• Ana Sayfa
  • Ekoloji
  • Muğla’da ‘Toprağımızı Vermiyoruz’ mitingi: Zeytinlikleri madene açan yasaya tepki

Muğla’da ‘Toprağımızı Vermiyoruz’ mitingi: Zeytinlikleri madene açan yasaya tepki

Muğla’nın Menteşe ilçesinde köylüler, çevre örgütleri ve siyasi partiler, 7554 sayılı Torba Yasa’yı protesto ederek zeytinliklerin ve yaşam alanlarının madenciliğe açılmasına karşı “Toprağımızı vermiyoruz” mitingi düzenliyor.

Muğla’da ‘Toprağımızı Vermiyoruz’ mitingi: Zeytinlikleri madene açan yasaya tepki
Muğla’da ‘Toprağımızı Vermiyoruz’ mitingi: Zeytinlikleri madene açan yasaya tepki
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 28 Eylül 2025 16:28
  • Güncellenme: 28 Eylül 2025 19:09

Türkiye’nin 30 ilinden gelen köylülerin oluşturduğu Toprağımızı Vermiyoruz Platformu, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını da öngören 7554 sayılı yasayı protesto etmek için Muğla’nın Menteşe ilçesinde “Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, toprağımızı vermiyoruz” mitingi için toplandı.

Köylüler, çevre örgütleri ve yaşam savunucuları, 48 köyün yaşam alanlarını tehdit eden ve zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açan 7554 sayılı Torba Yasa’ya karşı bir araya geldi.

Kitlesel katılım

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ve Toprağımızı Vermiyoruz Platformu’nun çağrısıyla Atatürk Bulvarı’nda düzenlenen miting saat 16.00’da başladı. Alana çok sayıda çevre örgütü, sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcisi katıldı.

Mitinge CHP, DEM Parti, SOL Parti, EMEP gibi partiler destek verirken, farklı kesimlerden oluşan geniş bir katılım var. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve Türkiye İşçi Partisi Sözcüsü Sera Kadıgil mitinge katılım çağrısı yaptı. Yeşil Sol Parti, Emek Partisi ve SOL Parti temsilcileri de etkinlikte yer alarak Akbelen ve İkizköy’deki doğa mücadelesine destek sundu.

Zeytinliklere ve yaşam alanlarına sahip çıkma çağrısı

Mitingde köylüler ve çevre savunucuları, zeytinliklerin ve köy yaşam alanlarının madencilik faaliyetlerine açılmasına tepki gösterdi. 7554 sayılı Torba Yasa’nın iptal edilmesi talep edildi.

‘Torunum için buradayım’

Mitinge gelen 77 yaşındaki bir yurttaş, “Ağaçlarımızı, zeytinlerimizi vermeyeceğiz. Torunlarımıza bırakacağız. Toraklarımızı vermeyeceğiz. Sonuna kadar koruyacağız. Ben 77 yaşındayım. Torunum için buradayım. Ağaçlarımızı asla vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Mitinge gelen 72 yaşındaki bir yurttaş ise şunları söyledi:

“Topraklarımızı vermiyoruz. Bu hükümetin istifa etmesini istiyorum. Çok acılar çektirdi. Onun için bu hükümetin gitmesini istiyoruz. Topraklarımızı, ağaçlarımızı, insanlarımızı hepsini katlediyorlar. Tutuklayıp cezaevlerine atıyorlar, işkence ediyorlar. Ben 72 yaşındayım. Toprağıma sahip çıkmak için Samsun’dan geldim.”

‘Toprağımız, dikili ağacımız kalmadı’

Yurttaşlardan Ayşe Çalık ise “Hak, hukuk, adalet istiyoruz. Çevremizde bir toprağımız, dikili ağacımız kalmadı. Dikili ağaç olmadığı için yağmur yağmıyor. Hak hukuk adalet istiyoruz. Topraklarımızı geri istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Çevre talanının kentin her bölgesinde olduğunu belirten bir kişi ise, “Zeytinimizi korumak için geldik. Miting inşallah amacına ulaşır. Ulaşsın. Ben Ula’dan geliyorum. Ula da aynı şekilde toz duman içinde. Taş ocakları var. Sürekli dinamit patlatıyorlar ve sürekli toz yutuyoruz. Çevre talanı Muğla’nın her yerinde var” dedi.

DEM Partili Akın: Talan siyaseti gerçekleştirmek istiyorlar

Mitinge katılan DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, yurttaşların Maden Yasası’na yönelik tepkilerine işaret ederek şunları söyledi:

“Bu tepkilerini bir çaresizlik haliyle de öfkeli olarak ifade ediyorlar. Özellikle de Akbelen’de 151 tane zeytinliğin üzerinde zeytin varken taşınması çok kötü olmuş durumda. Özellikle Zehra teyzenin ölümünden bir gün sonra aynı yerde o zeytinleri taşımak tam bir katliamcı anlayışı ifade ediyor. Çok ciddi tepkileri var. Biz bu yasa karşısında bütün muhalefet ilk kez tarihsel olarak bir iş yapıyoruz. Bunun çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. 266 milletvekili imzasıyla yaptığımız itirazın bir an önce Anayasa Mahkemesi’nde yürütmeyi durdurmayla sonuçlanmasını arz ediyoruz. Muğla’nın tepkisinin bütün Türkiye’deki gibi birlikte örgütlenmesi gerekiyor. Değilse sadece Muğla, Yatağan, Milas’la bu sorunun çözülebileceğini düşünmüyoruz. Tam aksine Türkiye ortak hareket etmeli, birlikte davranmalı ve bu yasa karşısında engelleyici rolünü, gereğini yapmalılar. Çünkü inanın 12 Eylül Anayasası’na rağmen şu anda Anayasa’nın bize verdiği yetkiler var. Bunu bilerek ve isteyerek yaptılar. Anayasa’ya aykırı olduğunu biliyorlar ama bir an önce bunu hayata geçirip talan siyasetini gerçekleştirmek istiyorlar.

O bakımdan bu birliktelik bizim için çok kıymetli, ortak davranış çok kıymetli. Bunun devam etmesini istiyoruz. Balıkesir, Çanakkale, Diyarbakır, Şırnak her yerde. Ve sonra Anayasa Mahkemesi’nin önüne gidip ‘Bunu artık durdurun’ demek istiyoruz. Buradan bütün yurttaşlarımıza seslenmek isterim ben. Bu mesele Muğla’nın meselesi değil. Bu mesele Türkiye’nin geleceği meselesi. Havamız, suyumuz, toprağımız kirlendikten sonra inanın sağlıklı yaşama şansımız kalmayacak. Her birimiz teker teker sağlıksız bir şekilde ölüme mahkum edecekler bunlar bizi. Dolayısıyla gerçekten kurtuluş yok. Tek başına birlikte hareket etmemiz lazım diyorum.”

Güncellenecek…