AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Gündeme dair açıklamalar yapan Çelik HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun, Anayasa’nın devletin şeklinin cumhuriyet ve onun nitelikleri olduğunu tanımlayan ilk üç maddesinin değiştirilemezliğini vurgulayan dördüncü maddesine karşı olduklarını belirten açıklamasına dair de konuştu. Ömer Çelik, “Anayasa’nın 4 maddesiyle ilgili herhangi bir tartışmamız yok” ifadelerini kullandı.
Çelik, Ayşenur Ezgi Eygi’nin cenazesinde Numan Kurtulmuş ile gerilim yaşayan Özgür Özel’i de eleştirdi.
Ömer Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Yeni anayasa tartışmaları
“Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerekir. Sivil anayasaya ihtiyaç vardır. 19 kez değiştirildi. Tabiri caizse yamalı bir bohçaya döndü. Türkiye’nin önünde engel olmaya devam etmektedir.
Bunun gelecek nesillere borcumuz olmasıdır. Hem sağdan hem soldan çeşitli kesimlerden herkes bu anayasanın değişmesi gerektiğini net bir şekilde ifade ediyor.
Birçok maddede değişiklik olmasına rağmen görülüyor ki sivil bir gözle yapılmış, anayasal düzeni korumak, özgürlükleri korumak için bir sivil anayasa zorunluluktur. Demokrasideki samimiyet bu hazırlığa destek vermektir. Sistemi kilitleyen tutumların taktik manevralar gibi öne sürülüyor.
Anayasa’nın 4 maddesiyle ilgili herhangi bir tartışmamız yoktur. Değişiklik teklifleri bizim açımızdan olumlu değildir. Burada daha önce de belli gündemler olduğunda sorulmuştu. Sivil bir anayasa istiyoruz, Türkiye’yi Türkiye Yüzyılı’na taşıyacak anayasa istiyoruz. Milli iradeyi esas teşkil eden yapı olacak Anayasa’yı istiyoruz. 4 madde ile ilgili herhangi bir tartışma söz konusu değildir.”
Ayşenur Ezgi Eygi’nin cenazesinde yaşanan gerilim
“Burası bir cenaze töreni, şehidimizi uğurluyoruz. Özgür Bey keşke bu şekildeki konuşmayı babasının yanında yapmasaydı. Cenaze adabına uygun bir şekilde davransaydı. O cenazeye katılan herkesin vermek istediği mesaj; Ayşenur’un şehadetini selamlamaktır. Bu süreçte Özgür Bey iki tane hata yaptı. Bir tanesi Ayşenur’un fedakarlığını ideolojiye indirdi. Bu doğru değildir. Gazze bir insanlık meselesidir. Netanyahu ABD Temsilciler Meclisi’nde konuşmasını ideolojik çerçeveye büründürmüştü, ‘burada batı medeniyetini savunuyoruz’ demişti. Netanyahu’nun savunduğu şeyleri medeniyet düşmanlığı ve barbarlıkla bir araya gelebilir. Türkiye’de Özgür Bey, Ayşenur’un tavrını belli bir ideolojik geleneğin temsilcisi olarak ortaya koydu. Halbuki baktığınızda insanlık için bir şey…
İkincisi cenazeler siyasi partilerin nutuk atacağı yer değildir. Devleti temsil eden en üst makam orada duygu ve düşüncelerini paylaşıyor. Orada en üst makam Meclis Başkanlığı makamı. Orada başkanımız herhangi bir siyasi indirgeme içine girmeden siyaseten de kimseyi hedef almadan Ayşenur’un insanlık vicdanının safında bir konuşma gerçekleşiyor. Siyasi konuşma yapılmıyor orada. Numan Bey sağduyulu devlet adamıdır, nezaketli bir isimdir. Ne yapılmıştır? Özgür Bey diyor ki ‘siz tarafsız değilsiniz, parti adına konuşmuş kabul ediyoruz, o yüzden biz de parti adına konuşalım’ diyor. Devlet hayatında böyle bir standart olabilir mi? CHP’nin kendinden olmayan, belli makama gelmiş hiç kimseyi o standartlar açısından yerli yerine oturtmadığını biliyoruz. Tarafgirliğin alasını yaparlar. Orada devlet adına en üst makam kimse konuşmayı yapar. Özgür Bey siyasetçi olarak eleştiri yapmak istiyorsa yeri orası değildir. Daha sonra başka bir ortamda yaparsınız. Dolayısıyla yakışık almamıştır. Hangi siyasi partiden, kesimden olursa olsun o gün Ayşenur’un cenazesine katılmak da, bu çoğulculuğu göstermek de son derece kıymetlidir.”
Yunanistan ile açılan diyalog kapısı
“Yunanistan’daki gelişmeleri her zaman yakından takip ediyoruz Sayın Miçotakis’le Cumhurbaşkanımızın görüşmesinden sonra yeni bir diyalog kapısı açılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız ‘aynı denizi, aynı coğrafyayı paylaşan iki komşu ülkeyiz, aramızda sorun olması normaldir, bunları aramıza kimseyi karıştırmadan beraber çözelim’ demişti. Ama Yunanistan içindeki kaos lobisi, radikal unsurlar bu diyaloğu sabote etmek için elinden geleni yapıyor. Burada bir provokatör savunma bakanı Dendias haddini aşan açıklamalar yaptı. Kıyılarımıza 2 kilometre mesafedeki Meis adasına giderek Türkiye’yi hedef aldı.
Herkesin bilmesi gereken şudur; biz buradaki hak ve menfaatlerimizi masada diyalog yoluyla, müzakere yoluyla çözmek iradesindeyiz. İki komşu ülkeyiz, başkalarının kendi çıkarları temelinde bölgeyi istikrarsızlaştırmak için gelmek istediğini biliyoruz. Doğu Akdeniz’de bayrak gösterip sorunları daha yoğunlaştırdığını her zaman görüyoruz. Herkese kazandıracak olan herkes gider sonuçta biz kalırız.”