Ankara’da Jina Mahsa Emini için basın açıklaması

Basın açıklaması Ankara Kadın Platformu tarafından gerçekleştirildi.

Ankara’da Jina Mahsa Emini için basın açıklaması
Ankara’da Jina Mahsa Emini için basın açıklaması
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 16 Eylül 2024 20:00
  • Güncellenme: 16 Eylül 2024 20:15

İranlı Kürt kadın Jina Mahsa Emini‘nin öldürülmesinin ikinci yılında protestolar gerçekleştiriliyor. Ankara’da kadınlar, Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla sokağa çıktı.

Kızılay’da bulunan Konur Sokak’ta gerçekleştirilen basın açıklamasında, kadın dayanışmasının sınır tanımayacağı vurgulandı.

Narin Güran’ın öldürülmesine de değinilen açıklamada, Jina Mahsa Emin protestolarının sembolü haline gelen ‘Jin,jiyan,azadi’ sloganının yanı sıra Narin ve yaşamını yitiren çocuklar için ‘Katledilen çocuklar isyanımızdır’ sloganı da atıldı.

Okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Jîna’nın katledildiği gün İran başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından yükselen kadın isyanı “Jin Jiyan Azadî” sloganının etrafında birleşerek, erkek egemenliğine karşı direnişi örgütlemiştir. Aynı erkek egemenliğini, aynı erkek şiddetini yaşadığımızı biliyoruz. İran rejiminin dayatmalarına benzer ahlak dayatmalarına maruz kalıyoruz, hayatlarımız giderek kısıtlanıyor. Hayatlarımızdaki şiddet sarmalı İran’da da Türkiye’de de bizzat erkek devlet tarafından örgütleniyor. Siyasal islamın yaşamımız, haklarımız, bedenlerimiz üzerindeki kadın düşmanı politikalarını İran dinci faşist molla rejiminin kadın düşmanı politikalarından tanıyoruz. 

İran çok uzağımızda değil. Türkiye’de de bir gecede İstanbul Sözleşmesi feshediliyor, kayyum eliyle kadın kurumları işlevsizleştiriliyor, LGBTİ+lar dini propagandalar ile hedef gösterilerek halk içerisinde nefret söylemi yayılmaya çalışılıyor. Bir grup erkeğin kendini mağdur baba ilan etmesiyle nafaka hakkının gaspı gündeme geliyor. ‘Toplum ve aile düzeni’ kisvesiyle farklılıklar reddediliyor, iktidar devlet eliyle farklılıklara karşı şiddeti tırmandırıyor, erkeklerin kadına karşı işlediği suçlarda olduğu gibi, çocuğa karşı işlenen suçlarda da hayvanlara karşı işlenen suçlarda da cezasızlık politikası failleri güçlendirmeye devam ediyor.

8 yaşındaki Narin’in katledilmesiyle , bu şiddet ve katliam ortamını yaratanlar, besleyenler ve bu zihniyeti taşıyanlar biliyoruz ki erk devlet aklıdır.

Bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu ölümleri hiç kimse sıradanlaştıramaz, hiç kimse bizi bu ölümlere ve katliamlara alıştıramaz. ‘Kutsal aile’ dedikçe kadınlar ölüyor, devlet ‘aileyi’ korudukça çocuklar ölüyor.

Erkek şiddetine, çocuk istismarına dönük cezasızlık politikası sürdüğü sürece, kadın ve çocuklar için önleyici-koruyucu tedbirler alınmadığı sürece hiçbirimiz güvende değiliz. Şiddet ve istismar dolu ailelere sıkışmayı değil, eşit-özgür yaşamlarımızı kurabilmeyi; çocukların kaybolmadığı-kaybedilmediği, kadınların öldürülmediği-şiddet görmediği bir toplumda yaşamak istiyoruz. Mücadelemiz bunun içindir. Mücadele ederek kazandığımız İstanbul Sözleşmesi’nden aileler dağılıyor bahanesiyle çıkarak, kadınları şiddet dolu ilişkilere mahkum ederek boşanmaları engelleyerek nafaka hakkını gasp etmeye çalışan devlet alenen nefret suçu işliyor.”