Umut Kitabevi bombalanmasının üzerinden 20 yıl geçti

Şemdinli’de 9 Kasım 2005’te gerçekleştirilen Umut Kitabevi saldırısının üzerinden 20 yıl geçti. Olayın tanığı ve mağduru Seferi Yılmaz, “Barış sürecinin ilerlemesi için devletin faili meçhullerle yüzleşmesi gerekiyor” dedi.

Umut Kitabevi bombalanmasının üzerinden 20 yıl geçti
Umut Kitabevi bombalanmasının üzerinden 20 yıl geçti
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 9 Kasım 2025 10:50

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde bulunan Umut Kitabevi’ne yönelik bombalı saldırının üzerinden tam 20 yıl geçti. Halkın failleri suçüstü yakaladığı olayda, açılan dava yıllarca sürmesine rağmen cezasızlıkla sonuçlandı.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın “tanırım, iyi çocuklardır” sözleriyle hatırlanan sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş, 2021 yılında beraat etti. 2023’te Yargıtay tarafından onanan karar, halen Anayasa Mahkemesi’nde bekliyor.

‘Yargının kararı halkın nezdinde yok hükmündedir’

Umut Kitabevi sahibi Seferi Yılmaz, davanın Türkiye tarihi açısından sembolik bir öneme sahip olduğunu belirterek, “Bu dava halkın eliyle suçüstü yakalanmış bir çetenin davasıdır. Yargı bağımsız olsaydı bu dosya altı ayda sonuçlanırdı. Ancak devlet adına suç işleyenler yine korundu” dedi.

Yılmaz, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin ilerleyebilmesi için devletin geçmişle yüzleşmesi gerektiğini vurguladı:

“Devletin ilk adımı faili meçhuller ve işlediği suçlarla yüzleşmek olmalı. Devlet suçunu kabul ederse karşılıklı bir af da mümkün olabilir. Ama bu cezasızlık anlayışı sürdükçe barış da ilerleyemez.”

‘Kürtlere karşı işlenen suçlar cezasız bırakıldı’

Yılmaz, JİTEM ve benzeri yapılar tarafından işlenen suçların neredeyse tamamının ya zamanaşımına uğratıldığını ya da beraatle sonuçlandırıldığını söyledi:

“Bu suçlar devlet adına işlendi. Aynı akıbet Hizbullah davalarında da yaşandı. FETÖ gerekçesiyle dosyalar kapatıldı. Ama Kürtlere karşı işlenen suçlarda hiçbir yüzleşme yaşanmadı.”

‘Yüzleşme olmadan barış olmaz’

Seferi Yılmaz, geçmişin karanlık olaylarıyla yüzleşilmeden demokratikleşmenin mümkün olmadığını belirtti:

“20 yıl geçti ama bu dava halkın hafızasında hâlâ canlı. Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmalı. Devletin elinde tüm bilgiler var; yüzleşme için adım atmak zorunda.”

9 Kasım 2005’te ne olmuştu?

Umut Kitabevi’ne düzenlenen bombalı saldırıda bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi yaralandı.
Fail astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve itirafçı Veysel Ateş, halk tarafından olay yerinde suçüstü yakalandı. Üzerlerinden çıkan belgelerde 105 kişilik hedef listesi, krokiler ve DTP delegelerinin fotoğrafları bulundu.
Yıllar süren yargılamalar sonucu sanıklar önce mahkûm edildi, ardından tahliye edilerek beraat etti. (MA)