• Ana Sayfa
  • Gündem
  • SAMER araştırması: Halk, barış sürecine temkinli ama umutlu bakıyor

SAMER araştırması: Halk, barış sürecine temkinli ama umutlu bakıyor

SAMER’in Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaptığı saha araştırmasına göre katılımcıların yüzde 59,7’si Türkiye’nin en önemli sorunu olarak ekonomik krizi, yüzde 21,2’si ise Kürt sorununu görüyor. Katılımcıların çoğu hükümetin politikalarını barış süreciyle uyumlu bulmuyor.

SAMER araştırması: Halk, barış sürecine temkinli ama umutlu bakıyor
SAMER araştırması: Halk, barış sürecine temkinli ama umutlu bakıyor
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 26 Ekim 2025 12:34

Saha Araştırmaları Merkezi (SAMER), 10–15 Ekim 2025 tarihleri arasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’ndeki 16 ilde barış ve müzakere sürecine ilişkin toplumsal algıyı ölçmek üzere bir araştırma yaptı. Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Mardin, Şırnak, Siirt, Bitlis, Bingöl, Ağrı, Dersim, Muş, Adıyaman, Van, Iğdır, Hakkari ve Kars illerinde toplam 1.543 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapılan araştırma, yüzde 3 hata payı ve yüzde 98 güven aralığıyla yürütüldü.

Ekonomi ilk sırada, Kürt sorunu ikinci

Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 59,7’si Türkiye’nin en önemli sorunu olarak ekonomik kriz ve işsizliği belirtirken, yüzde 21,2’si Kürt sorununu, yüzde 6,4’ü hukuk sistemini, yüzde 5,3’ü ise eğitim sistemini öne çıkardı.

Barış sürecine temkinli yaklaşım

Katılımcıların yüzde 25,6’sı hükümetin son bir yıldaki söylem ve uygulamalarını barış süreciyle uyumlu bulduğunu ifade ederken, yüzde 47,7’si bu görüşe katılmadı. Sürecin olumlu sonuçlanacağına inananların oranı yüzde 23,3, olumsuz düşünenlerin oranı yüzde 24,8 olarak belirlendi. Katılımcıların yüzde 28’i “kısmen”, yüzde 17’si ise “kararsız” yanıtını verdi.

Yasal düzenleme beklentisi yüksek

Barış sürecinin sağlıklı yürümesi için katılımcıların yüzde 70’in üzerindeki çoğunluğu şu adımları destekledi:
•İnfaz kanununda değişiklik yapılması
•Kayyım uygulamalarının sonlandırılması
•Süreci yürütenlere yasal güvence sağlanması
•Hasta ve ceza süresi dolmuş mahpusların koşulsuz serbest bırakılması
•“Umut hakkı”nın yasal olarak tanınması

Meclis komisyonuna güven düşük

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun sürece katkısına yönelik beklentiler sınırlı kaldı. Katılımcıların yüzde 29,4’ü komisyonun etkili olacağını düşünürken, yüzde 40,5’i etkisinin “az veya çok az” olacağını belirtti.

Siyasi temsilde kırılma

Katılımcıların yüzde 55’i hükümeti, yüzde 57,4’ü muhalefeti, yüzde 53,2’si Meclis’i süreci yürütme konusunda “yetersiz” buldu. Buna karşın Abdullah Öcalan’ın sürece katkısını “yeterli” bulanların oranı yüzde 42,9, PKK’nin rolünü yeterli görenlerin oranı ise yüzde 40,5 oldu.

Seçmen eğilimleri

14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde katılımcıların yüzde 21,6’sı YSP/HDP’ye, yüzde 17,1’i AKP’ye, yüzde 11,5’i CHP’ye oy verdiğini belirtti. Bugün seçim olsa DEM Parti’nin oy oranı yüzde 43,7’ye yükselirken, AK Parti yüzde 19,8, CHP yüzde 10,6 olarak ölçüldü. MHP’nin oy oranı yüzde 8,4, “kararsızım” diyenlerin oranı ise yüzde 9,7 oldu.

SAMER araştırması, bölge halkının “ekonomik kaygı ile barış umudu” arasında denge kurmaya çalıştığını gösteriyor. Katılımcılar, sürecin ilerlemesi için yasal güvence ve demokratik reform talebini öne çıkarıyor.