Ahmet Kaya’nın aramızdan ayrılışının üzerinden 25 yıl geçti

Sürgünde yaşamını yitiren Kürt sanatçı Ahmet Kaya, ölümünün 25’inci yılında hala şarkılarıyla milyonların hafızasında yaşamaya devam ediyor…

Ahmet Kaya’nın aramızdan ayrılışının üzerinden 25 yıl geçti
Ahmet Kaya’nın aramızdan ayrılışının üzerinden 25 yıl geçti
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 16 Kasım 2025 13:20

“Özgün müziğin’ sevilen isimlerinden, milyonların yüreğine dokunan şarkılarının bestecisi Kürt sanatçı Ahmet Kaya, 25 yıl önce bugün hayata gözlerini yumdu. Şarkıları hala sokaklarda, televizyonlarda ve radyolarda sıkça çalınan Kaya’nın hayatı, Kürtçe şarkı yapma talebinin hedef haline getirilmesi sonrası bir dönüşüm geçirdi ve sürgünde noktalandı.

1957 yılında Malatya’da, Adıyamanlı Kürt bir baba ve Malatyalı bir annenin beşinci çocuğu olarak dünyaya gelen Ahmet Kaya’nın müzik serüveni, henüz 6 yaşındayken babasının hediye ettiği bağlamayla başladı. Ailesinin geçim sıkıntısı nedeniyle 1972’de İstanbul’a göç etmek zorunda kalan Kaya, okulu bırakmak zorunda kaldı. Çeşitli işlerde çalıştı, askerlik yaptı ve kısa süren bir evlilik geçirdi.

Gülten Hayaloğlu ile tanışma

Kaya, yıllar sonra yaşadığı ekonomik zorlukları, “Sistemin tersine hareket ederek hapse girmeye çalıştım” sözleriyle anlattı. Bu dönemde sanat hayatında ilerleme sağlayan Kaya, uzun uğraşlar sonucunda 1985’te, Ahmed Arif, Sabahattin Ali, Arif Damar, Nazım Hikmet gibi şairlerin şiirlerinden derlediği şarkılara yer verdiği “Ağlama Bebeğim” albümünü çıkardı.

Kaya, ikinci albümü olan ve ağırlıkla Hasan Hüseyin Korkmazgil şiirlerinden derlediği eserlerin yer aldığı “Acılara Tutunmak” adlı albümü çıkardı. Kaya, cezaevinde tanıştığı Değişim Stüdyosu sahibi Sezer Bağcan aracılığıyla Gülten Hayaloğlu ile tanıştı ve ikinci albümünün yayınlanmasının ardından Hayaloğlu ile evlendi.

Şafak Türküsü albümü

Hayaloğlu, evlilikten sonra Kaya’ya, cezaevinde Devrimci Sol davasından idam istemiyle yargılanan şair Nevzat Çelik’in Şafak Türküsü şiirini iletti. Kaya’nın bestelediği şarkı 1986’da piyasaya çıktı ve büyük kitlelere ulaştı.

Kaya, çalışmaları aralıksız sürdürdüğü aynı yıl içinde “An Gelir” albümünü de çıkardı.

Yusuf Hayaloğlu ile tanışma

Kaya, ardından hayatında büyük etki bırakan eşi Gülten Kaya’nın kardeşi Yusuf Hayaloğlu ve onun şiirleriyle tanıştı. Bu tanışıklık sonrası, sözlerinin çoğunluğu Yusuf Hayaloğlu’na ait “Yorgun Demokrat” adlı albüm 1987’de yayımlandı.

1998’de Hayaloğlu’nun iki şarkısının söz yazarlığı yaptığı “Başkaldırıyorum” albümü ve 1989’da yine sözlerinin büyük çoğunluğu Hayaloğlu’na ait olan “İyimser Bir Gül” albümleri piyasaya sürüldü.

Aralarında Can Yücel’in de olduğu birçok şairin çeşitli şiirlerinden oluşan “Sevgi Duvarı” adlı albüm de 1990’da dinleyicilerle buluştu.

Albümüne toplatma kararı

Ahmet Kaya’nın 12 Mayıs 1994 çıkardığı “Şarkılarım Dağlara” albümü rekor satışla 90’ların en çok satan albümleri arasında yer aldı. Albüm, “Özgür çağrı” adlı şarkısında geçen “Abin bir gün dağdan döner, sarılırsın yavrucağım” sözler nedeniyle toplatıldı. Ayrıca Kaya’nın konser vermesi yasaklandı.

Müzik tarzı

Kaya, ilk dönemlerde albümlerinde genel olarak bağlamaya ağırlık verdi. Müzik tarzı pop, arabesk ve benzeri bir kategoriye girmediği için “özgün” müzik olarak nitelendirildi.

Ancak Kaya’nın müzik tarzı, o dönem halk arasında devrimci arabesk ve protest müzik olarak nitelendirildi. Genellikle şarkılarında halk sorunlarını ele alan Kaya, Atilla İlhan, Can Yücel, Nevzat Çelik, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Enver Gökçe ve Ahmed Arif gibi birçok tanınmış şairin şiirlerini besteledi.

Kürtçe şarkı nedeniyle linç

Kaya, sanat hayatı boyunca toplamda 22 albüm yaptı ve albümlerde yer alan parçaların sadece birisi Kürtçe oldu. “Karwan” isimli bir Kürtçe şarkı yapacağını 11 Şubat 1999’da Magazin Gazeteciler Derneği ödül töreninde en iyi sanatçı ödülünü alırken duyurdu.

“Yılın Sanatçısı” ödülünü alan Kaya, yaptığı konuşmada, “Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim” ifadelerini kullandı.

Bu açıklama, salondan ve sonrasında medya üzerinden büyük bir linç kampanyasının başlamasına neden oldu. Yoğun tepkiler ve tehditler nedeniyle Türkiye’de yaşaması imkansız hale gelen Kaya, ailesiyle birlikte Paris’e sürgün gitmek zorunda kaldı.

Sürgünde son nefes: Hoşçakal Gözüm

Paris’te geçirdiği sürgün yıllarında, “Hoşçakal Gözüm” isimli yeni albümünün kayıtlarını yaparken, 16 Kasım 2000 günü bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Toplam 22 albüme imza atan ve şarkılarıyla milyonlara ulaşan Kaya, vefatından sonra yüzlerce ödüle layık görüldü.

Ahmet Kaya, 24 yıl önce bugün aramızdan ayrılmış olsa da, bıraktığı miras ve “sokakta, televizyonda, radyoda duyulmayan günün olmadığı” sesiyle, Türkiye’nin kolektif hafızasında ve müzik tarihindeki yerini koruyor.