Sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanarak ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçundan 7 ay 15 gün hapis cezası alan ve 18 gün sonra tahliye edilen Dilruba Kayserilioğlu hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla açılan dava 31 Ekim günü saat 14.30’a ertelendi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Kayserilioğlu hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırladığı iddianameyi mahkemeye sunmuştu.
İddianamenin kabul edilmesinin ardından bugün İzmir 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, Kayserilioğlu’nun cezalandırılmasını talep etti.
Sanık avukatları savcının görüşüne karşı savunma yapmak için süre istedi. Duruşma 31 Ekim, saat 14.30’a ertelendi.
Kayserilioğlu ve avukatı Hüseyin Yıldız, duruşma sonrasında basın açıklaması yaptı. Sokak röportajında fikir ve ifade özgürlüğü hakkını kullandığının altını çizen Dilruba Kayserilioğlu, şunları söyledi:
“Ben her zaman üstüne basa basa söyledim. İfade özgürlüğü kapsamında eleştirilerimi dile getirdim. Hala bu eleştirilerimin de arkasındayım. Çünkü fikir ve ifade özgürlüğü var. Dava hala devam ediyor. Bu dava, şahsi alınıp gündemde hiçbir suç yokmuş gibi, katiller kol gezmiyormuş gibi, her şey güllük gülistanlıkmış gibi hala daha benim üstümden yürünmeye devam ediyor.
Ben suçsuz olduğumu her zaman söylüyorum. Her zaman da beraat edeceğime inanıyorum. Fikirlerimin her zaman arkasında olduğumu savunuyorum. Bir Türk vatandaşı olarak eleştirilerimi dile getirdim. Avukatlarım da davanın takipçisi. Gittiği yere kadar onlar götürme niyetinde. Biz de götürme niyetindeyiz. Vatandaş olarak haklı olduğum için kazanacağıma hukukun da doğrudan yana olacağına sonuna kadar inanıyorum.”
Dilruba Kayserilioğlu hakkında beraat kararı verileceğine inandıklarını belirten Avukat Hüseyin Yıldız da şunları kaydetti:
“Bugün Dilruba’nın yaptığı bir röportaj yüzünden açılan ikinci davasını yani ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşmasına girdik. İlk duruşmada savcı esas hakkındaki mütalaasını Dilruba’nın cezalandırılması yönünde açıkladı. Biz de esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanlarımızı sunmak için süre talebinde bulunuyoruz. Ve duruşma 31 Ekim saat 14.30’a ertelendi. Normalde biz asliye cezada görülen davalarda böyle bir ay sonraya duruşma günü alamıyoruz ama bu dosyada bir ay sonra duruşma günü aldık.
Türkiye’de hukuka güven yüzde 20’nin altına düşse de bizim hukuka olan güvenimiz tam. Biz müvekkilimizin ifade özgürlüğü kapsamında beyanlarını her Türk vatandaşı gibi yönetime karşı olan eleştirilerini dile getirdiğine inanıyoruz. Ve suçsuz olduğuna inanıyoruz. Beraat etmesinin kuvvetle muhtemel olduğuna inanıyoruz. Zira Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’yla ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’yle de güvence altına alınmış bir ifade özgürlüğünü anlatıyor. Demokrasinin gereği yöneticilerimizin biraz daha eleştiriye açık olması gerekiyor. O nedenle biz Dilruba’nın suçsuz olduğuna inanıyoruz. Kuvvetle muhtemel beraat edeceğine inanıyoruz. Çünkü hukuk, adalet gün gelecek elbet bir gün bize doğruyu söyleyecektir.”