Bahar Aksu davasında ağır ceza talebi

Bahar Aksu’nun katledilmesine dair davanın ilk duruşmasında savcı, 4 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

Bahar Aksu davasında ağır ceza talebi
Bahar Aksu davasında ağır ceza talebi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 11 Haziran 2025 15:26
  • Güncellenme: 11 Haziran 2025 16:27

İstanbul’un Şişli ilçesinde 7 Mayıs’ta katledilen 34 yaşındaki Bahar Aksu’nun ölümüne dair davanın ilk duruşması görüldü. Duruşma, Çağlayan’dan bulunan İstanbul Adliyesi’ndeki 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

“Kişiyi kasten tasarlayarak kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlamalarıyla tutuklu yargılanan Rüstem Elibol, Samet Salman, Semih Yapar ve Aziz Başkan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

Nur Sürer de duruşmayı izledi

Taraf avukatlarının yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da duruşmada hazır bulundu. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi gözlemci olarak duruşmaya katıldı. Yine Bahar Aksu’nun ailesinin yanı sıra, çok sayıda kadın örgütü temsilcisi ve sanatçı Nur Sürer de duruşmayı izledi.

 Faili planını itiraf etti

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada söz verilen Rüstem Elibol, katlettiği Bahar Aksu’yu suçladı. Elibol, 2 kişi ile birlikte İstanbul’a gelmesinin “ev bulmak amacıyla” olduğunu ileri sürdü.

Elibol, hakimin “Eğer ev bakmaya geldiysen neden günlerce yanında silah vardı? Barışmak için geliyorsan niye silahla geliyorsun ?” sorusunu, “Kaçırma planım vardı” şeklinde yanıtladı. Elibol, daha sonra “kaçırma” niyetinin olmadığını, “barışma” niyetinin olduğunu ileri sürdü.

Hakim, Elibol’un “Kaçırmak istediğimi yanımdakilere söyledim, onlarda kabul ettiler” yönündeki savcılık ifadelerini hatırlattı ve neden çelişkili beyanlarda bulunduğunu sordu. Elibol, hakimin sorusunu yanıtlamadı.

Diğer sanıklar da savunmalarında suçlamaları kabul etmedi.

 Uyuşturucu ve cinsel istismar

Bahar Aksu’nun annesi Gülçin Küçük Torun, “Rüstem, evlendiği sürede kızıma şiddet uyguladı. 2 buçuk ay beraber yaşadılar, her türlü hakareti gördü. Çanakkale’deki evinde polise sığındı. Kızımı ‘anneni, seni öldürürüm’ diye tehdit ediyormuş. Kızımı kimse görmesin diye Edirne’de köyde bir ev tuttum ve baktım. Kızım ‘Bana ulaşacak bütün kanalları kestim’ dedi. Şikayetçiyim” dedi.

Bahar Aksu’nun kardeşi Beril Mor Sert, ablasının şiddet gördüğünü söyledi. Beril Mor Sert, “Rüstem Elibol’un ablama uyuşturcu verip, cinsel istismarda bulunduğunu öğrendim. Elibol’un elinde silahla gelip babamdan ablamı sorduğunu öğrendim. Rüstem Elibol’un beni kaç defa takip ettiğini gördüm” diye kaydetti.

 Tanıklar dinlendi

Tanık olarak dinlenen Muharrem Enes Sert, “Bunların millete bela olduğunu herkes biliyor. Bahar abla sessiz, sakin biriydi” dedi. Bir diğer tanık Yücel Altınbaş, Bahar Aksu’nun yaşadığı şiddeti daha önceki süreçte anlattığını dile getirdi. Altınbaş, “Bunları (sanıkları kastederek) sordum, soruşturdum; çete, suç örgütü halinde çalışan bir grup” dedi.

Bahar Aksu’nun kardeşi Beril Mor Sert, sahte kimlik ve uyuşturucu bulundurma suçundan ablasının Rüstem Elibol hakkında önceden şikayette bulunduğunu aktardı.

 Telefon raporu okundu

Ardından telefon incelemesine dair bilirkişi raporu okundu. Raporda, Bahar Aksu’nun babası, annesi ve kardeşine ait TC ve adres bilgilerinin telefonlarda yer aldığı belirtildi.

Raporda, Elibol’un telefonunda çok sayıda ateşli silah görseli bulunduğu bilgisine yer verildi.

Sanıklar Salman ve Yapar’ın telefonlarından WhatsApp uygulamasının silindiği, Yapar’ın olay öncesi Bahar Aksu’nun çalıştığı oteli aradığı tespit edildiği raporda ifade edildi.

 Avukatlardan ağır ceza talebi

Olay anına dair görüntüler izlenmesinin ardından konuşan Bahar Aksu’nun ailesinin avukatı Bilge Batur, “Planlanmış cinayetten bahsediyoruz. En üst sınırdan sanıkların cezalandırılmasını talep ediyorum” dedi.

Aile avukatlarından Sezen Ezel, sanıkların suçlamadan kurtulmak için ifadelerini değiştirdiğini ifade etti. Sezen Ezel, “Bahar Aksu hayatta kalmak için başvurularda bulunmuş, şehir değiştirmek zorunda kalmış. Bahar Aksu’yu konuşuyoruz ama bu dava sadece Bahar Aksu’nun davası değil, her gün en az bir kadın öldürülüyor. Yargı sürecinin etkin yürütülmemesi, 6284 uygulanmaması sonucu kadınlar hayattan koparılıyor. Bahar Aksu münferit bir olay değildir. Verilecek karar sadece Bahar Aksu’nun değil, bütün kadınlar için önemli karar olacak. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırılmasını talep ediyorum” şeklinde konuştu.

 Duruşma ertelendi

Savcı, faillerin “kişiyi kasten tasarlayarak öldürme” ve “kişiyi hürriyetin yoksun bırakmaya teşebbüs” suçlarından cezalandırılmasını istedi. Ayrıca Elibol’un “6136 sayılı kanun” kapsamında ruhsatsız silah bulundurma suçundan cezalandırılmasını istedi. Mahkeme, tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 25 Haziran’a erteledi.

 Adliye önünde açıklama

Kadın Dayanışma Komiteleri, duruşma sonrası adliye önünde açıklama yaptı. “Düzeniniz batsın, kadınlar yaşasın” pankartının açıldığı açıklamada, şunlar belirtildi:

“Devletin ilk görevi vatandaşın canını korumaktır. Koruma kararlarına rağmen her gün bir kadın katlediliyorsa suç sadece tetiği çeken fail değildir. Gizli faillerin de ensesinde olduğunu söylemek için buradayız. Koruma kararlarına rağmen kadınlar öldürülürken, ‘kapıyı açmasaydı’ diyen İçişleri Bakanıdır. Çağlayan Adliyesi önünde Bahar Aksu için bir kez daha ‘Suçlusunuz’ demek için bir aradayız. Bahar’ın ölümünden sorumlu olanları yargılıyorlar. Peki gerçekten sorumlular bu kadar mı? Bahar uzaklaştırma kararına rağmen korunmadıysa suçlu kim? Kadınlar sokak ortasında silahla öldürülüyorsa suçlu kim? Kadınlara kapıyı açmayın diyen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya hesap verecek.”

Duruşma öncesi 2 gözaltı 

Bu arada duruşma öncesi Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen Kadın Dayanışma Komiteleri üyeleri, “Düzeniniz batsın, kadınlar yaşasın” yazılı pankart açarak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında, “Biliyoruz ki bir ülkede koruma kararlarına rağmen her gün bir kadın öldürülüyorsa burada tek suçlu, tek fail, tetiği çeken değildir. Gizli faillerin de ensesinde olduğumuzu söylemek için bugün buradayız. Peki kim bu gizli katil, failler? Devletin ilk görevi, vatandaşının canını korumaktır. Ama İçişleri Bakanı diyor ki ‘Kadınlar o kapıyı açmasaydı öldürülmezdi.’ 2024 yılında öldürülen kadınların çoğu ateşli silahlarla öldürüldü. Bu silahlar marketlerde mi satılıyor dostlar? Soruyoruz size” denildi.

İki kişi gözaltına alındı

Basın açıklaması sırasında, katılımcılar ellerinde, üzerinde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın fotoğrafının bulunduğu “Suçlusunuz” ifadesi yer alan dövizler taşıdı. Bu dövizlerin suç unsuru oluşturduğu gerekçesiyle polis müdahalesi sonucu iki kişi gözaltına alındı.

‘Gözaltına aldıracağınıza bu ülkede kadınların ölmemesini sağlayın’

Gözaltıların ardından açıklama yapan Kadın Dayanışma Komiteleri Sorumlusu Senem Doruk İnam, şunları kaydetti:

“Şişli’de sokak ortasında koruma kararı olmasına rağmen ellerini kollarını sallayarak öldürdüler Bahar Aksu’yu. Bugün Kadın Dayanışma Komiteleri olarak Bahar Aksu’nun davasında hem kadınları öldürenlere hem de kadınları korumayanlara ‘suçlusunuz’ demek için Çağlayan Adliyesi önünde bir araya geldik. Bahar’ı öldürenler kadar Bahar’ı korumakla yükümlü olup korumayan devlet yetkililerinin de sorumlu olduğunu söyledik. Açıklamamızı yaparken kadın cinayetlerinde sorumluluk taşıyan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya için taşıdığımız ‘Suçlusun’ dövizi, polisler tarafından ‘suçüstü’ olarak gösterildi ve işlem başlatıldı. İki arkadaşımız bu gerekçeyle gözaltına alındı.

Size suçlusunuz diyenleri gözaltına aldıracağınıza bu ülkede kadınların ölmemesini sağlayın. İstediğiniz kadar durdurmaya çalışın, gözaltına alın, yasaklayın. Kadınlar ölmeye devam ettikçe suçlu olduğunuzu yüzünüze haykırmaya devam edeceğiz.” (ANKA/MA)