ABD’nin ‘Küçük Çocuk’ lakaplı atom bombasını Hiroşima kentinin üzerinde patlatmasının üzerinden 79 yıl geçti. Bu, savaşta kullanılan ilk atom bombasıydı.
Protestocular ayrıca, İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik uyguladığı şiddetin yoğun olduğu bir dönemde, Hiroşima’nın Belediye Başkanı Matsui Kazumi’nin İsrail’i barış törenine davet etmesine tepki gösterdi.
‘Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler’
Bombalamanın 10 yıl sonrasında yayınlanan “Kız Çocuğu” adlı şiirde Nazım Hikmet “Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler” demişti. Özellikle Japon çocukları çok etkileyen şiirden sonra Nazım Hikmet’e çok sayıda mektup yazıldı.
Nazım Hikmet, şiirini Sadako Sasaki adlı Hiroşimalı kız çocuğundan esinlenerek kaleme almıştı. Atomla bedeni harap olan Sadako, bir yerden eğer bin tane turna kuşu katlarsa iyileşeceğini duymuştu. Ancak kısacık ömrü 12 yaşındayken 645’inci turnayı yapamadan sona erdi. Sadako Sasaki 25 Ekim 1955’te öldü. Geri kalan 356 turna kuşunu arkadaşları tamamlayadı. Sadako, o bin turna kuşuyla birlikte gömüldü.
“Kız Çocuğu” şiiri pek çok dünya diline çevrildi. Özellikle Japon çocuklar, Nazım Hikmet’e çok sayıda mektup ve çeşitli hediyeler gönderdi. Ölüm döşeğindeyken eşi Vera’ya teslim edilen hediye ve mektuplardan birinde imzası olan Nagata Masako ve Marumori Tomiko, “Atom bombardımanının 1960’taki yıldönümünde sizin ‘Kız Çocuğu’ şiirinizle birlikte evleri dolaştık ve kapalı kapıları çaldık, dört bir yanda insanlarla konuştuk. İnsanlarda yerküredeki herhangi bir savaşa karşı tepkinin büyüdüğünü hissettik” demişlerdi.
3 Haziran 1963’te hayata gözlerini yuman Nazım Hikmet’in eşi Vera’ya Japon çocukların hediyeleri ulaştırıldı. Ölümü üzerine mektuplar kaleme alan çocuklar yanına kağıtlardan katlanmış bin turna kuşu da koymuşlardı.
Vera’ya ulaşan 23 Haziran 1963 tarihli bir mektupta şöyle yazıyordu:
“Atom bombasından hiçbir zarar görmediğiniz halde insanların yüreklerini parçalayan o şiirleri nasıl yazabildiniz! Evet sizin yüreğinizde de bizim yüreklerimizi parçalayan aynı duygular vardı. Çünkü siz de bizim gibi atom ve hidrojen silahlarına karşı duyduğumuz kini duyuyordunuz. O kin ki Hiroşima ve Nagazaki insanlarını hâlâ uyutmuyor. Bunlar bir daha olmasın diye biz barış savaşını sürdürüyoruz. Sesimiz çıktıkça bağıracağız. Nazım Hikmet’in düşünceleri ve çabaları boşa gitmesin diye çağrımızı ve eylemimizi sürdüreceğiz. Hiroşimalı çocuklar size saygıyla, sevgiyle ve teşekkürle bin turna gönderiyorlar. Bu bin turna sizin büyük coşkuyla istediğiniz barışın simgesidir. Nazım Hikmet bu armağanımızı lütfen kabul edin. Bu armağanı size, akrabalarınıza ve arkadaşlarınıza yolluyoruz.”