DEM Parti Yerel Yönetimler Kurulu’nun Van’da gerçekleştirdiği ve iki gün sürecek olan “Demokratik Yerel Yönetimler Çalıştayı”nda, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan konuştu. Kürt dili ve kültürüne dönük saldırılara, “hayvanları katletme” yasası ve kayyımların kentlerde yarattığı tahribatlara dikkat çekti.
Konuşmasına Ezidi soykırımını kınayarak başlayan Bakırhan, 31 Mart seçimlerinde gösterdikleri başarının iktidar tarafından hazmedilemediğini dile getirdi. Van’da karşılaştıkları irade gaspı girişimi ve Hakkari belediyelerine kayyım atanması üzerinde durdu. “Bir pusu iktidarıyla karşı karşıyayız. Dünyanın hiçbir yerinde bir iktidar halkına pusu kurmaz, onların iradelerini gasp etmek için yargı ve hükûmet imkanlarını kullanmaz. Maalesef böyle bir ülkede yaşıyoruz, böyle bir ülkede mücadele ediyoruz” dedi.
Bakırhan, iktidarın kötülüklerinin sadece kayyımlarla sınırlı kalmadığını belirterek, belediyeler tarafından yaya geçitlerine yazılan Kürtçe uyarı yazılarının silinmesine de tepki gösterdi. “Belediyelerimizin trafik akışını kolaylaştırmak için yazdıkları kelimelere taktılar. Her akşam sanki ülkeyi işgalden kurtarıyormuş gibi kolluk kuvvetleri ve birkaç çete o yazıları sildirip yerine ırkçı sloganlar yazıyorlar. Bu iktidarın iyi olma şansı yoktur. Kürt düşmanlığına son verin. ‘Peşî peya’nın yanına ‘önce insan olun’ yazalım” dedi.
‘AKP belediyelerde iktidarken borçlar tahsil edilmiyordu’
Bakırhan, AK Parti’nin belediyelerde iktidarda olduğu dönemde borçların tahsil edilmediğini belirterek, “Kayyımlar belediyelerimizi gasp ettiği zaman borç kesintisi yoktu. Recep Tayyip Erdoğan borçların tahsili için ‘ne gerekiyorsa yapılmalı’ diyor. Peki o zaman 8 yıldır belediyelerin kasalarını boşaltan, çalıp çırpan, belediyeleri borç batağına düşüren kayyımların borçları ne olacak?” dedi.
Kayyımların belediyeleri borç batağına sürüklediğini ifade eden Bakırhan, Van Belediyesi’nin borcunun 2016’da 380 milyon TL iken şimdi 9 milyar TL’ye, Siirt Belediyesi’nin borcunun ise 45 milyon TL’den 450 milyon TL’ye çıktığını belirtti.
Demokratik, şeffaf ve toplumcu bir belediyecilik anlayışını hayata geçirmeye çalıştıklarını belirten Bakırhan, merkeziyetçi sistemlerin yolsuzluk ve israfa yol açtığını vurguladı. Yerel demokrasinin güçlendirilmesi ve yerelin yetkilerinin artırılması gerektiğini ifade etti.
Bakırhan, merkeziyetçi anlayışın, farklı dillerin, kimliklerin ve inançların yaşamasını engellediğini belirterek, ademi merkeziyetçi bir sisteme ihtiyaç olduğunu ifade etti. “Türkiye gibi bir ülkede tekçiliğe ihtiyaç yok, aksine ademi merkeziyetçi bir sisteme ihtiyaç var. Yerel demokrasinin güçlendirilmesine ihtiyaç var” ifadelerini kullanan Bakırhan, 5393 sayılı kanunun 45. maddesindeki kayyım atama maddesinin acilen kaldırılması gerektiğini söyledi.
Sokak Hayvanları Yasası
Meclis’te kabul edilen sokak hayvanlarına dair yasa değişikliğine de değinen Bakırhan, iktidarı Kürtlere, Kürtçeye, halaya, doğaya ve hayvanlara düşman olmakla suçladı. “Hayvanları katletme yasasını Meclis’te kavgayla geçirdiler. Buradan sizlere çağrımdır; biz bu yasayı tanımıyoruz, uygulamayacağız. Kentler, sokaklar, caddeler ne kadar insanlarınsa, o kadar da köpeklerin ve kedilerindir. Köpek ve kedileri cadde ve sokaklardan toplatıp izolasyon altındaki ölüm kamplarına kesinlikle koymayacağız” dedi.
Konuşmanın ardından çalıştay basına kapalı olarak devam etti.
