Türkiye’deki Ezidi toplumunun temel hakları, kültürel varlıklarının korunması ve gönüllü geri dönüş süreçlerine ilişkin talepler, 30 Temmuz’da Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenen toplantıda ele alındı. Toplantıya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Dış İlişkiler Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zafer Sarıkaya katıldı.
Bu buluşmada, Ezidilerin hem Türkiye’de hem de Avrupa’daki diaspora topluluklarının yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri kapsamlı şekilde ele alındı.
Toplantının ardından altı bölümden oluşan rapor paylaşıldı. Raporun beşinci bölümünde Ezidilerin talepleri de yer aldı.
Raporun ana başlıkları şu şekilde:
1- Ezidiler kimdir?
Mezopotamya’nın en kadim haklarından biri olan Ezidiler’le ilgili raporda şu sözler yer aldı:
“İnanç sistemleri sözlü geleneğe dayalı olup, Kurmancî lehçesinde aktarılan dualar, ilahiler ve kutsal anlatılar yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Yüzyıllardır Mardin, özellikle de Midyat, Beşiri, Nusaybin ve Viranşehir bölgelerinde yaşamış olan Ezidiler, bu coğrafyanın çokkültürlü yapısının temel taşlarından biri olmuştur.
Ezidiler tarih boyunca barışçıl, üretken ve toplumsal uyuma dayalı bir yaşam tarzı benimsemiş, yaşadıkları bölgelerde birlikte yaşam kültürünün gelişimine önemli katkılar sunmuştur.”
2- Ezidi nüfusu ve diaspora
Raporda, günümüzde Ezidilerin önemli bir bölümünün göç, güvenlik kaygıları ve yapısal nedenlerle başta Avrupa olmak üzere dünyanın farklı ülkelerine dağılmış durumda olduğu kaydedilirken, yaklaşık olarak şu veriler paylaşıldı:
“Avrupa’da 300.000 – 330.000 Ezidi yaşamaktadır. Dünya genelinde ise Ezidi nüfusu 2 milyon civarındadır.
Almanya, İsveç, Fransa, Belçika ve Hollanda gibi ülkelerde yaşayan Ezidiler; aralarında doktor, avukat, akademisyen, yerel siyasetçi ve kamu görevlilerinin de bulunduğu güçlü bir diaspora oluşturmaktadır.
Bu topluluklar, bir yandan yaşadıkları ülkelerin sosyal ve ekonomik yapısına katkı sağlarken, diğer yandan kimliklerini ve inançlarını koruyarak anavatanlarıyla bağlarını güçlü tutmaktadır.”
3- Aidiyet ve anavatana bağlılık
Ezidi toplumunun, 40 yılı aşkın süredir yurt dışında yaşıyor olmasına rağmen, ata topraklarına yönelik aidiyetini hiçbir zaman kaybetmediği vurgulanan raporda şöyle denildi:
“Bu bağlılık, özellikle vefat eden Ezidilerin cenazelerinin Avrupa’da defnedilmek yerine büyük zorluklara rağmen Mardin’e getirilerek toprağa verilmesinde kendini göstermektedir.
Son yıllarda bazı Ezidi ailelerin köylerine dönmeye, evlerini yeniden inşa etmeye ve toprağıyla yeniden bağ kurmaya başladığı gözlemlenmektedir. Bu gelişmeler, yalnızca sembolik değil; bölgenin sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan güçlenmesine katkı sunabilecek bir potansiyele işaret etmektedir.”
4- Temel sorun alanları
Ezidi toplumunun Türkiye’de karşı karşıya olduğu temel sorun başlıkları olarak şunlar kaydedildi:
– “Geri dönen ailelerin mülkiyet, güvenlik ve vatandaşlık haklarıyla ilgili belirsizlikler,
– Ezidiliğin resmî olarak tanınmaması,
– Ezidilere ait kutsal alanların, mezarlıkların ve ibadet yerlerinin koruma altına alınmaması,
– Kültürel erozyon ve Kurmancî dilinin kamusal alanda yeterince desteklenmemesi,
– Kamu hizmetlerine erişimde yaşanan fiili eşitsizlikler ve ayrımcı tutumlar.”
5- Talepler
Raporda talepler başlığı altında 8 madde sıralandı. İşte öne çıkan talepler şu şekilde:
“1. Geri Dönüşlerin Teşviki ve Güvence Altına Alınması
Ezidilerin köylerine gönüllü dönüşlerini teşvik edecek yasal ve yapısal düzenlemeler yapılmalıdır. Dönüş yapan ailelerin can ve mal güvenliği sağlanmalı, mülkiyet hakları tanınmalı ve kamu hizmetlerinden eşit şekilde faydalanmaları garanti altına alınmalıdır.
2. Mülkiyet İadeleri ve Tazminatlar
Geçmişte zorla terk ettirme, kamulaştırma ya da el koyma yoluyla kaybedilen taşınmazların iade süreci başlatılmalı veya mülk sahiplerine adil ve hızlı bir şekilde tazminat ödenmelidir.
3. Ezidiliğin Resmî Olarak Tanınması
Ezidilik, Türkiye Cumhuriyeti nezdinde resmî bir inanç sistemi olarak tanınmalı ve nüfus kayıt sistemine ‘Ezidi’ ibaresi özgürce seçilebilir şekilde eklenmelidir.
4. Dil ve Kültürün Korunması
Ezidilerin dili olan Kurmancî’nin ve kültürel değerlerinin korunması amacıyla anadil eğitimi verilmesi, kültürel merkezlerin kurulması ve Ezidilikle ilgili yayınların desteklenmesi sağlanmalıdır.
5. Kutsal Mekânların Korunması
Ezidilere ait ibadet yerleri, mezarlıklar ve kutsal alanlar tespit edilerek koruma altına alınmalı; bakımı yapılmalı ve kültürel miras olarak tescillenmelidir.
6. Kamu Hizmetlerine Eşit Erişim
Ezidilerin sağlık, eğitim, sosyal hizmetler ve istihdama eşit ve ayrımcılıktan uzak bir şekilde erişimi sağlanmalı; kamu görevlilerinin bu konuda duyarlılığı artırılmalıdır.
7. Altyapı ve Gelişim Desteği
Ezidilere ait köylerin elektrik, su, yol ve internet gibi altyapı ihtiyaçları karşılanmalı, dönüşleri teşvik edecek kırsal kalkınma projeleri uygulanmalıdır.
8. Temsil ve Koordinasyon Mekanizması
Ezidi toplumunun ihtiyaçlarını izleyebilecek, kamu kurumlarıyla doğrudan iletişim kurabilecek bir kamu temsilciliği veya koordinasyon birimi oluşturulmalıdır.”
6- Sonuç ve beklentiler
Zafer Sırakaya’ya seslenilen raporun son bölümünde Ezidi toplumunu temsilen şu beklentiler paylaşıldı:
“Ezidi toplumu olarak bizler, ülkemizin çok kültürlü yapısına katkı sunan bir halk olarak, sahip olduğumuz tarihi ve kültürel mirasımızı koruma konusunda kararlıyız. Bu noktada gerek yasal gerek kurumsal desteklerin sağlanması, yalnızca Ezidiler için değil, ülkemizin toplumsal barışı ve çoğulculuğu açısından da büyük önem arz etmektedir.
Sizlerin bu konuda göstereceği duyarlılığın ve öncülüğün, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesine katkı sunacağına olan inancımız tamdır. Desteğiniz için şimdiden teşekkür eder, saygılarımızı sunarız.”