CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Milletvekilleri Enis Berberoğlu ve Gamze Akkuş İlgezdi ile diğer yöneticilerden oluşan CHP heyeti, bu sabah meclis üyeleriyle birlikte Esenyurt’ta belediye binasına girmek istedi.
Polis barikatıyla karşılaşan heyet yapılan basın açıklamasında ise iktidarın kayyım politikasını kınadı. Açıklamayı yapan Özgür Karabat, şunları söyledi:
‘Sormak istiyoruz kimi kimden korumak istiyorsunuz’
“Hepinizin bildiği gibi yine bugün belediyeye gitmek istedik. Sabahleyin sadece il başkanımız ve ben, İstanbul üçüncü bölgenin seçilmiş milletvekili olarak bir belediyeyi ziyaret etmek istedim. Ancak sizlerin de gördüğü gibi il başkanımızla birlikte engellendik. Daha sonra meclis üyelerimiz kanuni haklarını kullanmak üzere buraya geldiler. Kimliklerini ibraz ederek belediyeye gitmek istediler ancak onlar da engellendi. Belediye meclis üyelerimiz denetleme görevini yapmak istedikleri halde buradan polis bariyerlerinden geçemediler. Seçilmiş milletvekillerinin belediyeye gelmesini engelleyerek bir siyasi partinin il başkanını, Cumhuriyet Halk Partisi’nin İl Başkanı’nı belediyeye sokmasını engelleyerek mi Esenyurt Belediyesi’ni korumak istiyorsunuz?”
‘Kayyım gidecek Ahmet Özer gelecek’
“Hemen şunu söylemek isterim. Şafak operasyonlarıyla bir şekilde gözaltına alınan yine hiçbir kuvvetli hiçbir ciddi dayanağı olmadan tutuklanan belediye başkanımızın arkasındayız. Ve şunu söylemek isteriz kayyum gidecek Ahmet Özer gelecek. Arama hukuksuz. Savcılıktaki iddianamelerin mesnetsiz olduğunu herkes gördü. Bir yargı darbesi süreciyle karşı karşıyayız. Bir kumpas süreci ile karşı karşıyayız.”
‘Eğer yüzünüz varsa eğer yüreğiniz varsa karşınıza siz çıkın’
“Türkiye savruluyor. AKP Türkiye’yi yönetemiyor bir yönetim kriziyle karşı karşıyayız. Vatandaşların temel sorunlarına çözüm üretemeyenlerin temel derdi tek derdi bir kişinin iktidarını devamını sağlamak olmuş. Ve bütün bu yaşadıklarımız bir kişinin iktidarını sağlamak üzeredir” ifadelerini kullanan Karabat şöyle devam etti:
“Onun iktidarını daimi hale getirmek üzeredir bütün yaşadıklarımız. Buna geçit vermeyeceğiz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında elbette daha kuvvetli barış diyeceğiz, daha kuvvetli Cumhuriyet diyeceğiz, daha kuvvetli adalet diyeceğiz. Ve şuna inanıyoruz ki hak, hukuk mücadelemiz bir şekilde sonuçlanacak ve burada bütün bu kanunsuz emir verenleri uyarıyorum. Tüm bu kanunsuz emirlere karşı arkadaşlarınız hukukçularımız suçsuz duyurusunda bulundular.”
Kayyıma ‘OHAL Valisi’ benzetmesi
“Buradan kendisini olağanüstü hal valisi ilan etmiş gibi davranan kayyuma sesleniyorum. Bakın yayınladığınız genelgeler yasaya aykırıdır. İtiraf ettiğiniz anayasanın 31’inci maddesi burada uygulanamaz. Ne belediye meclisi herhangi bir idari mahkeme tarafından feshedilmiş bir Danıştay tarafından ne de belediye meclisi üyeleri ile ilgili herhangi bir suç istinadı vardır. Dolayısıyla bu yasaya aykırıdır. Aynı zamanda hepimizin bildiği gibi belediye meclis organları anayasayla tarif edilmiştir. “
‘Belediye meclis üyelerimiz görevini yapmaya devam edeceklerdir’
“Bugün belediye meclis üyelerimiz kimliklerini emniyet mensuplarına gösterdiler. Şimdi size de gösteriyorlar. Bu kimliklerle, Esenyurt Belediyesi’ne gidip kayyuma soru sormak istediler. Sözlü soru yazılı soruyu vermek istediler ama engellendiler. Yasal görevleri, anayasal görevleri bizzat kayyum tarafından verilen emirlerle, emniyet güçlerince uygulandı. Buradan söylüyorum kanunsuz emre uymayın bu bir kanunsuz emirdir.”
‘Esenyurt’ta talan planlarınızı biliyoruz’
“Esenyurt’u daha önce talan edenlerle yeni talan etme planlarınızı biliyoruz. Esenyurt’un iştahınızı arttırdığını biliyorum. Arkadaşlar belediye binasının yanındaki üniversite kimin? Kadıoğlu’nun. Şimdi bu iki binanın yan yana yapılması, size Esenyurt’un nasıl talan edildiğini göstermiyor mu arkadaşlar? Esenyurt’u talan edenlerin, günler öncesinden iştahlandığına hepimiz tanıklık ettik. Ve Esenyurt’un yaklaşık 11 milyarlık bütçesi birilerinin ağzını sulandırıyor olabilir. Esenyurt’u kentsel rant alanı kentsel rant alanı olarak görenler var.”
‘Esenyurt’u savunacağız’
Ve biz yine kuvvetli bir şekilde söylüyoruz ki hem Esenyurt’u savunacağız, hem sizin sisteminiz vatandaşın yoksul, harap, kitap içinde aç olduğu sorunu her gün söyleyeceğiz. Her gün bu ülkenin gençlerinin yurt dışına gittiklerini, burada iş bulamadıklarını işsizlik problemi olduğunu hem buralardan hem meclis güçlerinden söyleyeceğiz. Ve şunu biliyoruz ki sizin derdiniz vallahi de millet değil, billahi de millet değil. Bizim derdimiz millet, bizim derdimiz vatan. Sizin derdiniz vatan değil değerli arkadaşlar bunu biliyoruz. Bu ülkenin en büyük hazinesi hukuk sistemi ve demokrasisi ve cumhuriyettir.”