• Ana Sayfa
  • Ekoloji
  • Eskişehirli yaşam savunucularından Cengiz Holding’in maden projesine protesto

Eskişehirli yaşam savunucularından Cengiz Holding’in maden projesine protesto

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu maden projesini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı önünde protesto etti.

Eskişehirli yaşam savunucularından Cengiz Holding’in maden projesine protesto
Eskişehirli yaşam savunucularından Cengiz Holding’in maden projesine protesto
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 4 Temmuz 2025 17:08

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu, Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş.’nin Alpagut ve Atalan mahalleleri sınırları içinde yürütmeyi planladığı siyanürlü altın madeni projesine karşı bir kez daha bir araya geldi.

Projeye ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda gerçekleştirilen 2’nci İnceleme Değerlendirme Kurulu (İDK) toplantısı sırasında platform üyeleri bakanlık önünde açıklama yaptı.

Proje sahası birinci arkeolojik sit alanına 200 metre mesafede

Açıklamada konuşan platform üyesi Meltem Oktay, Eskişehir’in en güzel doğasına sahip yerlerin ısrarla yok edilmeye çalışıldığının altını çizerek, “Bu bölge, Orta Sakarya Havzası’nda ve Sakarya Nehri’ne sadece 4 kilometre uzaklıkta, verimli toprağı ile İç Anadolu’nun Çukurovası olarak anılan, dört mevsim narenciye dahil çok çeşitli sebzenin, meyvenin yetiştiği bir bölgedir. Ülkemizde Iğdır’la birlikte mikroklima özelliği olan iki bölgeden biridir. Proje sahasında 28 endemik bitki türü, 61 omurgalı tür ve 128 kuş türü bulunmaktadır. Proje sahası birinci arkeolojik sit alanına 200 metre mesafededir. Kısaca söylersek ormanları, tarım alanları, meraları, akarsuları ve kültürel zenginliğiyle, şehrimizin ve ülkemizin göz bebeği bir bölgeden bahsediyoruz” dedi.

Tarım alanları tehdit altında

Projenin faaliyete geçmesi durumunda tarım alanlarının yok olacağını belirten Meltem Oktay, işletme için kullanılacak su miktarından dolayı su kaynaklarının kuruyacağını söyledi. Meltem Oktay, “Siyanür ve toprakta bulunan ve siyanürle temas edince serbest ve zararlı hale gelen arsenik, kurşun, cıva gibi ağır metaller, buharlaşma, yağmur, sızma, taşma gibi yollarla Sakarya Nehri’ni de besleyen yer altı sularına karışacaklar. Solunum, cilt teması veya bulaştıkları içme ve kullanma suları ve besin yoluyla vücuda girecekler. Bu ağır metaller ve siyanür kan hastalıkları, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, akıl hastalıkları, anormal doğumlar, bebeklerde bedensel ve zihinsel gelişme geriliği ve cilt, prostat, karaciğer, mesane, böbrek, akciğer gibi çeşitli kanserlere neden olmaktadır” diye konuştu.

Doğa ve yaşam savunucularının kararlılığı

Geçtiğimiz yıl 15 Ağustos’ta yapılan Halkın Katılımı Toplantısı’nı hatırlatan Meltem Oktay “Bizler inatla mücadelemizi sürdürürken bir yandan da çok iyi biliyoruz ki ülkemiz maalesef gözü dönmüş patronların talan ve yağma yarışına sahne oluyor. İktidar ise bu yağma yarışında şirketlerin önüne çıkabilecek engelleri ortadan kaldırmakla meşgul. Ülkenin geleceği için çok önemli günlerden geçiyoruz. Uzun zamandır patronlar tarafından dillendirilen ve bugünlerde iktidar tarafından Meclise getirilen torba yasa teklifi ile ormanların, zeytinliklerin, korunan alanların, sulak alanların, yaban hayatı geliştirme sahalarının yani kısaca ne kadar önemli doğa alanı varsa hepsinin madenlere açılmasının önünde hiçbir engel kalmayacak. Ancak bu yasa teklifleriyle gelenlerin bilmediği biz doğa ve yaşam savunucularının azmi ve kararlılığıdır” ifadelerini kullandı. (MA)