• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Batman’da DEM Partili meclis üyelerinden kayyım hakkında suç duyurusu

Batman’da DEM Partili meclis üyelerinden kayyım hakkında suç duyurusu

Kayyım atanan Batman Belediyesi’ne girişleri engellenen DEM Partili meclis üyeleri, kayyım hakkında “Görevi kötüye kullanma” ve “Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi” suçlarından suç duyurusunda bulundu.

Batman’da DEM Partili meclis üyelerinden kayyım hakkında suç duyurusu
Batman’da DEM Partili meclis üyelerinden kayyım hakkında suç duyurusu
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 1 Aralık 2024 10:38

Kayyım atandıktan sonra belediyeye girişlerine izin verilmeyen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nden (DEM Parti) seçilen Batman Belediyesi meclis üyeleri, talimatı veren kayyım Ekrem Canalp hakkında “Görevi kötüye kullanmak” ve “Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi” suçlarından suç duyurusunda bulundu. 35 meclis üyesinden oluşan DEM Parti grubu, kayyım hakkında Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yaptı.

‘Polis kayyımdan emir aldı’

Avukat Yunus Bağış’ın meclis üyeleri adına yaptığı başvuruda, mevzuata aykırı bir şekilde gerekçe gösterilmeden belediye eşbaşkan ve meclis üyelerinin aylık toplantıya girme taleplerinin kolluk tarafından engellendiğini belirtilerek, polisin emri, kayyımdan aldığını vurgulandı.

’45’inci madde boşa düşürüldü’

Başvuruda, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45. Maddesi’nin devre dışı bırakılmasının gerekçesiyle ilgili bir açıklama yapılmadığı vurgulandı. 45. Madde, belediye başkanlığının boşalması durumunda, vali tarafından belediye meclisinin 10 gün içinde toplanmasını öngörüyordu. Ancak, yerine 46. Madde uygulanarak, başkanlık boşalması ve yeni seçim yapılamaması durumunda, İçişleri Bakanı veya vali tarafından belediye başkanlığına görevlendirme yapılması kararlaştırıldı.

Başvuruda, 45. Madde’nin yeni seçim yapılmasını öngördüğü, ancak 46. Madde’nin bu konuda ayrıntılı bir açıklama içermediğinin altının çizilerek bu durumun mevzuat boşluğuna neden olduğunu kaydedildi. Bu boşluğun farklı uygulamalara neden olduğu ve merkezi ile yerel yönetimler arasındaki farkların belirsizleşmesine yol açtığı vurgulandı. Ayrıca, belediyelere kayyım atanmasının, merkezi idarenin yerel yönetimlerin işleyişine müdahalesini artırdığı ve Anayasa’nın 127. Maddesi’yle güvence altına alınan yerel yönetim özerkliğini zayıflattığı belirtildi.

‘Demokrasi ihlali’

Kayyım kararının hukuksuzluğuna değinilen başvuruda, şu ifadeler yer aldı:

“Mahalli idarelerin kendi yetki ve sorumlulukları ile hareket edebilmesi, halkın yerel düzeydeki iradesine dayalı olarak yönetilmesi demokratik bir devletin temel gereksinimidir. Ancak kayyım atamaları bu özerkliği sınırlandırarak mahalli idarelerin merkezi idarenin kontrolü altına girmesine yol açmaktadır. Dolayısıyla yerel yönetimlerin Anayasa’nın 127’nci Maddesi’yle güvence altına alınan özerkliği, yerel halkın iradesine dayalı olarak şekillenmiş bir yönetim yapısını ifade etmektedir. Bir belediye başkanının görevden alınması gerektiğinde bu işlemin hukuka uygun bir süreç içinde gerçekleşmesi ve belediye meclisinin kendi içinde yeni bir belediye başkanı seçmesi demokratik yönetim anlayışının bir gereğidir. Ancak kayyım uygulamaları, merkezi yönetimin yargı kararı olmaksızın seçilmiş belediye başkanlarının görevlerine son verilmesi ve belediye yönetimlerinin kendi atadığı kişilerle sürdürülmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu durum yerel yönetimlerdeki demokrasi anlayışının ihlali anlamına gelmekte ve seçilmiş belediye meclislerinin görevini ifa edememesine neden olmaktadır”

‘Seçme ve seçilme hakkına saldırı’

DEM Parti’nin 35 sandalyeyle temsil edildiği hatırlatılan başvuruda, şu ifadelere de yer verildi:

“Belediye meclis üyeleri seçimle iş başına gelen seçme ve seçilme hakkını kendilerine oy veren seçmenler adına kullanan dolayısıyla kamu adına hareket eden seçilmişler olarak tanımlanmakta olup bu seçilmişler, belediye meclisindeki görevleri sebebiyle yargılanabilmekte ve gerektiğinde görevden alınabilmektedir. Hal böyleyken meclis üyesi olarak görev yapmaktayken haklarında hiçbir soruşturma ve kovuşturma işlemleri yapılmadığı halde 04-05-06-07-08/11/2024 tariklerindeki aylık olağan belediye meclis toplantısına alınmama, seçmenin iradesinin engellenmesi ile seçme ve seçilme hakkının ağır bir ihlali anlamındadır ve işbu şikayet sonucundan başlatılacak soruşturma ile ilgili/ler hakkında derhal belirtilen suçlamalar ve savcılığın resen gözeteceği sair suçlar sonucu iddianame düzenlenerek kovuşturmaya geçilmeli ve açık yasaya aykırılık ortadan kaldırılmalıdır.” (MA)