• Ana Sayfa
  • Gündem
  • İmamoğlu İstanbul Adliyesi önünden seslendi: Bu işin gittiği yer sandık

İmamoğlu İstanbul Adliyesi önünden seslendi: Bu işin gittiği yer sandık

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hakkında başlatılan iki soruşturma kapsamında bugün ifade vermek üzere Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne geldi.

İmamoğlu İstanbul Adliyesi önünden seslendi: Bu işin gittiği yer sandık
İmamoğlu İstanbul Adliyesi önünden seslendi: Bu işin gittiği yer sandık
Eylül Deniz Yaşar
  • Yayınlanma: 31 Ocak 2025 10:35
  • Güncellenme: 31 Ocak 2025 13:35

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’le ilgili sözleri ve soruşturmalarda görev alan bilirkişiyle ilgili açıklaması nedeniyle bugün ifade verdi.

İmamoğlu’nun ifade vereceği İstanbul Adliyesi’nin bulunduğu Çağlayan ise sabah saatlerinden itibaren hareketliydi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner ve CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, İmamoğlu’na destek vermek amacıyla İstanbul Adliyesi’ne geldi.

İmamoğlu’na destek  

İmamoğlu’na destek için toplanan yüzlerce yurttaş adliye önündeki Çağlayan Meydanı’nda buluştu.

Çok sayıda CHP İl ve İlçe örgütleri de geldi.

Slogan ve alkışlarla toplanan yurttaşların ellerinde “Turpun büyüğü sandıkta” ve “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” yazılı ve İmamoğlu fotoğraflarının olduğu dövizler taşındı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun savcılılk ifadesi öncesinde İstanbul’da Çağlayan Adliyesi önünde toplanan kadınlara sorduk: “Bugün neden buradasınız?”

Otobüs TOMA’larla engellenerek alana alınmadı

Adliye önüne toplanan kalabalığa hitap etmek için alana getirilen otobüs TOMA’larla engellenerek alana alınmadı.

İmamoğlu’nun ifade işlemleri sonrası  konuşma yapması beklenen otobüsün önüne gelmek isteyen kalabalığa polis, biber gazı ile müdahale etti.

Özgür Çelik, adliye önünde toplanan kalabalığa, “Otobüsün oraya geçmeye izin vermiyorlar. Buraya gelin” diye seslendi. Daha sonra kalabalık ile polis arasında yine arbede çıktı. Polis ikinci kez biber gazı sıkarken, çok sayıda kişi etkilendi.

Daha sonra destek için gelenler bariyerleri aştı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, TOMA’nın önünde şu açıklamayı yaptı:

“Bir şey olsa nasıl koordine edeceğiz? Üstelik üst aramaları yapılmadan alana girdiler. Bu durumda bizim kuvvetli bir ses sistemine ihtiyacımız var. Hem Ekrem Başkanın basın açıklaması yapması ki bu en temel hakkı hem de insanların güvenliğini alabilmek için böyle bir sisteme ihtiyacımız var. İşlerini kolaylaştırmak istiyoruz ama arkadaşlar TOMA’yı buraya çektiler ‘Geçemezsiniz’ diyor. Biz de burada duruyoruz. Durmaya da devam edeceğiz. Otobüsün üzerine çıkıp Ekrem Başkan topluluğa hitap edecek. Belki 10 belki 15 dakika sonra dağılacak. Bu kadar basit.”

İmamoğlu ifade verdi

İfade işlemleri için adliyeye gelen İmamoğlu’na eşi Dilek İmamoğlu da eşlik etti. İmamoğlu, 09.50’den itibaren, avukatları Kemal Polat, Mehmet Pehlivan ve Nusret Yılmaz eşliğinde ifade vermeye başladı. Avukatları eşliğinde ifade veren İmamoğlu’nun işlemleri tamamlandı.

İmamoğlu adliye önünde toplananlara seslendi 

İBB Başkanı Erem İmamoğlu, ifade işlemleri sonrası adliye önünde açıklama yaptı. İmamoğlu, şunları söyledi:

“16 milyonu temsil eden bir insan bugün burada ifade vermemeliydi. Bugünkü mesele İstanbul’da kurulmaya çalışılan bir kumpasın sonucudur: Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in ve Beşiktaş Belediye Başkanı’nım haksız yere tutuklanmasıyla başlayan sürecin bir devamıdır. Elbette benim siyasi yol arkadaşlarım bugün burada. Partimizin en üst seviyesinden üyesine kadar herkesin katkı sunduğu bir süreç içindeyiz.

Belediye başkanlarına nasıl müdahale edildiğini hep beraber yaşıyoruz. Bizi farklı konumlandırmaya çalışanlar var. İnsanlarımızın toplanma çabasına bile engel olma çabasını anlayamıyorum. Ayağıma taş değmesin diye dua ettiğimiz polisimizle halkı karşı karşıya getirmeye çalışan anlayışı kınıyorum. Burada bulunması nasıl kol kola olduğumuzu gösteren değerli ağabeyim Mansur Yavaş’a teşekkür ediyorum.”

‘Türkiye’yi bir açık hava hapishanesine dönüştürmek istiyorlar’

İmamoğlu sözü Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a bıraktı.

Yavaş şunları ifade etti:

“Türkiye’yi bir açıkhava hapishanesine dönüştürmek istiyorlar. Basın ve fade özgürlüğü demokrasinin şartıdır. Bir hukukçu olarak söylüyorum, bir tweet yüzümden insanların tutuklanması yanlış bir tedbirdir. İnsanlar bir tweet yazınca altında ‘Silivri soğuktur’ yazılması ülke adına utanç verici bir şeydir. Ülkede demokrasi ve hukuku hakim kılacağız. Kimse yazdığı yazıdan, attığı tweet’ten dolayı tutuklanmayacak. Elbette yargılama yapılır ama sonucu belli olmadan kimse tutuklanamaz. Biz buradan çıkınca Silivri’ye gideceğiz. İnşallah iktidar değiştikten sonra Silivri’yi kapatalım.”

Yavaş’tan sonra tekrar söz alan İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mansur başkanım ne güzel söyledi Silivri’yi kapatalım diye. Artık kapatınca orayı eğitim merkezi mi yaparız ne yaparız? O günler yakın değil mi? …

Neymiş bizi itibarsızlaştıracaklar? Neymiş korkutacaklar. Herkese eşit bir adalet sistemini, yargının bağımsızlığını biz getireceğiz dedim diye yargı mensubunu ve ailesini tehdit ettiğim iddiasıyla beni buraya ifadeye çağırdılar. Aileyi, en kutsalımız olan aileyi tehdit etti diye İmamoğlu’nu buraya ifadeye çağırıyorsun. Bu şaşkınlıktır.

Bir de bir bilirkişisi… Artık ismini söylemeyeyim herkes tanıyor. Öyle bir bilirkişi ki raporları diğer bilirkişiler tarafından yanlışlanıyor. İki bilirkişinin imzası olmadan bilirkişi raporu düzenlenemez. Ama bu şekilde rapor düzenleyip evrakta sahteciliğe kadar varan bir bilirkişiyi ben ifşa etmeyeceğim de kim edecek? Neymiş, yargıyı etki altına alıyormuşum? Ben size bir etki söyleyeyim mi, ne dedi sayın Cumhurbaşkanı, turbun büyüğü heybede dedi. Bu ne demek? Ben soruşturma seviyesindeki bu dosyaların her sayfasını biliyorum demek değil midir? Peki sayın Cumhurbaşkanının bu dosyaları bilmeye hakkı var mi? Yok. Ama sen diyorsun ki turbun büyüğü heybede. Yani bu davanın da savcısı oluyorsun. Biz ‘aldatıldık’ diyenlerden usandık. Biz adil bir düzen, yargının bağımsızlığı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu iş artık milletin diyeceği sözün belirleyici olduğu noktaya gidecek. Sandık, sandık… “

‘Bir dahakı sefer iktidar yolculuğu toplantımız olacak’

İBB Başkanı İmamoğlu sözlerini şöyle noktaladı:

“Ben bugün savcının odasına girdim. Beni nezaketle karşılayan savcı önünde, yargı önünde ceketimi iliklerim. Ben nezaketi için teşekkür ediyorum, yargı böyle işlesin. Ama böyle yanlış sebeplerle işlemesin. Bu bir siyasi mücadele değildir. Bu kreşleri kapatmaya çalışanlara karşı mücadeledir. İstanbul’daki toplantılarımız gelecekte iktidar yolculuğu toplantıları olacak. Hepinize çok teşekkür ediyor, saygıyla selamlıyorum.”

Bugün Çağlayan’da öne çıkan bir mesaj İmamoğlu’nun Yavaş ile omuz omuza olduklarını belirtmesi oldu. İmamoğlu, “Değerli ağabeyim Mansur Yavaş’in bugün burada olması kol kola, omuz omuza olduğumuzun göstergesidir” dedi.

Çağlayan’da toplanan binlerce yurttaş Yavaş ve İmamoğlu’nun konuşmalarının ardından dağılmaya başladı.

Ne olmuştu?

Ekrem İmamoğlu hakkında, 20 Ocak tarihinde katıldığı bir programda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle ‘Tehdit’ ve ‘Terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek’ iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

27 Ocak’ta İmamoğlu, konuşmasında kamu davalarında görevli bir bilirkişinin ismini açık şekilde vermesi nedeniyle ‘Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs’ ve ‘Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ iddiasıyla hakkında re’sen ikinci soruşturma başlatıldı.