Alevi örgütleri, 19-24 Aralık 1978 tarihleri arasında yaşanan Kahramanmaraş Katliamı’nın 47’nci yıldönümü dolayısıyla İzmir Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi.
“Maraş Katliamı’nı unutmadık unutturmayacağız” yazılı pankartın açıldığı anmada, “Maraş’ı unutma unutturma”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Maraş’ı yakanlar AKP’yi kuranlar” sloganların atıldı.
Anma öncesinde konuşan Alevi Bektaşi Federasyonu Ege Bölge Sorumlusu Mehmet Bozkurt ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, Barış ve Demokratik Toplum Sürecini hatırlatarak katliamlarla yüzleşilmesi gerektiğini söyledi.
Ardından konuşan Alevi Bektaşi Federasyonu Ege Bölge Sorumlusu Kemal Yıldız, katliamın örgütlü, planlı ve inanç temelli bir saldırı olduğu belirterek, Alevilere ait mahallelerin sistematik biçimde hedef alındığı, evlerin, iş yerlerinin ve tarım arazilerinin yağmalanıp yakıldığını söyledi.
Yıldız, “Bu katliam, yalnızca Maraş’ta yaşayan canlarımızın değil; Koçgiri’de, Dersim’de Çorum’da, Sivas’ta, Gazi’de ve Ankara’da yaşananlarla birlikte Alevi toplumunun tamamının ortak hafızasında kapanmamış bir yaradır. Yaşanan her katliamda aynı inkârcı, ayrımcı ve düşmanlaştırışı zihniyetin izlerini görmekteyiz. Bu nedenle bugün burada yalnızca bir yas tutmak için değil; insanlık onurunu savunmak, hakikati talep etmek ve bir daha Maraşların yaşanmaması için mücadele kararlılığımızı ifade etmek için bulunuyoruz” dedi.
Cezasızlık anlayışının, sonrasında yaşanan pek çok katliamın da zeminini hazırladığını ifade eden Yıldız, katliam sonrası hukuki sürecin sürüncemede bırakıldığını ve sorumluların ceza almadığını ifade etti.
Suriye’de Alevilere dönük saldırıları ve katliamlara değinen Yıldız, “Acılarımız ortaktır; mücadelemiz de ortak olmak zorundadır. Buradan uluslararası topluma ve başta Türkiye olmak üzere dünya devletlerine sesleniyoruz; Colani katilini ve HTŞ çetelerini korumaktan ve palazlandırmaktan vazgeçin. HTŞ çetelerine verdiğiniz askeri ve ekonomik destek, Alevilerin katliamına cesaret vererek zulmün ve soykırımın yolunu açmaktadır. Dökülen her kanda sizlerin de sorumluluğu vardır. Biz Aleviler zulme karşı yaşamı, barışı ve insan onurunu savunan bir inancın ve tarihsel direncin talipleriyiz. Gerçekler ortaya çıkana, adalet sağlanana ve bu topraklarda eşit yurttaşlık tesis edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” diye konuştu.




