Avrupa Birliği’nin (AB) Suriye’de Esad rejimi döneminde uygulanmaya başlanan yaptırımlarından bir kısmını daha askıya almayı görüşeceği öğrenildi.
20 Mayıs’ta rutin toplantılarında bir araya gelecek AB Dışişleri Bakanları, Suriye’ye yönelik yaptırımları askıya alma konulu bir görüşme de yapacak.
Oy birliğiyle somut bir karar alınması beklenen toplantı için teknik düzeyde görüşmeler ise devam ediyor.
Avrupa basınında toplantıya başkanlık edecek AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın bakanlara ülkenin yeniden inşası ve göç gibi alanlardan sorumlu bakanlıklara fon sağlanmasını teklif ettiği iddiası yer aldı.
AB’den üst düzey bir yetkili, yaptırımların “kaldırılmadığı”, yalnızca “askıya alındığını”, ülkedeki gidişata göre tersine çevrilebileceğini vurguladı.
Suudi Arabistan’a hafta başında resmi ziyarette bulunan ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıracaklarını duyurmuştu.
AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları
AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları, iç savaşın patlak vermesinin ardından Mayıs 2011’de başladı.
Esad rejimiyle bağlantılı, insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulan kişilere yönelik seyahat yasakları, mal varlıklarının dondurulması gibi bireysel kısıtlayıcı tedbirler alındı. Yaptırım uygulananlar arasında Beşar Esad’dan bakanlara, rejimin iç çemberinde yer alan kritik isimler yer aldı.
Bunların yanı sıra AB, Suriye’ye sektörel yaptırımlar da uyguladı, rejimin finans ağının kalbinde yatan sektörleri hedef aldı. Bu çerçevede ham petrol ve petrol ürünlerinin ithalatı, hem askeri hem sivil amaçlı kullanılabilen malların ve bazı iletişim ekipmanının ihracatı kısıtlandı. Yaptırımlar, belli girişimlerin, altyapı projelerinin finanse edilmesini de kapsadı.
AB, 24 Şubat’ta ise Suriye’ye yönelik bankacılık, enerji ve ulaşım gibi sektörleri hedef alan yaptırımları askıya almaya karar verdiğini duyurmuştu.
İlgili duyuruda bu konudaki çalışmaların sürdürüleceği ve daha fazla ekonomik yaptırımın askıya alınıp alınamayacağının değerlendirileceği, ülkedeki durumun yakından takip edileceği kaydedilmişti.
