Meclis’te, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 18’inci toplantısı gerçekleştirildi. Yapılan oylamada Komisyon, Abdullah Öcalan ile görüşmesi yönünde karar aldı.
Meclis’te yapılan oylama ile Komisyon’un İmralı’ya giderek “dinlemeler” kapsamında Abdullah Öcalan ile görüşmesi yönünde karar çıkmasının ardından, CHP’nin İmralı2ya gidecek heyete üye vermemesine siyasetin farklı kesimlerinden tepkiler geldi.
Gazeteci- yazar Gürkan Çakıroğlu, x hesabından yaptığı paylaşımda “Sadece CHP değil, Türkiye için kayıp” değerlendirmesinde bulundu.
Çakıroğlu mesajında “CHP’nin hakkıdır gitmemek. Tıpkı İYİ Parti ve Zafer Partisi gibi. Lakin kararlarına açık/gizli oturum vs gibi saçmalıkları gerekçe yapmalarına gerek yok. Kararı korkarak aldılar, bari arkasında korkmadan dursunlar. 2023 seçimlerinde DEM seçmeni blok olarak Kılıçdaroğlu’na oy verdi. Hatta basit bir örnek Kemal Bey İzmir’den yüzde 67, Diyarbakır’dan yüzde 72 oy aldı. Aynı Diyarbakır’da CHP oyu yüzde 7. Yani DEM Parti ile seçmeni arasındaki paralellik oldukça kuvvetli. Siyaseten kötürüm olan ve bu halini bürokrasi ve yargı iplerini elinde tutarak dengeleyen Erdoğan’a fırsat verdi CHP. Değerlendirebilirse eğer Erdoğan için siyaseten büyük bir alan açıldı. CHP’nin Erdoğan’ın son 10 yıldır yaptığını yaparak, yani terör dilini kullanarak Erdoğan’ı vurma şansı da yok. Her anlamda kendini dar bir alana hapsetti CHP. Kürt meselesinde İmamoğlu popülist söylemlerin ötesine geçemedi. Özel konforlu alanı aşamadı. Sadece CHP değil, Türkiye için kayıp. Gerçekten çok üzgünüm. Çok…” diye belirtti.
22 Ekim – Bahçeli
27 Şubat – Öcalan
19 Mart – Erdoğan
21 Kasım – İmamoğlu&ÖzelZarlar atıldı. Rubicon geçildi. Herkes sözünü söyledi. İttifaklar zamanla berraklaşacak.
CHP’nin hakkıdır gitmemek. Tıpkı İYİ Parti ve Zafer Partisi gibi. Lakin kararlarına açık/gizli oturum vs gibi… https://t.co/Me1GAQ1Oot
— Gürkan Çakıroğlu (@grknckrgl) November 21, 2025
Bakırhan: ‘CHP Kürt meselesini doğru okumalıdır’
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, CHP’nin İmralı heyetine üye vermemesini eleştirerek “Kürt sorunu çok uzun süreli bir meseledir. Bunu iktidar karşıtlığına dönüştürmemek gerekiyor. CHP Kürt meselesini doğru okumalıdır” dedi.
Partisinin düzenlediği “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” kapsamında Bingöl’de konuşan Bakırhan, “Türkiye’nin demokrasisini konuştuğumuz bir süreçteyiz. Ama maalesef kimi siyasi partiler, iktidar karşıtlığını çözüm karşıtlığına dönüştürmeye çalışıyorlar. Kürt sorunu çok uzun süreli bir meseledir. Bunu iktidar karşıtlığına dönüştürmemek gerekiyor. CHP Kürt meselesini doğru okumalıdır. Bizim beklentimiz CHP’den budur” diye kaydetti.
Eren Keskin: ‘CHP kaçak davranmamalı’
Avukat ve hak savunucusu Eren Keskin ise, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmeye talip olan bir partinin bu şekilde ‘kaçak’ davranması kabul edilebilir bir durum değil” dedi.
CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararının kendisini şaşırtmadığını belirten Av. Eren Keskin, “Çünkü CHP bugün parti programını açıkladı. CHP geçmişte yani kuruluş ideolojisinde ısrarlı olan bir partidir. Oysa zaman değişiyor, şartlar değişiyor. O nedenle CHP’nin kendini yeni döneme gelişmelere zorlaması gereken bir parti olduğunu düşünüyorum. Çünkü CHP coğrafyanın en büyük partisi olduğunu söylüyor. En büyük parti olduğun söyleyen parti, bu coğrafyanın en önemli olacak olan görüşmeyi kaçırıyor. Bunu anlamak mümkün değil. Ben CHP’yi yönetenler adına çok yanlış bir karar verildiğini düşünüyorum. Ana muhalefet partisi olarak ve kendi söylemlerine göre bu coğrafyanın en büyük partisi olduğunu söylediklerini düşündüğümüzde bu kararı almalarının anlaşılabilir bir yanı yok” dedi.
Eren Keskin, “Bu süreç dış dinamiklerin de devrede olduğu bir süreç. Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmeye talip olan bir partinin bu şekilde ‘kaçak’ davranması kabul edilebilir bir durum değil. Ayrıca şunu da eklemem gerekir ki Kürt halkının meşru temsilcisinin kim olduğu tartışmasına girerse bunun da doğru olduğunu düşünmüyorum. Şu anda DEM Parti’nin de açıklamalarına baktığımızda çok net bir şekilde karar verici kişinin Abdullah Öcalan olduğu dile getiriliyor. CHP’nin bunun karşısında bir tutum alması onu ilerletmez, geriye götürür.” diye kaydetti.
‘CHP sürecin dışına itiliyor’
CHP2nin kararına yönelik tepkilerde ana muhalefet partisinin “sürecin dışına itildiği” yönünde yorumlar vardı.
CHP önceki dönem İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu kararı, “‘Her şey çok güzel olacak’tı; maalesef olmadı. CHP, İmralı’ya gitmeme kararı aldı ve kapalı toplantı yapılıyor gerekçesi ile komisyon toplantısını terk etti. Sanıyorum genel başkanımız Sayın Özgür Özel, CHP’nin niçin Kürt seçmenini ittiğini kamuoyuna anlatacaktır” diye değerlendirdi.
‘Her şey çok güzel olacak’tı; maalesef olmadı.
CHP, İmralı’ya gitmeme kararı aldı ve kapalı toplantı yapılıyor gerekçesi ile komisyon toplantısını terk etti.
Sanıyorum genel başkanımız sayın Özgür Özel, CHP’nin niçin Kürt seçmenini ittiğini kamuoyuna anlatacaktır. pic.twitter.com/dSKJwClB1G— Mehmet Bekaroğlu (@MBekaroglu) November 21, 2025
Siyasetçi Ufuk Uras da, “Belki de AKP, ezeli rakibini iyi bildiği için CHP’ye, İmralı zarfı açarak, Türkiye’nin en önemli meselesinde CHP’yi Zafer, İyi Parti hattına iteliyor” dedi.
Belki de Akp, ezeli rakibini iyi bildiği için, Chp’ye İmralı zarfı açarak, Türkiye ‘nin en önemli meselesinde Chp’yi Zafer, İyi parti hattına iteliyor.
Zekice bir hamle, eğer doğruysa.— Ufuk Uras (@UfukUras) November 21, 2025
Gazeteci İrfan Aktan, X hesabından yaptığı paylaşımda, “AKP onca baskı ve hileyle CHP’yi tam da hedeflediği gibi sürecin dışına itekliyor. Umarım CHP’liler İmralı’ya gitmemelerine kendilerinin değil iktidarın karar verdiğini, süreçle eşzamanlı baskıların önemli bir hedefinin bu olduğunu idrak ettiğinde geç kalınmamış olur” dedi.
AKP onca baskı ve hileyle CHP’yi tam da hedeflediği gibi sürecin dışına itekliyor. Umarım CHP’liler İmralı’ya gitmemelerine kendilerinin değil iktidarın karar verdiğini, süreçle eşzamanlı baskıların önemli bir hedefinin bu olduğunu idrak ettiğinde geç kalınmamış olur.
— İrfan Aktan (@irfanaktans) November 21, 2025
Rawest Araştırma Direktörü Roj Girasun ise CHP’nin oy kaybetme kaygısıyla İmralı heyetine üye vermediğini belirterek, “Oysaki Türkiye’de seçmen hiçbir zaman tek bir gündem başlığıyla oy tercihlerini değiştirmez; seçmen davranışı da bunu doğrulamaz. Ancak Türkiye’nin ana gündeminde yer alan bir meselenin çözümüne dair oluşan konsensusun dışında kalan bir siyasi parti, ülkeyi yönetme iddiasını sürdürülebilir kılamaz. Karar verme sürecinde ortaya çıkan tablo CHP’nin kendi politikasını ortaya koyup ona göre bir reaksiyon vermek yerine, mevcut reaksiyonlara göre politika belirlediği izlenimini veriyor ve ‘Özgür Özel artık liderliğe evriliyor’ analizlerden ziyade ortaya koyduğu tutumla daha çok eski grup başkanvekili reflekslerini hatırlattı.” diye kaydetti.
CHP, oy kaybetme kaygısıyla İmralı heyetine üye vermiyor.
Oysa ki Türkiye’de seçmen hiçbir zaman tek bir gündem başlığıyla oy tercihlerini değiştirmez; seçmen davranışı da bunu doğrulamaz.Ancak Türkiye’nin ana gündeminde yer alan bir meselenin çözümüne dair oluşan konsensusun… https://t.co/tlQvk6sA00
— Roj Girasun (@rojgirasun) November 21, 2025
Ahmet Faruk Ünsal: ‘CHP büyük bir siyasi hata yaptı’
Yazar ve siyasetçi Ahmet Faruk Ünsal, CHP’nin tarihi bir fırsatı kaçırdığını belirterek İmralı’ya gidilmemesi yönündeki kararını “büyük siyasi hata” olarak nitelendirdi.
CHP’nin İmralı’ya temsilci göndermeme kararını son derece yanlış olduğunu vurgulayan Ünsal, “Cumhuriyeti kuran bir partinin, cumhuriyeti kurarken toplumun önemli bir kesiminin haklarını, hukuklarını görmezden gelerek hata onları yok sayarak, asimle ederek cumhuriyeti eksik ve yanlış kurmuştu. Şuanda ikinci cumhuriyetin kuruluşuyla ilgili bir süreç yaşanıyor. 22 Ekim’de Devlet Bahçeli’nin Sayın Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrı cumhuriyetin ikinci kuruluş tarihidir. Dolayısıyla bu süreçte Türkiye’nin demokratikleşmesi ve birinci cumhuriyetin kuruluşunda Kürtlerin haklarının göz ardı edilmiş olmasının en büyük sorumlusu olan birinci cumhuriyeti kuran CHP’ye düşüyordu. CHP tarihi hatasını maalesef bu kararla tekrarlıyor ve bu tarihi fırsatı kaçıyor. Bu yüzden büyük bir yanlış olarak değerlendiriyorum” diye kaydetti.
Yapılan birçok seçimde CHP ve DEM Parti’nin birlikte hareket ettiğini hatırlatan Ünsal, “Bu açıklamaya baktığımız zaman CHP kendi anlamıyla seçim ortağının hukukunu gözetmemiş oluyor. Bu anlamıyla da büyük siyasi bir hata diye düşünüyorum. CHP’nin içinde büyük bir ulusalcı damar olduğunu görüyoruz. Özgü Özel, kendi tabanını içinde bulunan bu ulusalcı direnci kırma konusunda bir liderlik gösterebilmiş değil. Halbuki AKP-MHP çok kritik konulardan kendi tabanını dönüştürebilecek liderlikler gösteriyor. Ama CHP’nin tabanı yönlendirme yerine bir takım yanlış saplantılı görüşlere teslim olmayı tercih etti” ifadelerini kullandı.
Bu aşamadan sonra infaz ceza yasasıyla ilgili bir takım değişikliklerinin yapılması gerektiğini kaydeden Ünsal, “Bundan sonra artık anayasada atılması gereken adımlar konusunda yoğunlaşmaya gidilmesi lazım. Bundan sonra Türkiye’nin önünde Kürt sorununu ebediyen çözecek ciddi bir anayasal reformların yapılması gerekiyor. Biran önce bunların yapılması gerekiyor” dedi.
