Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi, Türkiye’ye yönelik insan hakları ihlallerini ele alan bulgularını yayımladı. 23-24 Ekim 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen 4162’nci ve 4163’üncü toplantılarda Türkiye’nin ikinci dönemsel raporunu değerlendiren Komite, Türkiye’de kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi için kapsamlı yasal ve politik reformlara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Komite, Türkiye’nin aile içi şiddet ve sözde “namus suçları” da dahil olmak üzere, kadınlara karşı her türlü şiddetin önlenmesi amacıyla etkin yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini vurguladı. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin önemine vurgu yapılırken, Türkiye’nin bu konuda mevzuatını yeniden gözden geçirmesi gerektiği belirtildi ve ”Yargının tam bağımsızlığını ve tarafsızlığını hukuken ve uygulamada güvence altına almalıdır” denildi.
BM İnsan Hakları Komitesi, bugün Ekvator, Fransa, Yunanistan, İzlanda, Pakistan ve Türkiye’ye ilişkin bulguları yayınladı. Komite, 23 ve 24 Ekim 2024 tarihlerinde gerçekleştirdiği 4162’inci ve 4163’üncü toplantılarında, Türkiye’nin ikinci dönemsel raporunu değerlendirdi. 5 Kasım 2024 tarihinde yapılan 4179’uncu toplantısında ise bulgular kabul edildi.
Komite’nin 2021-2023 İnsan Hakları Eylem Planı’nı göz önünde bulundurmakla birlikte, yargının bağımsız işleyişini sağlamanın yanı sıra “terörle mücadele” mevzuatının muhalif siyasetçiler, aktivistler, gazeteciler, avukatlar ve insan hakları savunucularına karşı kötüye kullanılmasını önlemek üzere etkili tedbirlerin eksikliğinden duyduğu endişe aktarıldı ve ”Taraf Devlet, bir sonraki İnsan Hakları Eylem Planı’na, yargının bağımsız işleyişini sağlamak ve terörle mücadele mevzuatının kötüye kullanılmasını önlemek için somut ve etkili tedbirler dahil etmelidir” ifadelerine yer verildi.
‘İfade özgürlüğü güvence altına alınmalı’
Komite, Türkiye’de gazetecilerin, siyasi muhaliflerin, akademisyenlerin ve sivil toplum üyelerinin, özellikle hükümeti eleştirenlerin ifade özgürlüğü haklarını kullandıkları için keyfi gözaltılara ve adli kovuşturmalara maruz kaldığını belirtti. Bu bağlamda, “Herkesin ifade özgürlüğü hakkını kullanabilmesinin güvence altına alınması” gerektiğini vurguladı.
Kadına yönelik şiddet ve namus suçlarıyla mücadelede eksiklik
Aile içi şiddet ve namus suçları kapsamındaki kadın cinayetlerinin sayısının yüksek olmasından duyduğu endişeyi dile getiren BM Komitesi, Türkiye’nin kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmak için kapsamlı reformlara ihtiyaç duyduğunu belirtti. Komite, “Taraf Devlet, kadınlara yönelik her türlü şiddeti açıkça ele alan yasal ve politik reformları kabul etmelidir” dedi.
‘Vicdani ret hakkı tanınmalı’