Rize’nin İkizdere ilçesi Eskincedere Vadisi’nde yapımı süren taş ocağı için verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değil” kararı Mayıs ayının sonunda Rize İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesine rağmen Cengiz İnşaat bu kararı dikkate almadan çalışmalarını sürdürüyor.
MA’da yer alan habere göre, İkizdere Çevre Derneği Basın Sözcüsü Asuman Fazlıoğlu, şirketin vadiyi terk etmesi gerektiğini belirtti. Nisan 2021’de yapımına başlanan ve ÇED dosyasına göre de 2023 Kasım sonlanması gereken projenin yapımı sırasında yöre halkı ile Jandarma sık sık karşı karşıya gelmişti.
Yöre halkı şirketin vadiyi terk etmesi için tekrar eylemlere hazırlanıyor. 18 Ağustos’ta İstanbul Kadıköy Rıhtım Meydanı’nda saat 17.00’de basın açıklaması yapacak olan İkizdere Çevre Derneği, eylemlerine Rize’de de devam edecek.
Mahkemenin iptal kararı üzerinden 2 ay geçtiğini hatırlatan Asuman Fazlıoğlu, 1 ay içinde sahayı terk etmesi gereken şirketin halen çalışmaya devam ettiğini söyledi. ÇED sınırının aşıldığının altını çizen aktaran Fazlıoğlu, “Çok geç verilen bir karar oldu. Bu karar 2 yıl önce verilmiş olsaydı daha az zararla kurtulabilirdik. Ama işin sonuna kadar bekletmeleri vadiye büyük zarar verdi. İkinci sorunumuz ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın taş ocağı başlamadan köylülere söylediği sözler vardı. ‘Kesilen her 1 ağaç için 10 ağaç dikeceğiz’ dediler. Ancak bu konuda kaygılıyız. Buranın rehabilite edileceğine inanmıyoruz. İlk olarak vadiyi terk etmelerini ikinci olarak da rehabilite etmelerini istiyoruz. Ama şirket aksine çalışmaları hızlandırdı, işi tamamlamak için zaman kazanmaya çalışıyor. Bu bizi ilgilendirmiyor” diye konuştu.
Ocaktaki patlamalar nedeniyle vadide su kaynaklarının yönünü değiştirdiğini hatırlatan Fazlıoğlu, “Yaz aylarında hiç su akmıyor. Bu sefer köylüler yeni kaynak arayışına giriyor. Ama bu da çözüm değil. ‘Köyün nüfusu artmadı, bol olan su neden yok’, ‘Niye su sıkıntısı yaşıyoruz’ sorularını sormak lazım. Bu da bizim uyarılarımızda haklı olduğumuzu gösteriyor. Yine vadi kestane balı üretilen bir yerdi. Ama vadinin tahrip edilmesiyle arıcılık faaliyeti durdu, bütün arıcılar kovanlarını oradan taşımak zorunda kaldı. Ayrıca deredeki alabalıkların yaşam alanları yok oldu. Bunlar parasal karşılığı olmayan doğanın zenginliğiydi. Öte yandan bilim insanları raporlarında vadinin madenler tarafından tavuk gibi yolunmasının sonucunda sel ve heyelan riskinin artacağını söylüyor. Vadinin aşağısındaki evlerin sel riski ile karşılaşacağını söylüyor. Bütün bu uyarıların hiçbiri dikkate alınmadı” ifadelerini kullandı.
Fazlıoğlu, vadide bir diğer sorunun ise madenden kaynaklı azalan su kaynaklarının yerine yenisini bulmak adına yapılan çalışmaların olduğunu belirterek, kamu kurumlarının su kaynağı bulma ve yangın yolu bahanesi ile vadide yeni yollar açtığını belirtti.
Fazlıoğlu, “Şimdi de ‘Hırta’ dediğimiz bir vadide yol açıyorlar. Zaten bölgede bulunan 2 vadide yollar açıldı, ağaçlar kesildi. Bari buraya dokunmayın, canlıların sığındığı bir alan. Yol açıldığında arabalar geçiyor, yapılaşma oluyor, ekolojik sistem tahrip ediliyor. Bu itirazlarımızı ilettiğimiz Orman Şefliği ise ‘Yol medeniyettir’ cevabını verdi. Biz ise asıl medeniyetin doğayı korumak olduğunu söyledik. Bu 200 yıl önceki bir anlayış. Gereksiz yere yapılan yollar doğaya ciddi zararlar veriyor. Ama nedense bir yol hastalığı var” dedi.
Asuman Fazlıoğlu yaşam alanlarını koruyacaklarını hatırlatarak, “Ciddi bir örgütlü tepki oluşmalı ki bu yıkımı durduralım. Yoksa onların duracağı yok, biz de sadece seyirci kalırız. Bu nedenle yöre insanın ve doğadan yana olan herkesi pazar günü İstanbul Kadıköy’de yapacağımız açıklamaya çağırıyoruz. Bu açıklamadan sonra aynı açıklanın İkizdere’de de yapılmasını planlayacağız. Bu çalışmayı durdurmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz”