Avrupa Birliği (AB) Suriye’de Esad rejiminin çöküşü sonrası yapılan açıklamalarda ‘toprak bütünlüğü’ ve ‘istikrar’ vurgusu yapıldı. Suriye’de toplumun ‘yeniden birleşmesi’ ve ülkenin ‘yeniden inşasının’ vurgulandığı açıklamalarda tüm taraflara şiddetten kaçınılması çağrısı vardı.
AB, Esad rejiminin yıkılmasının ardından yaptığı ilk açıklamada durumdan memnuniyet duyduğunu, ülkenin toprak bütünlüğünü koruyarak yeniden inşası için rol oynamaya istekli olduğunu bildirmişti.
Bu kapsamda AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Suriye’nin toprak bütünlüğünün kritik önemde olduğunu, bu konuda Ürdün Kralı 2. Abdullah ile bir telefon görüşmesi yaptığını, diğer bölgesel liderlerle de konuşacağını duyurdu.
Von der Leyen, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kral 2. Abdullah ile telefon görüşmesinde, Baas rejiminin çöküşünü değerlendirerek bölge için sonuçları ele aldıklarını belirtti.
Kendileri için Suriye’nin toprak bütünlüğünün yanı sıra azınlıkların korunmasının kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Ursula von der Leyen, “Değişken durum göz önüne alındığında yakın temas halinde kalacağız. Bugün ve önümüzdeki günlerde diğer bölge liderleriyle görüşeceğim.” ifadelerini kullandı.
Ursula von der Leyen, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed ile de aynı kapsamda, Suriye konusunu ve bölgesel ve küresel sonuçlarını konuştuğunu duyurdu.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da, Beşar Esad rejiminin çöküşünü “10 yılı aşkın bir süredir çatışma, baskı ve insani acılara katlanan Suriye halkı için tarihi bir an” şeklinde nitelendirdi. Kallas, AB’nin Suriye halkıyla dayanışma içinde olduğunu belirterek, “Herkes ülkesini yeniden birleştirme, istikrara kavuşturma ve yeniden inşa etme fırsatına sahip olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, adaletin yeniden tesisi ve barışçıl geçişin sağlanması ihtiyacına vurgu yapılarak, Suriye’nin toprak bütünlüğü ile bağımsızlığının korunmasının önemine dikkat çekildi. Tüm tarafların şiddetten kaçınmaya ve sivilleri korumaya çağrıldığı açıklamada, Hristiyanlar ve diğer azınlık topluluklarının güvenliğinin sağlanması gerektiği belirtildi.
