Diyarbakır Sanayici Ve İş Dünyası Derneği (DİSİDER), geride kalan 2024 yılına dair değerlendirmeleri ve 2025 yılına ilişkin beklentilerini kamuoyuyla paylaştı.
Dernek binasında Yönetim Kurulu üyelerini katılımı ile düzenlenen toplantıda DİSİDER Başkanı Şeyhmus Akbaş konuştu.
Akbaş, 2024 yılında küresel güçler arasındaki çatışmalar ve bölgesel istikrarsızlıkların, barış ve güvenlik üzerinde olumsuz bir etki yaratarak Türkiye’nin zor bir dönemden geçmesine neden olduğunu dile getirerek sözlerine başladı.
Yine küresel çapta artan enflasyon, döviz kurundaki belirsizlik, finansa erişimdeki zorluklar, gelir eşitsizliği, yüksek faiz oranları ve enerji maliyetlerindeki dalgalanmaların ekonomiyi olumsuz yönde etkilediğini belirtti.
Her ne kadar 2024 yılı iş dünyasında kayıplarla anılsa da, ülke adına umut vadeden olumlu gelişmelere de şahit olduklarını ifade eden Akbaş, bunları “Hükümetin, iç ve dış güvenlik meselelerinde kritik adımlar atarak toplumsal barış politikalarını devreye alması; Yüksek enflasyonla mücadelede alınan önlemler sayesinde döviz kurunun istikrar kazanması; Deprem bölgelerinde yeniden inşa çalışmalarının kesintisiz devam etmesi; Savunma sanayi ve teknolojik yeniliklerle ülkenin küresel bir oyuncu haline gelmesi” olarak sıraladı.
12 maddelik beklenti listesi
Tüm bu gelişmeler ışığında, iş dünyası olarak 2025 yılına daha olumlu bir bakış açısıyla girdikleri vurgulayan Akbaş, 2025 yılında ekonomik, sosyal ve altyapısal anlamda atılmasını bekledikleri adımları ise şöyle sıraladı:
- Çağdaş bir anayasa ile ülkemizin daha ileri bir medeniyet seviyesine taşınması,
- Gelir eşitsizliğini giderecek politikaların devreye alınması,
- Enflasyonun yüzde 20 seviyesinin altına düşürülmesi,
- 4 .Faiz oranlarının yüzde 20’nin altına indirilerek finansa erişimin kolaylaştırılması,
- Üretici ve ihracatçı firmalar için teşvik ve desteklerin artırılması,
- Enerji maliyetlerindeki dalgalanmaların kontrol altına alınması,
- Yerel yönetimlerle iş birliğinin güçlendirilmesi,
- Depremde ağır hasar gören binaların yerinde dönüşüm çalışmalarının hızla devam etmesi,
- Silvan Barajı’nın tamamlanması,
- Otoban ağının Diyarbakır’a kadar genişletilmesi,
- 11.Mersin Limanı’na ulaşımı sağlayacak hızlı tren projesinin hayata geçirilmesi,
- Arsa, konut, altın döviz ve otomobillerin, yatırım aracından çıkarılması için tedbirler geliştirilmesi önem arz etmektedir.
‘Sürecin başarısı için herkese önemli görevler düşüyor’
Bu hedefler doğrultusunda, hükümetin atacağı yeni adımların Türkiye’yi bu zorlu süreçten güçlenerek çıkaracağına ve ekonomiyi daha sağlam temeller üzerine oturtacağına inandıklarını kaydeden Akbaş, Kürt meselesinin çözümüne dair başlatılan sürece de desteklerini açıkladı.
DİSEDER Başkanı, “Son dönemde toplumsal barışın sağlanması yönünde karşılıklı çağrıların olumlu bir havada sürmesi, iş dünyası olarak bizleri memnun etmektedir. Bu sürecin kesintisiz devam etmesi ve başarıyla sonuçlanması için Ülkemizin tüm bileşenlerine önemli görevler düştüğünü özellikle vurgulamak isteriz” dedi.
Siyasilere çağrı: Popülist söylemlerden kaçının
Bu sürece dair tüm siyasi partilere çağrıda bulunan Akbaş, “Bu tarihi süreçte popülist söylemlerden kaçınmalarını ve üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelerini bekliyoruz. Unutmayalım; tarih her zaman iz bırakanları yazar” ifadelerini kullandı.
‘Sandıkla gelen, sandıkla gitmeli’
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akbaş’a, 2025 yılına dair beklentileri arasında “yerel yönetimlerle iş birliğinin güçlendirilmesi” başlığı doğrultusunda belediyelere yönelik devam eden kayyım atamaları soruldu.
Akbaş, yöneltilen soruya, “Tabi bu yasal çerçevenin belirlediği bir hukuk süreci. Biz şahsen şunu isteriz; “sandıkla gelen, sandıkla gitmeli. Yasal mevzuattaki bazı şeylere de engelliyorsa, o hukukun bileceği iş. Biz tabi istemiyoruz. Özellikle bu süreçle de entegre edilmesi lazım. Bu süreçte bunların da olmaması lazım” cevabını verdi.