• Ana Sayfa
  • Kültür Sanat
  • Amed Uluslararası Film Festivali geri dönüyor: ‘Sanatla, sanatsal duyguyla iç içe olalım’

Amed Uluslararası Film Festivali geri dönüyor: ‘Sanatla, sanatsal duyguyla iç içe olalım’

Amed Uluslararası Film Festivali, 8 yıllık kayyım döneminin ardından 84 filmle yeniden sinemaseverlerle buluşacak. Festival Komitesi’nden sinemacı Mehmet Erbay, “Sanatla, sanatsal duyguyla iç içe olalım” diyerek herkesi festivale davet etti.

Amed Uluslararası Film Festivali geri dönüyor: ‘Sanatla, sanatsal duyguyla iç içe olalım’
Amed Uluslararası Film Festivali geri dönüyor: ‘Sanatla, sanatsal duyguyla iç içe olalım’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 5 Aralık 2025 09:38
  • Güncellenme: 5 Aralık 2025 09:39

Amed Uluslararası Film Festivali, sekiz yıllık kayyım döneminin ardından 84 filmlik geniş bir seçkiyle yeniden sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Ortadoğu Sinema Akademisi ve Sinebîr’in yürütücülüğünde düzenlenecek 3. Amed Uluslararası Film Festivali, 7-14 Aralık tarihleri arasında “Dinya bi çîrokan tê ba hev / Dünya hikâyelerle bir arada” şiarıyla gerçekleştirilecek.

Festival, ilki 2012, ikincisi 2016 yılında düzenlenen etkinliklerin ardından uzun bir aradan sonra tekrar kentle buluşuyor. Hafta boyunca film gösterimleri, atölyeler ve yönetmen–ekip buluşmalarının yanı sıra çeşitli söyleşiler yapılacak.

Açılış gününde Yılmaz Güney’in “Yol” filminin serüvenini merkezine alan “Ji Rê… Yol’dan” isimli sergi açılacak. Festivalin açılış filmi ise Çayan Demirel ve Ayşe Çetinbaş’ın yönettiği “Kardeş Türküler ile 30 Yıl” belgeseli olacak.

‘Festival, sanatçı ile toplumu aynı zeminde buluşturuyor’

Tertip Komitesi üyesi sinemacı Mehmet Erbay, festivalin sanatçı, toplum ve eser olmak üzere üç sac ayağından oluştuğunu belirtti. Bir eserin sanatçı ile toplumu buluşturduğunu vurgulayan Erbay, bu buluşmanın eleştirel düşüncenin gelişmesi için bir diyalog zemini yarattığını ifade etti.

İnsanların manevi ihtiyaçlarına dikkat çeken Erbay, bir film izlemenin, tiyatroya gitmenin ya da konser dinlemenin ruhu olgunlaştıran deneyimler olduğuna işaret etti. Festivalin hem sinemacılarla toplumu buluşturduğunu hem de kentin kültürel ve ruhsal ihtiyacına yanıt verdiğini söyledi.

‘Yapay proje tutmadı’

Sekiz yıllık kayyım dönemini değerlendiren Erbay, bu dönemin Kürt halkının yüz yıllık zorluklar zincirinin bir parçası olduğunu söyledi. Kayyım yönetiminin fiziksel mekânları işgal etmeye ve toplumun hafızasında tahribat yaratmaya çalıştığını belirten Erbay, şunları söyledi:

“İstanbul burjuvazisinin tükettiği müziği alıp buraya getirmeye çalıştılar. Ölülerin kemikleri üzerine parlak taşlar döşeyip defile yapmak istediler. Bu oldukça yapay bir projeydi. Tutmadı zaten. Halk buna cevabını verdi.”

Erbay, buna karşın bölgede sanatsal üretimin hiç durmadığını, dayanışma ruhuyla birlikte bu zorlukların aşıldığını dile getirdi.

64 Kürtçe proje başvurdu

Festival kapsamında belirlenen temaların yaşamı, dayanışmayı ve bir aradalığı önceleyen filmlerden oluştuğunu belirten Erbay, seçkiye kadını, çocuğu ve doğayı öteleyen üretimlerin alınmadığını söyledi.

Ayrıca Kürt sinema üretimini artırmak amacıyla oluşturulan proje fonuna 64 senaryo ile başvuru yapıldığını belirten Erbay, “Bu projelerin tamamı Kürtçe yazılmıştı. Jüri 15 tanesini belirledi. Bu 15 projeden biri seçilecek” dedi.

‘Sanatla iç içe olalım’

Festivalin eleştirel düşünceyi geliştiren bir diyalog ortamı yarattığını ifade eden Erbay, bağımsız belgeseller, kadın sineması ve Kürt sineması üzerine paneller düzenleneceğini aktardı. Yönetmenlerin deneyim aktaracağı buluşmaların da programda yer aldığını söyleyerek herkesi festivale davet etti:

“Burada sanatla, o sanatsal duyguyla iç içe olalım.” (MA)