Birleşmiş Milletler’in 2021 ve 2023 yıllarında hazırladığı raporlarda SADAT’ın Libya’daki silah ambargosunu ihlal ettiğine dair bilgiler aktarıldı. 2021 yılına ait 548 sayfalık rapor ile 2023 yılına ait 289 sayfalık raporda SADAT’ın Suriyeliyi yaklaşık 5 bin kişiyi maaş karşılığı, Libya’ya götürdüğü ve eğittiği belirtildi.
Söz konusu kişilerin, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi hükümetini destekleyen Halife Hafter güçlerine karşı, Libya’da Ankara’nın desteklediği Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti için savaştırıldığı düşünülüyor.
BM’nin 2021 yılına ait 548 sayfalık raporunda Libya’ya yönelik silah ambargosunun Mısır, Ürdün, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından da ihlal edildiği aktarıldı. BM Güvenlik Konseyi Libya’ya 2011’de silah ambargosu uygulanması kararı almıştı. Avrupa Birliği’nin , BM’nin silah ambargosunun denetlenmesi için başlattığı “İrini Operasyonu” ise 2020 nisan ayında devreye girmişti. The Guardian da 7 Ekim 2020’de yayımladığı yazıda Libya’da savaşan tarafları destekleyen Türkiye ve BAE’nin söz konusu ambargoyu ‘aleni bir şekilde’ deldiği iddiasına yer vermişti.
Raporda, Türkiye’nin çeşitli silahları ve silah sistemlerini Libya’ya transfer etmesinin silah ambargosunun ihlali olduğunun kaydedildiği belirtilerek SADAT’a dair şu ifadelere yer verildi:
“Ancak en dikkat çekici iddialardan birisi Türk Savunma Şirketi olarak tanımlanan SADAT’ın Milli Mutabakat Hükümeti Hava Kuvvetlerine ve Suriyeli savaşçılara eğitim desteği verdiğidir. Söz konusu raporda, verilen eğitim desteğinin BM Güvenlik Konseyinin 1970 sayılı kararının 9’uncu maddesinde öngörülen ambargoyu ihlal niteliğinde olduğu belirtiliyor.”
BM raporlarına dair SADAT Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi bir açıklama yaptı. Tanrıverdi şunları söyledi: “Rapora 30 gün içinde cevap verilmesi istenmişti. ‘Libya’da böyle bir faaliyetimiz yoktur’ diye cevap verdik. Kaynak olarak bir profesör ve bir internet sitesi gösterilmiş, bizim cevabımız üzerine BM den ‘Her ne kadar SADAT iddiaları reddetse de SADAT’ın Libya’da faaliyette bulunduğu düşünülmektedir’ deniliyor. İstenilirse mal varlıklarını dondurma, seyahati engelleme getirebilirler. Ciddi kanaate varsalardı bize yaptırım uygularlardı. Örneğin WAGNER Grubu (Rus hükümeti, paralı asker grubu) ile ilgili bilgi ve belgelere ulaşmışlardı. Şirketimiz Afrika’ da Ortadoğu’ da önemli iş geliştirmeleri yapıyor. BM’i kullanıyorlar. Ayağına basıyoruz o nedenle bizi karalamaya gidiyorlar. Bizim Libya’da bir faaliyetimiz olmadı. Olsaydı bunu WAGNER de olduğu gibi belgelerler ve yayınlarlardı.”
BM raporunda Türkiye’nin Libya’daki silah ambargosuna yönelik ihlalleri tarih sırası izlenerek şöyle detaylandırıldı:
Avrasya Denizcilik Şirketi tarafından işletilen ve Türk askerleri eskortluğundaki Tanzanya bandıralı “Çirkin” isimli geminin BMGK’nın 1970 sayılı kararının 9’uncu maddesinde öngörülen ambargoyu ihlal ederek yasaklı askeri materyali Libya’ya götürdüğü (paragraf 69)
Türkiye’nin 23 Ekim 2019 tarihinde ASELSAN Koral Elektronik Muharebe Sistemini Libya’ya götürdüğü ve bu şekilde silah ambargosunu ihlal ettiği (paragraf 76)
Türkiye’nin 17 Ocak 2020 tarihinde 6 MİM-23 ve Korkut Hava Savunma Sistemlerini Libya’ya götürdüğü ve bu şekilde silah ambargosunu ihlal ettiği (paragraf 76)
Türkiye’nin 27 Ocak 2020 tarihinde Roketsan UMTAS Anti-tank Savunma Sistemlerini Libya’ya götürdüğü ve bu şekilde silah ambargosunu ihlal ettiği (paragraf 76)
Türkiye’nin 21 Mart 2020 tarihinde FNSS ACV-15 muharebe aracını ve Fırtına toplarını Libya’ya götürdüğü ve bu şekilde silah ambargosunu ihlal ettiği (paragraf 76)
Türkiye’nin 19 Nisan 2020 tarihinde TAI Anka SİHA’ları Libya’ya götürdüğü ve bu şekilde silah ambargosunu ihlal ettiği (paragraf 76)
Türkiye’nin 27 Mayıs 2020 tarihinde STM Kargu-2 Mühimmatı ile silah ambargosunu ihlal ettiği (paragraf 76)
Türkiye’nin 18 Temmuz 2020 tarihinde Roketsan T-122 Sakarya ÇNRA’yı Libya’ya götürerek silah ambargosunu ihlal ettiği (paragraf 76)
Türkiye’nin 9 Ekim 2020 tarihinde 120 mm Havanları Libya’ya götürerek silah ambargosunu ihlal ettiği (paragraf 76)