26 Eylül 2025’te İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma, İsrail medyasında farklı siyasi perspektiflerden yoğun biçimde tartışıldı. Konuşma, içeriğinden çok teatral sunumu, hedef kitlesi ve eksik kalan mesajlarıyla öne çıktı. Önde gelen İsrail medya organlarının değerlendirmelerini ve bunlara dair analizleri derledik:
Jerusalem Post: Tek bir dosta bel bağlamak dış politika değildir
“Netanyahu’s speech had important points, but didn’t address the elephant in the room” başlıklı makalesinde Zvika Klein, Netanyahu’nun BM konuşmasının bazı güçlü yönleri olduğunu belirtse de asıl kritik konuları görmezden geldiğini söyledi. Özellikle Donald Trump’ın desteğine aşırı bağımlılığı eleştiren Klein bu stratejinin; boykotlar, Filistin’in uluslararası tanınması ve ceza soruşturmaları karşısında İsrail’i kırılgan bırakacağını savundu.
Zvika Klein makalesinde şöyle dedi:
“Tek bir dosta bel bağlamak dış politika değildir. Donald Trump’ın desteği önemlidir, ancak bu, boykotların, tanınmaların ve soruşturmaların yükselen dalgasına karşı bir dalgakıran değildir.”
Times of Israel: Yorgun ve sızlanan’ bir başbakan
ToI Staff imzalı “Opposition slams ‘whining’ Netanyahu’s UN speech as all ‘tired gimmicks,’ no substance” başlıklı makalede, muhalefet liderlerinin Netanyahu’nun konuşmasına sert eleştirileri aktarıldı. Yair Lapid, Netanyahu’yu ‘yorgun ve sızlanan’ bir başbakan olarak nitelendirdi. Tol Staff’ın aktardığına göre, muhalefet liderleri Netanyahu’nun konuşmasında; rehinelerin geri dönüşü, savaşın bitirilmesi ve Hamas’ın yenilgisi konusunda somut bir planın bulunmadığı eleştirilerini öne çıkardı.
Koalisyon ortaklarının BM konuşmasını övdüğü belirtilen makalede Yair Lapid’den şu alıntı yer aldı:
“Netanyahu esirlerin geri dönüşü için bir plan sunmadı, savaşı bitirmenin yolunu göstermedi, iki yılın ardından neden hala Hamas’ın yenilmediğini açıklamadı.”
Ynet News: İçerikten çok gösteriye dayalı
“Netanyahu’s UN speech was more spin than substance” başlıklı makalesinde Itamar Eichner, Netanyahu’nun konuşmasının içerikten çok gösteriye dayalı olduğunu vurguladı. Kartlarla yapılan ‘bilmece soruları’ ve Hamas’ın vahşetlerine dair sunum, retorik açısından dikkat çekse de politik içerik eksikliği nedeniyle eleştirildi. Makalede konuşmanın, BM kitlesinden çok İsrail iç kamuoyuna ve destekçilerine yönelik olduğunu belirtildi.
Itamar Eichner, Netanyahu’nun konuşması için “yeniden ısıtılmış erişte kadar etkiliydi” ifadesini kullandı.
Haaretz: Grotesk teatrallik
“Netanyahu’s UN Speech Targeted Two Audiences Only: His Right-wing Base and Donald Trump” başlıklı 26 Eylül 2025 tarihli başyazıda Haaretz, Netanyahu’nun BM konuşmasının uluslararası diplomasiye hitap etmekten çok, yalnızca iki kitleye odaklandığını vurguladı: İsrail’deki sağ taban ve ABD’de Donald Trump. BM salonundaki diplomatlara yönelik stratejik mesajların eksik kaldığı belirtilen makalede, konuşmanın daha çok iç siyaset ve Trump’la ilişkiler bağlamında kurgulandığı dile getirildi.
Haaretz 27 Eylül 2025’teki “Netanyahu’s shticky UN speech will be forgotten – his grotesque theatrics will not” başlıklı analizde ise Netanyahu’nun BM konuşmasının içerik açısından unutulacağını, ancak teatral sahne unsurlarının akılda kalacağını vurguladı. Büyük kartlar ve teatral jestlerin, uluslararası kamuoyunda ciddiyetten çok gösteriş olarak algılandığını savunan Haaretz, konuşmayı ‘grotesk teatrallik’ kavramıyla eleştirdi.
İsrail medyasında Netanyahu’nun BM konuşmasına dair yorumlar şu ortak noktalarda birleşti:
– Konuşma içerikten çok teatral ve retorik unsurlara dayalıydı
– Uluslararası diplomatik aktörlere ikna edici mesaj sunmaktan çok iç kamuoyu ve Donald Trump’a odaklıydı
– İsrail muhalefet konuşmayı içeriksiz, gösterişli ve ‘yorgun numaralarla’ dolu buldu
– Netanyahu destekçileri ise Hamas’a karşı kararlılığı ve Filistin devletine karşı net duruşu vurgulayan bir manifesto olarak gördü
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun BM konuşmasının yankıları, İsrail iç siyasetindeki farklı yaklaşımları yeniden gözler önüne sererken; Netanyahu’nun gösterişli ama içerik açısından sınırlı bir liderlik imajı çizdiği eleştirileri de öne çıktı.
