DEM Parti’nin yeni süreç kapsamında gerçekleştirdiği siyasi parti ziyaretleri sürüyor.
Bu kapsamda gerçekleştirilen Gelecek Partisi ziyaretinde DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile görüştü.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile partinin Aile ve Sosyal Politikalar Başkanı Aynur Algül, Siyasi İşler ve İçişleri Genel Başkanı Yardımcısı İzzetin Küçük, İzmir ve Bursa milletvekilleri Mustafa Bilici ve Kani Torun, Amed İl Başkanı Aydın Altaç, DEM Parti heyetini dış kapıda karşıladı.
Selamlaşmanın ardından basına fotoğraf ve görüntü verildi.
Görüşme sonrası yapılan açıklamada DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Çağrının hayata geçmesi için uygun zemin oluşturulsun” derken Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da “Vakit kaybetmemek gerekiyor, hol haritasını ortaya koyma vaktidir” dedi.
Görüşme oldukça verimli geçti
Görüşme sonrası ortak basın toplantısında konuşan Tülay Hatimoğulları, görüşmenin oldukça verimli geçtiğini söyledi. Tülay Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler de Sayın Abdullah Öcalan’ın yapmış olduğu ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ ile ilgili kendilerini bilgilendirdik. Bu çağrının ne anlama geldiğini ve Sayın Öcalan’ın bu çağrısıyla neyi murat ettiğini detaylı bir biçimde kendileriyle istişare ettik. Ben öncelikle şunu belirtmeliyim. Önceki istişaremizde de sayın Davutoğlu’nun Kürt sorununun çözümü konusunda ve Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda yaklaşımlarını son derece olumlu bulduğumuzu, değerlendirmelerini son derece olumlu bulduğumuzu ve bu anlamıyla çok da sağlıklı önerilerde bulunduğunu belirtebilirim. Bugün de aynı şey oldu.
Tabi bu çağrıyla ilgili bu çağrının çok geniş kesimlerce bugüne kadar sahiplenilmiş olması, herkesin barış konusunda sözünü en güçlü şekilde söylemesi, Türkiye açısından ve bu diyalog sürecinin barışla taçlanması açısından hakikaten çok önemli. Bugün Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu bu çağrıya Türkiye’de muhalefet dahil olmak üzere hem siyasi hem toplumsal dinamiklerin olumlu görüş belirtmesi, desteklemesi, barışın Türkiye topraklarında bir an önce tesis edilmesi için verdikleri mesaj çok anlamlı. Aynı şekilde dış dünya bakımından da birçok ülkenin bu konuda yapmış oldukları destek açıklamaları, birçok insan hakları kuruluşlarının yapmış olduğu destek açıklamaları çok önemli.”
SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile Suriye geçici hükümeti Devlet Başkanı Ahmed Şara arasında 10 Mart’ta imzalanan anlaşamaya değinen DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğlulları şunları söyledi:
“Kuzey ve Doğu Özerk Yönetimi ile geçici Şam Yönetimi arasında 8 maddelik bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşmanın oradaki çatışmaları, Alevi ve Hıristiyan toplumuna dönük baskı ve katliamların bitmesine vesile olacağını ümit ediyoruz. Yapılan anlaşma ve çağrı birbirini tamamlayan ve bölgemize barışı ve huzuru ve aynı zamanda çok ihtiyaç duyduğumuz istikrarı beraberinde getireceğine dair yürekten bir inanca sahibiz. Bunun hayat bulması çok önemli olacaktı. Bu sürecin barışla ve demokratikleşme ile taçlanması için emek veren her kesime sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum bu hepimizin mücadelesi. Türkiye’nin barışa kavuşması akan gözyaşının ve kanın dinmesi bölgemizin barışa ve huzura kavuşması hepimizin bütün Türkiye halkları ve Ortadoğu halkları olarak fazlasıyla hak ediyoruz.
Dökülen gözyaşı ve kan için artık yeter diyoruz. Anaların dediği gibi tabutları değil çocuklarımızı sarmak istiyoruz. Biz de aynı şeyi söylüyoruz bu bakımdan ben bu çağrının bir an önce hiç vakit kaybetmeden hayata geçmesi için uygun zeminin oluşmasıyla ilgili çağrımızı yeniliyoruz. Sayın Davutoğlu’na ve heyetine bu verimli görüşme için görüş ve önerileri için heyetimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum.”
Davutoğlu: Önemli bir fırsat
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise şunları belirtti: “Her şeyden önce şunu görmemiz lazım. Dünya büyük bir belirsizlikler dönemine giriyor. Trump yönetiminin Amerika iş başına gelmesinden sonra zaten kırılgan olan dünyanın kriz bölgelerinde çok yoğun risk tırmanmaları söz konusu. Böyle bir belirsizlikler döneminde her ülkenin yöneticilerine, siyasetçilerine, aydınlarına düşen ilk görev kendi ülkesinin varsa yaralarını sarmak, varsa kırılgan fay hatları onları tamir etmek ve rehabilite etmek ve bu belirsizlikler dönemine güçlü olarak girmektir. Açıkçası son sayın Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan süreç bu bakımdan benim açımdan, partimiz açısından değerlendirdiğimizde önemli bir tarihi fırsat olarak görüyoruz.
Biz Türk, Kürt, Sünni, alevi bütün bu gerilim hatlarının laik muhafazakar gerilim hatlarının barışçıl yollarla, konuşarak anlaşarak yüz yüze bakarak çözülebileceğine kesinlikle inanıyorum. Aşamayacağımız bir mesele, çözemeyeceğimiz bir konu yoktur. Belki de bu sürecin en önemli sonuçlarından birisi daha önce bir araya gelmesinin mümkün bile görülmeyen partilerin DEM Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi arasında, Sayın Bahçeli ile DEM Parti yöneticileri arasındaki telefon trafiğinin kendisi bile kıymetlidir.
Bugün eşbaşkanların ve heyet üyelerinin aktardığı konularda da ileri adımlar yavaş da olsa ilerleyecek sağlıklı süreçlerin mümkün olabildiğini bize gösteriyor. Vakit kaybetmemek gerekiyor. Çözümleri oluştururken herhangi bir şekilde bir çabanın provoke edecek sabote edecek farklı karşıtları da olacaktır. Onlara bakmaksınız bunun yolu iyi anlatmak ve işlemek lazım. Bütün zor dönemlerde etkilenmiş bütün çevrelere bunu iyi aktarmak ve ortaya koymak lazım.”
Suriye’deki gelişmeler ve 10 Mart anlaşması
“Suriye’deki gelişmelere gelince Suriye’de SGD ile Şam Yönetimi arasında yapılan anlaşmayı bizde olumlu görüyoruz. Son dönemlerde Lazkiye’de ortaya çıkan ve hepimizin derinden üzen çatışmalar ve katliamlar dolayısıyla bu tür anlaşmaların tek bir güvenlik şemsiyesi altında Suriye güvenlik yapılanmasının içinde Sünnilerin, Alevilerin, Nusayrilerin, Kürtlerin, Hristiyanların olduğu güvenlik yapılanması ile herkesin kendisini güvende hissettiği bir ortamın doğması, bütün Suriye vatandaşlarının etnik ve mezhebi kimliklerinden bağımsız yer almasının kayıt altına alınmış olması önemlidir. Bu anlaşmadan rahatsız olanlar da vardır.
İki süreç birbirine ivme katmalı
“Türkiye’de yürümekte olan süreç ile Suriye’de yürümekte olan sürecin birbirini destekler şekilde birbirine ivme katacak şekilde ilerlemesi lazım. Yani Türkiye’de ayrı bir süreç işliyor bu bizi bağlamaz demesi Suriye’de herhangi bir tarafın doğru olmaz. Suriye’deki gelişmelere Türkiye’nin mesafe koyması doğru olmaz. Ortadoğu’da bir barış olacaksa bütün halklar bu barıştan istifade edecekler. Çatışma olduğundan hepimiz zarar göreceğiz. Bu tarihi eşikte yürüttükleri çalışmalar dolayısıyla eşbaşkanlara teşekkür ediyorum. Verdikleri bilgiler dolasıyla. İçeride samimi kanaatlerimizi hiçbir kanıt olmaksınız paylaştık. Türkiye’nin her kesiminin, yakınlarını kaybeden annelerin de benimseyeceği bir dili, bir eylemi, bir yol haritasını ortaya koyma vaktidir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrı
Buradan ben hükümete sayın Cumhurbaşkanına da çağrıda bulunmak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak sayın Erdoğan’ın sayın Bahçeli’nin görüşlerini desteklemek dışında bir ulusa seslenişle bu konudaki kanaatlerini toplumla paylaşması ve bundan sonraki adımların yürütme tarafından desteklendiğinin ortaya konulması önem taşır. Meclis açısından ise Gelecek Partisi ve içinde bulunduğu yeni yol grubu olarak bizim bütün bu süreçte her türlü olumlu katkıya hazırız.”
Randevu talebinde bulunuldu, olumlu dönüş bekliyoruz
Tülay Hatimoğulları, Erdoğan ile randevu talebinin sonucuna dair soruyu da yanıtladı. Tülay Hatimoğulları, “Bugün bir randevu talebinde bulunuldu. Henüz bir yanıt gelmedi ama bir yanıt geleceğini düşünüyoruz. Bugün Sayın Erdoğan’ın zaten bir açıklaması da olmuştu Meclis grup toplantısı çıkışında. Bu konuda bizler de olumlu bir yanıt bekliyoruz” dedi.