• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Devlet Bahçeli: Süreçte adım adım sona yaklaşılmaktadır

Devlet Bahçeli: Süreçte adım adım sona yaklaşılmaktadır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün te partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Devlet Bahçeli: Süreçte adım adım sona yaklaşılmaktadır
Devlet Bahçeli: Süreçte adım adım sona yaklaşılmaktadır
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 11 Kasım 2025 10:36
  • Güncellenme: 11 Kasım 2025 11:44

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunuyor.

Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:

“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” sözüyle idrak ettiği gerçeği vurgulamış, timsali olduğu bu anlayışı en gür sesiyle dile getirmişti.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin haysiyetidir; Türk milletinin hürriyet meşalesidir.

Bu meşale sönmeyecek; bir ve müstakil geleceğimizin ışığı olan kutlu eserleri ve emanetleri asla ziyan edilmeyecektir.”

‘Şeytanlaşmış odaklar dilini Atatürk’ten uzak tutsun’

“Şeytanlaşmış odaklar dilini Atatürk’ten uzak tutsun.

10 Kasım’da Kocaeli Valiliğinin ve Kocaeli Müftülüğünün almış olduğu karar doğrultusunda, il genelindeki camilerde Atatürk’ü anma programı kapsamında Mevlid-i Şerif okutulmasını takdir ve şükranla karşılıyor, hem valimizi hem de müftümüzü gönülden tebrik ediyorum.

Allah kabul ve makbul etsin diyorum.

Vefatının üzerinden 87 yıl geçmiş olmasına rağmen, haksız ve hayatsız saldırılara ısrarla maruz kalan, yalan yanlış iddiaların hedefi haline getirilen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, eğer hiç olmasaydı, acaba bugün hangi müstevli bayraklar semalarımızda dalgalanır, ezan yerine kulaklarımız neyi işitirdi?

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, dava ve silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, minnetle ve hürmetle anıyor; Allah hepsinden razı olsun diyorum.”

‘Cumhur İttifakı’nın kaderi milletimiz kaderidir’

“Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyaseti, en başta CHP ve diğer yedekleri gibi icazetli, ipotek altında bir siyaset olarak görülemez. Milliyetçi Hareket Partisi’nin vizyonu da aynı siyasete benzeyen, kısıtlı, kırılgan ve kısa menzilli bir çerçevede tanımlanamaz.

Milletimiz ne diyorsa sözümüz odur. Milletimiz ne istiyorsa dileğimiz aynıdır. Gerçeği bilip susanlar, gerçeği bilmeden konuşanlar kadar tehlikelidir; utanç kaynağıdır.

Bir gerçek vardır ki o da Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın kaderinin, milletimizin kaderi; devletimizin bekası ve istikbalidir. Bizim, onun bunun suçlamalarına kanarak ve sahtekârların oyununa gelerek siyaset yapmamız; aklın ve elli altı yıllık mazimizin inkârıdır. Hamdolsun, biz inkârcı değiliz.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, Türk milletinin güçlü nefesi, gür sesi, parlak geleceğinin öz hücresidir.

Su olmayan yerde balık avına çıkan; kalplerinde tortulaşan kirli husumeti eylemleriyle saçan çevreler bizimle boy ölçemez, bizimle aşık atamaz, bizim yanımızdan bile geçemez.

Biz Türkiye’nin her yerindeyiz; biz vatanımızın her köşesinde, her noktasındayız.

Nitekim dün itibarıyla, “Hayırlı Günler Komşum” ziyaretleriyle, “Derdin Derdimizdir” temalı sohbet toplantılarını 81 ilimizde, 710 ilçemizde program gerçekleştirdik.”

‘Karabağ gerçek ve ebedi sahibiyle birleşmiştir’

“Karabağ 30 yıl işgal altında kalmıştır. Vatan muharebesinden sonra adalet yerini bulmuş; Karabağ, gerçek ve ebedî sahibiyle ayrılmamak üzere birleşmiştir.

Bu vesileyle Azerbaycan halkının 8 Kasım Zafer Gününü, ayrıca 9 Kasım Devlet Bayrağı Gününü yürekten kutluyorum.

Can Azerbaycan’ı ve Büyük Türk Milleti’nin onurlu evlatlarını saygıyla selamlıyorum. Mücadele verirken bir hilal uğruna toprağın koynuna giren aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet; gazilerimize uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum.

Azerbaycan ile yolumuz birdir. Bağlarımız çok sağlamdır.  Azerbaycan ve Türkiye. Bir milletiz, iki devlet.”

‘Kafkasya’daki barış ve huzur atmosferini takip ediyoruz’

“Karabağ’ın yeniden inşa ve icra çalışmalarının hızla devamını; Güney Kafkasya’da yeşeren, giderek gelişen barış, huzur ve istikrar atmosferini yakinen takip ediyoruz. Bundan büyük bahtiyarlık duyuyoruz.

Bilhassa Azerbaycan ile Ermenistan arasında tesis edilen ve barışçıl arayışları üstlenen Washington Mutabakatı’nın, zamanla ön yargıların kilidini açacağını düşünüyoruz. Bu çerçevede atılan müspet adımların sonuç vereceğine inanıyoruz.

Temennimiz, iki taraflı görüşme ve diyalogların sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi; barış çabalarının kökleşerek bölgeye hakim olmasıdır.”

‘İsrail’in oyunlarını görüyoruz’

“İsrail’in bölgedeki oyunlarını, stratejik ve siyasi manevralarını görmediğimizi ya da duymadığımızı hiç kimse zannetmemelidir.

Türkiye, aktif ve çok boyutlu dış politikasıyla; bir yanda bölge ülkeleri klasmanında, diğer yanda küresel devletler arenasında öne çıkmakta ve rol oynamaktadır.”

Yeni süreç mesajı

“Terörsüz Türkiye en büyük kozumuzdur. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölge demektir.

Bizim Babil türü nasihatçılara karnımız toktur. Terörsüz Türkiye’ye karşı olanlar önce bir itiraf etsinler: Terör bitsin mi, bitmesin mi? Milli Birlik ve Kardeşlik Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılına mühür vurulsun mu, vurulmasın mı?

Küresel ve bölgesel siyaset masasında kartlar yeniden dağıtılırken, biz memnun olup yeni bir millet felaketine imza atmayacağız. İhanet derecesinde gaflete kapılanlar bir açıklasın da öğrenelim. Zekânın sınırları vardır; ama gerizekalılıkta ne eşit ne sınır yoktur.

Terörsüz Türkiye’nin şafağı sökecek ve yüreklerimizde dikilen fideler yakında meyvesini verecektir. Terörsüz Türkiye Terörsüz bölge demektir. Bizim Babil nasihatçilerine ihtiyacımız yoktur. Terörsüz Türkiye sürecine karşı gelenler itiraf etsin, terör bitsin mi bitmesin mi?

Terörsüz Türkiye hedefinde adım adım sona yaklaşılmaktadır. Bizim hedefimiz Türkiye’nin zirveye tutunmasıdır. Bizim meselemiz vatandır, millettir, devlettir, al bayrak altında 86 milyonun birlik olmasıdır.”