Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ihlal kararlarının uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 15-17 Eylül 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen 1537. Toplantısı’nda, Batı ve diğerleri dava grubunun kapatılmasına karar verdi.
Karar, Türkiye’de işkence ve kötü muamele gerçeğinin görünmez kılınmasına yönelik çabalara bir uluslararası insan hakları mekanizmasının alet olduğu eleştirilerine yol açtı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Hafıza Merkezi kararın işkenceye karşı küresel mücadelede ciddi bir zarar yaratacağı uyarısında bulundu.
Üç insan hakları kurumunun ortak açıklamasında Batı ve diğerleri dava grubunun, 1994-2013 yılları arasında polis ve güvenlik güçlerinin faili olduğu iddia edilen öldürme, işkence ve kötü muamele vakaları ile bu olaylara ilişkin soruşturma ve cezai kovuşturmaların etkisizliğini kapsadığı belirtildi.
Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin Elvan/Türkiye kararı da bu gruba eklenmişti. Her iki dava grubu da cezasızlık sorununa işaret ediyordu.
Açıklamada Bakanlar Komitesi’nin 1537. Toplantısı’nda, bu sistematik sorunların çözüldüğüne dair somut kanıt sunulmamasına rağmen bu dava grubunun denetimini sonlandırdığı belirtildi.
Türkiye, Bakanlar Komitesi’ne sunduğu faaliyet raporlarında, ceza hukuku reformları, “işkenceye sıfır tolerans” politikası ve kolluk kuvvetlerine yönelik eğitim programları gibi adımlarla sorunların çözüldüğünü bildirdi.
Ancak insan hakları örgütleri, bu raporların gerçeklikten uzak olduğunu, kötü muamele ile cezasızlığın devam ettiğini vurguluyor.
Açıklamada, özellikle 19 Mart 2025 sonrası süreçte, barışçıl gösterilere katılanların biber gazı, plastik mermi, ters kelepçe ve basınçlı su gibi yöntemlerle işkenceye maruz kaldığı, gözaltı süreçlerinde ise çıplak arama ve cinsel taciz gibi uygulamaların yaşandığı rapor edildi.
TİHV, Hafıza Merkezi ve İHD, Bakanlar Komitesi’nin bu kararının insan hakları temelli bir yaklaşımdan uzak olduğunu ve uluslararası insan hakları rejiminin krizini derinleştirdiğini belirtti. Kararın, işkence mağdurlarının adalete erişim hakkını ihlal ettiği, insan hakları savunucularının mücadele alanını daralttığı ifade edildi.
İnsan hakları örgütleri, Avrupa Konseyi’ni kurucu değerlerine dönmeye ve şu adımları atmaya çağırdı:
– Denetim Sürecinin Yeniden Açılması: Batı ve diğerleri dava grubunun kapatılması kararı geri alınmalı, Türkiye’nin işkence ve yaşam hakkı ihlallerine yönelik yükümlülükleri titizlikle izlenmelidir.
– Somut Adımlar Talebi: Türkiye’den etkili, bağımsız ve tarafsız soruşturmalar için açık bir yol haritası talep edilmeli; alıkoyma mekanları insan hakları örgütlerinin denetimine açılmalı; işkence vakalarına ilişkin şeffaf veri paylaşımı zorunlu kılınmalıdır.
– Misillemelere Son: İşkenceyi ifşa eden insan hakları savunucularına yönelik baskılar durdurulmalıdır.
TİHV, Hafıza Merkezi ve İHD’nin ortak açıklamasında, kararın geri alınması ve işkenceye karşı mücadelenin güçlendirilmesi için küresel dayanışma çağrısında bulunuldu.