tablo yaşanıyordu’

O gün yaşananları anlatmaya devam eden Çelik, savunmasına şu şekilde devam etti:

“İddianameye eklenen bir fotoğraf var. O fotoğrafta abim Özkan Çelik gülüyor. O gün ses sistemiyle ilgili ciddi sorun yaşandı. En son alınan kararda ‘otobüsün neredeyse üstünde yapalım’ denildi. Ben de otobüse doğru yöneldim. Çok kısa bir diyalog yaşandı, ardından yolumuza devam ettik. Otobüsün üzerine çıktıktan sonra, otobüs yönüne gelen insanları polisler kalkanlarıyla durdurdu. Ancak hiçbir ‘dağılın’ anonsu yapılmadı. Bu konuşmadan hemen sonra emniyet yetkilileri vatandaşa biber gazı sıktı. Ben o kokuyu otobüsün üstünden aldım. Aynı durumu on gün önce il başkanlığı önünde de yaşamıştık.

Kalabalıkta bir problem olduğunu görünce otobüsten indim. Buradaki en önemli nokta şudur: O insanlar hiçbir sorun çıkarmadan dağıldı. Hiçbir taşkınlık olmadı. Saraçhane’de de aynı tablo yaşanıyordu.

‘Dört kişinin ifadesi neredeyse cümle cümle aynı’

İddianamede ‘12 çevik kuvvet polisinin zarar gördüğü’ iddia ediliyor. Beş müşteki var; fakat bu beş kişinin tamamı da kamu malına herhangi bir zarar verilmediğini söylüyor. Hatta müştekilerden bazıları, ‘Olay esnasında yaralanmama sebep veren şahısları görmedim’ diyor. ‘Zimmetimde bulunan kask, kalkan veya herhangi bir mal zarar görmemiştir’ ifadesi geçiyor. Beş müştekiden üçü ise zaten şikâyetçi değil.

Müşteki ifadelerinde ciddi çelişkiler var. Dört kişinin ifadesi neredeyse cümle cümle aynı. Birkaç tanesinde yalnızca bir-iki cümle farklı. İddianamede yer alan beş müştekiden üçünde, yaralanmaya dair herhangi bir rapor yok. Buna rağmen dosyaya dahil edilmişler. İçlerinde hem şikayetçi olmayanlar hem de ‘kamu malına zarar verilmedi’ diyenler var. Üstelik müştekilerin tamamı, ‘Bana zarar vereni görmedim, görsem de tanımam’ ifadelerini kullanıyor.

‘İktidarın yargıyı araçsallaştırmasının en açık göstergesi’

Bizim devletin hiçbir polisiyle, hiçbir kamu görevlisiyle bir derdimiz olamaz. Buradaki mesele şudur: Birileri talimat verdi, açıklama yapmamız istenmedi. Biz yalnızca tam bağımsız Türkiye’yi savunduğumuz için yargılanıyoruz.

Zurnanın zırt dediği nokta şudur: İddianamenin en sonuna siyasi yasak maddesi eklenmiştir. Bu durum, iktidarın yargıyı araçsallaştırmasının en açık göstergesidir. Daha önce Sayın Ekrem İmamoğlu’na da siyasi yasak getirilmiş, diploması iptal edilmiştir. Şimdi aynı yöntem bizler üzerinden uygulanmak istenmektedir.”

‘Hukuk tarihine kara lekedir’

Çelik’in ardından savunması alınan CHP Gençlik Kolları İstanbul İl Başkanı Erdem Kara ise “Dört iddianın dördü de asılsızdır. Hiçbir uyarı, ihtar olmadan müdahale ettiler. Bu müdahale esnasında birilerini yaraladığım, kamu malına zarar verdiğim iddiaları asılsızdır. CHP’lilerin burada toplu şekilde yargılanması hukuk tarihine kara lekedir. Bu dosyadaki suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum” dedi.

Özgür Özel: Birileri boşu boşuna dava icat etmeye çalışıyor

Duruşmaya ara verildiği sırada Özel, adliyenin önünde gazetecilere açıklama yaptı.

Yargılananın “muhalefet etmek” olduğuna vurgu yapan Özel, şöyle konuştu:

“O gün olanları, iddianameyi de okuduğunuzda polisler diyor ki, ‘Ben bu kişileri tanımam, ben yaralanmadım. Benim malıma zarar gelmedi’. Güya 5 şikayetçi var, hiçbirinin malına zarar gelmemiş ama 12 tane kalkan, 12 tane kask kırılmış. Birileri boşu boşuna bir dava icat etmeye çalışıyor. En sonunda da baklayı ağzından çıkarmış, ‘siyasi yasak’. Özgür Çelik’i siyasetten yasaklamak için, arkadaşlarımızı siyaseten yasaklamak için yapılmış bir yargı taciziyle, bir yeni kumpasla karşı karşıyayız. Bu işten ne bu mahkemenin hakimi ne savcısı ne bir başkası, bir buranın yedinci katındaki, bir de Ankara saraydaki mesul. Saraydakinin talimatıyla Özgür Çelik’e baş eğdiremedikleri için, onunla baş edemedikleri için bu şekilde kendisini siyasetten menetmeye çalışıyorlar. Onun talimatı ve yedinci kattakinin o talimatı yerine getirmekle ilgili çabasının karşısındayız. Bugün Özgür Çelik ve arkadaşlarımız yargılanmadılar, bugünkü iktidarı adeta yargıladılar ama hiç kötü bir sözle değil. Anayasayı hatırlatarak, o gün olanları hatırlatarak. Bunun karşısında ne olur? Adalet yerini bulur diye umuyoruz.”

‘Görevlerini o kadar iyi yapıyorlar ki dava açılıyor’

Seçilmiş il başkanlarının yanında olduklarını vurgulayan Özel, “Onun görev yaptığı bina davalıktır. Kendisinin seçildiği kurultay davalıktır. Kendisi 3 ayrı davada davalıktır. Bizzat bu meselenin tümü şunu göstermektedir. Görevlerini o kadar iyi yapıyorlar ki binalarından yönetimlerine, kendilerine hatta ailelerine, kardeşlerine kadar dava açmış durumdalar. Siyaseten baş edemeyenler, böyle baş eğdirmeye çalışıyor. O da baş eğmez, biz de baş eğmeyiz. 2 milyon CHP’li ve Türkiye’nin bütün demokratları il başkanımızın ve arkadaşlarımızın dimdik yanındayız, dimdik arkasındayız.”

Duruşma ertelendi

Duruşmada savunmaların ardından mahkeme, diğer sanıkların ifadelerinin alınması için davayı 23 Şubat 2026’ya erteledi.