• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Anter Anter: Ömrüm yetmezse çocuklarım ve torunlarım hesap soracak

Anter Anter: Ömrüm yetmezse çocuklarım ve torunlarım hesap soracak

Babasının 32. ölüm yıldönümünde hayatını kaybeden Anter Anter’in en büyük isteği Musa Anter’in öldürülmesi emrini verenlerin yargılanmasıydı.

Anter Anter: Ömrüm yetmezse çocuklarım ve torunlarım hesap soracak
Anter Anter: Ömrüm yetmezse çocuklarım ve torunlarım hesap soracak
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 20 Eylül 2024 13:47
  • Güncellenme: 20 Eylül 2024 14:10

Anter Anter’in cenazesi, doğduğu köy olan Ziving’de toprağa verilecek.

Gazeteci ve yazar Musa Anter’in (Apê Musa) oğlu Anter Anter, sabah saatlerinde Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Akarsu kırsal mahallesindeki evinin banyosunda hayatını kaybetmiş bir halde bulundu. Kalp krizinden yaşamını yitirdiği belirtilen Anter Anter’in cenazesi, babasının ilk olarak defnedildiği Ziving köyünde defnedilecek.

Anter’in cenaze törenine Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ile çok sayıda kişinin katılması bekleniyor.

Anter Anter kimdir?

Anter Anter, babası Musa Anter’in ölüm yıldönümünde yaşamını yitirdi. 1945’te İstanbul’da doğan Anter Anter, o dönem yaşanan gençlik çatışmalarından dolayı 11 Nisan 1969’da İsveç’e gitmek zorunda kaldı. Anter Anter, 1972’de vatandaşlıktan çıkarıldı. Anter , Radikal gazetesinde yer alan “konsolos bastı, eylemlere katıldı ve asker kaçağı olduğu için vatandaşlıktan atıldı” haberiyle 40 yıl sonra neden vatandaşlıktan atıldığını öğrendi.

‘Babam ile arkadaş gibiydik’

Uzun yıllar yurtdışında yaşamak zorunda kalan Anter Anter, babası Musa Anter’in katledilmesini ise bir televizyon haberinde öğrendi. O döneme ilişkin Anter Anter bir gazeteye verdiği röportajda şunları belirtmişti:

“Babamla her sabah ve akşam konuşuyordum. 1992 senesinin yaz ayıydı. Gece yarısı babam aradı. Kapıya dayandılar diye. Bu devam etti. Sonra Gri reno gözlemiş. Babama telefon ediyorlar. Telefon terörü başladı. ‘Senin beynini yere sereceğiz’ diye. Arayanlar kim olduklarını söylemiyor. Babam da biz de tahmin ediyorduk. Tabi, Yeşiller, Tansu Çiller… Herkesin kol gezdiği Türkiye’nin en kötü günlerinin olduğu zamanlar. Babamla bir arkadaş gibiydik. İstediğimizi konuşuruz. Bazen o bana ‘ne haber enişte’ derdi ben de ona ‘iyi be ağabey’ derdim. Böyle şakalaşırdık. Bir akşam restoranttaydım. O zaman Türkiye’ye ulaşmak için televizyon almıştım. Gece tam saat 22.00 haberleriydi. Bir baktım haberler başladı. İlk haber böyle kan içinde… Televizyonun ekranında bir kan lekesi şeklinde Musa Anter öldürüldü. Şaşırdım. Şaka gibi insan böyle bir donuyor.”

Musa Anter’in cenazesine gelemedi

Babasının cenazesine gelemediği için hala o burukluğu yaşadığını dile getiren Anter, 1997 yılına kadar üç defa girişimde bulunduğunu ama her seferinden havaalanından çevrildiğini anlattı.

Anter Anter 21 yıl sonra özel izinle de olsa ilk defa Türkiye’ye geldi. Babasının mezarını ziyaret etti. Anter Anter’in en büyük isteği babasının katileriyle hesaplaşmaktı.

Anter Anter, “Babamı vuran insan benim için mühim değil. Bunlara emir veren insan mühim. Zaten yalnız Musa Anter için emir verilmedi. 20 bine yakın faili meçhul cinayet var. Cinayet benim için aydınlanmıştır. Bunlar yargılanacak. Bunların yargılanması benim için cinayetin tastiklenmesi demek. Nasıl bu gün Kenan Evren için dava açılıyorsa bunlar için de açılacak. Benim ömrüm yetmezse çocuklarım olmazsa de torunlarım hesap soracak.” diye konuştu.

Musa Anter Davası

20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da kaldığı otelden alınan Anter, Seyrantepe mevkiinde Cumhuriyet Mahallesi 36. Sokak’ta öldürüldü. Anter’in yanında bulunan gazeteci, yazar ve siyasetçi Orhan Miroğlu da saldırıda yaralandı. Eski JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan, Anter’in, kendisinin de içinde bulunduğu tim tarafından JİTEM tarafından öldürüldüğünü açıkladı. Dönemin başbakanı Mesut Yılmaz’ın isteği üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş’ın hazırladığı Susurluk Raporu’nda, Anter cinayetinin “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından planladığı ve işlendiği belirtildi. Anter’in mezarı Nusaybin ilçesine bağlı Akarsu bucağı Eskimağara köyünde bulunuyor.

Davanın seyri

Musa Anter cinayetiyle ilgili davada 2000 yılına kadar etkin bir soruşturma yapılmadı. Anter ailesi, 22 Şubat 2000’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AİHM, 2007 yılında “yaşam hakkının hem maddi hem de usul açısından ihlal edildiğine” karar verdi. Kutlu Savaş’ın 1998’de hazırladığı Susurluk Raporu gibi bazı önemli delillerin de yetkililer tarafından göz ardı edildiği belirtildi.

AİHM kararının ardından 2009 yılında Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı, eski JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın itiraflarını “ihbar” kabul ederek, cinayetten 17 yıl sonra dosyayı yeniden açtı. Soruşturma kapsamında PKK itirafçıları Cemil Işık, Ali Ozansoy, Abdülkadir Aygan, Hamit Yıldırım ve “Yeşil” kod adıyla tanınan Mahmut Yıldırım hakkında tutuklama kararı verildi.

20 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasına çok kısa bir süre kala önemli bir gelişme yaşandı. İtirafçı Hamit Yıldırım, 29 Haziran 2012’de Şırnak’ta tutuklandı. 2013 yılında Hamit Yıldırım, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım, Abdülkadir Aygan ve emekli Albay Savaş Gevrekçi hakkında, “kasten öldürmek” ve “halkı silahlı isyana teşvik etmek” suçlarından dava açıldı.

Dava, 2015 yılında “güvenlik” gerekçesiyle Diyarbakır’dan Ankara’ya nakledildi ve JİTEM ana davası ile birleştirildi. 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından işlenen Ayten Öztürk cinayetiyle ilgili 2019 yılında açılan dava da Musa Anter ve JİTEM ana davalarıyla birleştirildi. Haziran 2017’deki duruşmada sanık Hamit Yıldırım “tutukluluk süresi dolduğu” gerekçesiyle tahliye edildi.

İsveç’te bulunan sanıklardan eski JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan’ın yazılı savunmasının alınması için mahkeme tarafından 2018 yılında müzekkere oluşturulmasına karşın Adalet Bakanlığı bu talebe yanıt vermedi. 23 Mart’taki duruşmada dosyaya gelen bilgi ve belgeleri aktaran mahkeme başkanı, itirafçı Cemil Işık’ın öldürülmesine ilişkin bilgi ve belgeler için Adalet Bakanlığı’nın adli yardımlaşma talebine bir cevap vermediğini belirtti.

Zaman aşımı gerekçesiyle düşürüldü

Musa Anter cinayeti davasının 36’ncı duruşması 15 Eylül’de Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşma 21 Eylül’e yani zaman aşımından bir gün sonraya ertelendi.

Musa Anter cinayetinde davanın zaman aşımı süresi 20 Eylül’de doldu.

21 Eylül’de görülen duruşmada ise Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın zaman aşımından düşürülmesine hükmetti.