Cumartesi Anneleri, 1069’uncu hafta açıklamasını yine polis bariyerleriyle çevrili Galatasaray Meydanı girişinde gerçekleştirdi. Açıklamada, 1994 yılında Batman’da Hizbullah tarafından gözaltına alınıp kaybedilen İbrahim ve Edip Çelik’in akıbeti soruldu.
Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına yapılan açıklamada, kayıpların akıbetini öğrenmek için etkili bir başvuru mekanizmasının hâlâ kurulmadığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bugün bir kez daha hatırlatıyoruz: hakikat ortaya çıkmadan adalet sağlanamaz. Yalnızca kayıp yakınlarının değil, tüm toplumun gözaltında kaybedilenlere ne olduğunu bilmeye hakkı vardır. Bu nedenle geniş yetkilerle donatılmış hakikat komisyonlarının kurulması artık ertelenemez bir zorunluluktur.”

Foto: Erdoğan Alayumat
Açıklamada, 1990’lı yıllarda Batman’ın özel harp stratejisi kapsamında Hizbullah’a bırakıldığı, yüzlerce insanın sokak ortasında infaz edilip kaybedildiği hatırlatıldı. O dönemde güvenlik ve idari bürokrasinin bu suçlara göz yumduğu ifade edildi. Örnek olarak, dönemin OHAL Bölge Valisi Ünal Erkan’ın 1993 yılında Milliyet gazetesine verdiği demeçte “Hizbullah tipi örgütleri çözmeye niyetimiz yok” sözleri aktarıldı.
İbrahim Çelik’in dokuz çocuk babası bir çiftçi olduğu, 10 Temmuz 1994’te Batman’ın Soğuksu Mezrası’ndaki evine gelen maskeli ve silahlı dört kişi tarafından “yer göstermesi” bahanesiyle zorla götürüldüğü belirtildi. Oğlu Edip Çelik’in de babasını yalnız bırakmamak için peşlerinden gittiği, ancak ikisinden bir daha haber alınamadığı ifade edildi.
Aile, o dönemde Jandarma ve Emniyet’e başvurdu, ardından savcılığa Hizbullah mensupları hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak tüm başvurular sonuçsuz kaldı. Anne Merese Çelik’in başvuruları da yanıtsız bırakıldı. Aradan geçen 31 yıla rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediği, faillerin cezasız kaldığı vurgulandı.
Berfin Çelik: ‘Bir mezarımız bile yok’
Açıklamada ailenin üçüncü kuşak temsilcilerinden Berfin Çelik de konuştu. “Ben bir Cumartesi torunuyum” diyen Çelik, dedesi İbrahim ve dayısı Edip Çelik için adalet arayışlarını annesiyle birlikte sürdürdüklerini dile getirdi. Çelik, “Dedeme ve dayıma ne olduğunu bilmek ve onların bir mezara sahip olması için buradayız. Aileme bu acıları yaşatanların yargılanması için buradayız” dedi.
Berfin Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
“Artık bu acıların kuşaklar boyu sürmesini istemiyoruz. Gençlerin acıların izini sürmediği, hayatın güzelliklerini yaşadığı bir ülke özlemiyle buradayız. Dedem, dayım ve tüm kayıplarımız bulunana kadar burada olacağız. Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz.”
Cumartesi Anneleri, açıklamalarını “Kaç yıl geçerse geçsin İbrahim ve Edip Çelik için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” vurgusuyla tamamladı.