Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Savaşı’nın 954’üncü yılında açıklamalarda bulundu.
“Türk’üyle, Kürd’üyle, Arap’ıyla, Sünnisi ve Alevisiyle Anadolu’nun gönül harcını muhabbetle yoğuran kurucu irade bugün buradadır” diyen Erdoğan, Kürt meselesinin çözümüne ilişkin başlatılan sürece dair de konuştu:
“Her türlü engele, her türlü engellemeye ve her türlü sabotaja rağmen yeniden büyük ve güçlü Türkiye için, kelimenin tam anlamıyla, çırpınıyoruz. Şunu burada samimiyetle ifade etmek isterim: Bugün, bekası söz konusu olduğunda hiçbir güce boyun eğmeyen bir Türkiye’de yaşıyoruz. Bugün, kendi vatandaşlarıyla birlikte mazlum ve mağdurların da umudu hâline dönüşen bir devlete sahibiz.”
‘Emeklerin neticelerini alacağımız bir sürecin içindeyiz’
“Kim ne derse desin, bize ve milletimize yakışan tavır neyse, eğilmeden, bükülmeden ve hiç kimseden çekinmeden yerine getiriyoruz.” diyen Erdoğan, şunları da ifade etti:
“Sevgili kardeşlerim, şimdi bütün bu emeklerin neticelerini alacağımız bir sürecin içindeyiz.
Milletimizin fertleri arasına örülen fitne duvarlarını tamamen yıkmak için başlattığımız “Terörsüz Türkiye” sürecinde, hamdolsun, kısa sürede önemli mesafe katetttik.
Kandan ve çatışmadan beslenen çevrelerin süreci kundaklama çabalarına rağmen, tüm kurumlarımız çalışmalarını, birlikten ve sonsuz kardeşliğe hedefiyle, adeta bir kuyumcu titizliğiyle sürdürüyor.
Milletimizde yürütülen çalışmaları, dikkatli olduğu kadar son derece umutlu bir yaklaşımla yakından takip ediyoruz.”
Suriye açıklamaları
“Kimin sürece samimiyetle destek verdiği, kimin de alakasız gündemlerle süreci zehirleme gayretinde olduğu, milletimiz tarafından not ediliyor. Şurası bir gerçek ki, Türkiye terör meselesini tamamen çözme yönünde yol aldıkça, saldırı, sabotaj ve tuzaklar da artacaktır. Bunu kimi zaman yalan ve dezenformasyonla yapacaklar, kimi zaman toplumun hassasiyetlerini kaşıyarak yapacaklar. Kimi zaman insanlarımız arasında korku yayarak yapacaklar. Kimi zaman yurt içi ve yurt dışındaki ajanlarını kullanarak yapacaklar. Kimi zaman da sureti akden görünerek yapacaklar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, bu sefer başaramayacaklar.
Allah’ın izniyle, milletimizin desteğiyle oluşan umut havasının önünde bu defa kimse duramayacak. Ayrılıktan, bölünmüşlükten, kardeşler arası nifaktan yıllarca rant ve çıkar devşirenler inşallah bu sefer kazanamayacak.
Değerli kardeşlerim, şunu sizlerle birlikte aziz milletimin de çok iyi bilmesini arzu ediyorum: Biz hepimiz, 86 milyon olarak, tarihin, kültürün, ortak medeniyetimizin ve inançlarımızın bir araya getirdiği büyük bir aileyiz. Ayrı milletin ferdi değiliz; hepimiz aynı bayrağın, aynı gök kubbenin altında yaşıyoruz. Unutmayın, hepimize yer vardır.”
‘Yönünü Ankara’ya dönen kazanacak’
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
“Suriye’deki tüm kardeş halklar gibi Kürtlerin de güvenliğinin, huzurunun ve esenliğinin teminatı Türkiye’dir. Yönünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacak; kardeşlik ve komşuluk hukukunu gözetenler kazanacak. Kıblesini şaşırıp kendilerine yeni yabancı patronlar arayanlar ise elinde sonunda kaybedecek.
Tekrar ediyorum. Kılıç kınından çıkarsa kaleme-kelama yer kalmaz. Biz, tüm bölgemizde kalıcı barışın tesisinden yanayız. Biz, sorunların diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesinden yanayız.
Kimse unutmasın: Türkler, Araplar, Kürtler olarak bu coğrafyada kıyamete kadar hep beraber yan yana yaşayacağız.”