Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) İş Kadınları Meclisi ve TOBB Diyarbakır Kadın Girişimciler Kurulu işbirliğinde ve Diyarbakır Sanayi Mektebi koordinasyonunda 22 Kasım 2024 tarihinde yapılan Ekonomide Kadın Çalıştayı’nın sonuçları paylaşıldı. Çalıştay kapsamında, yerelde kamu kurumları, belediyeler ve STK’ler işbirliğinde yapılabilecek model çalışmalar için öneriler sunuldu.
Etkinlikte sunum yapan DTSO Genel Sekreter Yardımcısı Meryem Özdemir, bin 340 kadın girişimci ile görüşülerek yapılan analiz çalışmasının sonuçlarını paylaştı. Analiz çalışmasında kadın girişimciliğine yönelik dikkat çeken hususlar şunlar oldu:
-DTSO’ya kayıtlı işletmelerin %15’inde kadınlar ortak veya temsilci olarak yer alıyor. Kadınların %36’sı işletmelerde sadece hissedar veya sembolik olarak yönetici düzeyinde yer alıyor. Kadın işletmeler imalat, ticaret ve idari ve mesleki hizmetler gibi belirli alanlarda yoğunlaşıyor. Kadınların girişimci olmasında ailelerin payı oldukça yüksek ve genelde aileden gelen işleri sürdürmek için işletmelere katılım sağlıyorlar.
-Kadın girişimcilerin %69’u 9 yıl ve altında girişimcilik deneyimine sahip. Yani kadınlar son 10 yılda kadınlar daha çok işletmelerde yer aldılar, ancak bu alandaki deneyimleri de oldukça yeni.
-Araştırmada ortaya çıkan diğer bir sonuca göre kadınlar küçük işletmeleri yönetiyorlar ve erkeklerin hakim olduğu iş alanlarına girmekte zorlanıyorlar, girince de tutunamıyorlar. Girişimci ağlarına erkekler hakim ve kadınların buraya girmesi zor. Yerelde kadınların ve gençlerin girişimciliğini destekleyecek girişimcilik ekosistemi oldukça zayıf.
-Yine kadın girişimcilerin %27’si işletmelerinin kazancına dair bilgi sahibi değil. Eşi ve ailesi bu bilgiye hakim ve elde edilen gelirin kullanımında da kadınlar değil erkekler söz sahibi. Bu da bir ekonomik şiddet olarak tanımlanıyor.
-Görüşülen aktif kadın girişimcilerin sadece %11’i işini kurarken destek aldığını ifade etmiş durumda. Yani kadın girişimcilere yönelik desteklerin işlevselliği önemli bir sorun.
-Araştırmada açığa çıkan diğer bir önemli sonuç da kadın girişimcilerin neredeyse tamamı daha rahat finansmana erişmek, network oluşturmak, işletmelerini sürdürmek için destek talep ettiklerini ifade ediyorlar.
Kasım ayında yapılan “Ekonomide Kadın Çalıştayı” sonuçlarının da paylaşıldığı sunumda dikkat çeken sonuçlar şunlar oldu:
-Türkiye’de çalışma yaşındaki kadınların yarısı ev içi işler nedeniyle işgücüne katılamıyor.
-İşgücüne katılım oranı kadınlarda ülke genelinde %35 iken, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da %22,7. Bu bölgede kadınların yaklaşık %80’i ev içi işler nedeniyle işgücüne katılamıyor.
-Kentte temel lise eğitimi almış ve NEET (Not in Education, Employment, or Training /Öğretimde, istihdamda veya eğitimde değil) sınıfında yer alan ciddi bir genç kadın nüfusu var. Kadınlar işgücüne katılmakta zorlanıyor, ancak işgücünden çekilmeleri bakım yükümlülükleri ve istihdam alanları yüzünden çok daha kolay. Bunu pandemi ve ekonomik kriz süreçlerinde çok daha iyi gördük.
-Bakım meselesi için kurumsal hizmetlerin sunulması çok kritik bir konu. Ancak bu alanda hem ulusal hem de yerel düzeyde ihtiyaçları karşılayan çözümler üretilmiş değil.
-Kadınlar kırılgan istihdam biçimleri dediğimiz ev içi emek, kayıt dışı ve esnek çalışma gibi alanlarda daha çok yer alıyorlar.
-Kadınların mülkiyet sahipliği çok düşük ve miras hakkının kullanımında sorunlar devam ediyor.
-Kadınlar ve gençler pek çok projenin öznesi ama bu projeler kadınlara ve gençlere dokunamıyor.
-Kentte aktif 27 kadın kooperatifi var. Bu kooperatifler gıda, el sanatları gibi ev içi rollerin devamı niteliğinde işlerde yoğunlaşıyor. DTSO’ya kayıtlı 436 karma kooperatifin sadece 59’unda kadınlar ortak olarak yer alıyor. Yerel ihtiyaçlar, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm dikkate alınarak yenilikçi kooperatifler geliştirmek gerekiyor.
-Kentsel alanlarda eşitsizlikler gittikçe artıyor, kent yoksulluğu ve kadınların kentleşme ile karşı karşıya kaldığı derin yoksulluk gittikçe ağırlaşıyor. Sosyal yardımlar dışında hak temelli kadın ve çocuğu merkeze alan sürdürülebilir politikalar geliştirmek gerekiyor.
Etkinlik kapsamında tekstil, tarım ve turizm sektöründeki dönüşüme ve kente etkilerine de dikkat çekilerek yerelde işbirlikleri ile yapılabilecek çalışmalar önerildi.
Özellikle genç kadınları destekleyecek Diyarbakır Girişim Sermayesi Fonu’nun kurulması, yerel kurumlar, yapılar işbirliğinde Kadın Ekonomi Platformu’nun kurulması da getirilen bir başka öneriydi.
Yeni nesil iş alanlarında gençlerin, genç kadınların becerilerinin geliştirilmesine yönelik bütünlüklü çalışmalar yapılması gerektiğinin altı çizildi.
Kadınlar niteliksiz, ucuz işgücü, kadın işi, erkek işi gibi cinsiyetçi yaklaşımlar ve yerel potansiyeli salt bir alana sektöre yönlendiren kavramların değişmesi gerektiği, kadınların ve gençlerin kentin ekonomik kalkınmasında, geleceğinde oldukça önemli bir yerde durduğu ifade edildi.
Sunumda Diyarbakır’ın kırsal kadın nüfusu ve kent-kır ilişkisi açısından sahip olduğu avantajlar da belirtilerek kırsalı içine alan çalışmaların öncelikli olması gerektiği vurgulandı.
Son olarak kent tasarımı ve planlarında yer verilmeyen, kamusal ve yerel politikalar ile de henüz çözüm üretilemeyen kadınların ekonomiye katılımında oldukça kritik bir yerde duran bakım meselesine daha toplumsal, katılımcı ve esnek çözümler geliştirilmesi gerektiği belirtildi.
‘Kadınların sadece hissedar olduğu, kağıt üzerinde yer aldığı işletme oranımız da oldukça yüksek’
Meryem Özdemir’in ardından konuşan DTSO İş Kadınları Meclisi Başkanı Filiz Ekingen, “İş kadınları meclisi olarak bizlerin de odağı kadın ve ekonomi. Ekonomik kuruluşlarda kadın temsiliyeti, kadınların girişimlerinin desteklenmesi temel hedefimiz” diyerek kadın yoksulluğuna dikkat çekti.
Ekingen “Kentte kadınların yaşadığı yoksulluk, yoksun bırakılma hali, işgücüne katılımdaki sorunlar ve kendi hesabına çalışan kadınların yaşadıkları sorunlar ve zorluklar da temel gündemimiz. Sunumda da görüldüğü gibi kadın girişimciliği, kadın kooperatifleri ve özellikle genç kadınlara yönelik çalışmaları önceleyerek ilerliyoruz.” diye konuştu.
Kadınların yer aldığı işletmelerin sayısının arttığına da değinen Ekingen, “Kadınların sadece hissedar olduğu, kağıt üzerinde yer aldığı işletme oranımız da oldukça yüksek. Bu durumun nedenleri oldukça çeşitli. Ama kadın girişimcilere yönelik destekler de önemli bir paya sahip. Kadınlar girişimci olurken yatırım sermayesine ihtiyaç duyuyorlar ve bu sermayeye erişimde erkeklere göre daha dezavantajlı konumdalar. Yine yönettiğimiz işletmeler küçük işletmeler olarak belirli alanlarda yoğunlaşıyor. Biz bu tespit çalışmasında dile getirdiğimiz sorunları daha net bir şekilde gördük. Bundan sonraki dönemde kentte kadın odaklı çalışmalar için işbirlikleri geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yine kadınların yararlanabileceği yeni araçlar ve desteklere ihtiyaç var ve bunun için de lobi çalışmaları yapmamız gerekiyor. Aynı şekilde salt kadın girişimlerini değil, özellikle genç kadınların istihdama katılımı, kadın kooperatiflerine yönelik çalışmalar da bizlerin yoğunlaşacağı alanlar olacak” dedi.
Ekingen, genç kadınları destekleyecek Diyarbakır Girişim Sermayesi Fonu’nun kurulması, yerel kurumlar, yapılar işbirliğinde Kadın Ekonomi Platformu’nun kurulmasının çok önemli olduğunu da dile getirdi.
‘Diyarbakır’ın da içinde yer aldığı bölgede gençlerin %51’i, genç kadınların ise %77’si ne eğitimde ne istihdamda’
Son olarak konuşan TOBB Diyarbakır Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Defne Eyyubi, ortaya çıkan tabloya işaret ederek, “Diyarbakır başta olmak üzere bölgemizde gençlerin, özellikle de genç kadınların eğitim ve istihdam dışında kalma oranı ciddi bir seviyede. Ortaya çıkan tablo, genç kadınların iş gücüne katılımı, eğitime erişimi ve ekonomik bağımsızlığı açısından ciddi yapısal eşitsizlikleri gözler önüne serdi. Veriler çok net: Diyarbakır’ın da içinde yer aldığı bölgede gençlerin %51’i, genç kadınların ise %77’si ne eğitimde ne istihdamda. Yani her dört genç kadından üçü, bugün sistemin dışında. Bu sadece bir oran değildir. Bu, bu şehirde yaşayan, hayalini kuramayan, çabasına karşılık bulamayan binlerce genç kadının durumudur” dedi.
Genç kadınların çalışmak ve üretmek istediğini söyleyen Eyyubi, “Karşılarına çıkan tablo adaletsiz. Deneyim isteniyor, referans soruluyor, dijital becerilere erişim neredeyse yok. Çoğu genç, yeni nesil mesleklere dair hiçbir bilgiye sahip değil. Bu durum, bireysel bir sorun değil; yapısal bir dışlanma biçimidir.” sözleriyle engellere işaret etti.
Kadınların iş hayatına katmak için öneriler
Defne Eyyubi önerilerini şöyle sıraladı: “Genç kadınlara dijital beceri kazandıracak programlara öncülük etmeliyiz. Bu eğitimlerin bölgeye uygun, ulaşılabilir ve sürdürülebilir olması gerekiyor. Sadece teknik değil, sektörel olarak da karşılığı olan içerikler oluşturmalıyız.
Ayrıca genç kadınların ilk iş deneyimlerini kazanabileceği alanlar yaratmalıyız. Bu bir kontenjan değil, bilinçli bir tercih meselesidir. Bir iş yerinde genç bir kadının varlığı, o kuruma yük değil katkıdır. Bu anlayışı yaygınlaştırmalıyız.
Mentorluk ilişkilerini sistemli hale getirmeliyiz. Deneyim aktarımı, özellikle bu bölgede yol gösterici bir güç olabilir. Yolu yürümüş kadınların, yeni adım atan gençlerle bağ kurmasını desteklemeliyiz ve elbette projelere ve fonlara erişimi kolaylaştırmalıyız. Genç kadınların çoğu hâlâ bir destek programına nasıl başvurulacağını maalesef bilmiyor. Bilgiye, kaynağa ve yönlendirmeye erişimi sağlamak, bu kurulun yapabileceği en somut işlerden biridir.”
‘Kadın kooperatiflerinin gelişmesi ve ortak platform oluşturmasını önemsiyoruz’
Son olarak konuşan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, 2018’de yönetime geldiklerinde kadın yönetiminde olan 470 şirket olduğunu, şu an bu rakamın 3 bin 800 civarında olduğunu söyleyerek, “Yeterli mi değil ama ciddi bir mesafe katledildi. Evet yükselmişiz ama büyük şirketlere baktığımızda yeteri kadar kadın temsiliyeti sağlayamıyoruz. Nispeten bazı rakamlar var. İyi bir noktadayız. Bir yıldan fazla çalışan işletmesi olan kadın oranına bakıyorum; yüzde 69. Bu iyi bir rakam. Eğer bu ülkede ekonomimizi geliştireceksek, yeni istihdamlar yaratacaksak bizim 2 yapıyı bu işe katmamız gerekiyor. Birincisi kadınlar, ikincisi emekliler. Kurumlarımızın erken gönderdiği erkekler. Onların da bu ülkede üretime ve istihdama katılması gerekiyor. Ayrıca kadın kooperatiflerinin gelişmesi ve ortak platform oluşturmasını önemsiyoruz. Kadının ürünlerinin sergileneceği bir fuar düzenlemeyi düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından katılımcılarla yapılan soru-cevap kısmının ardından iftar programına geçildi.