Fransa’da kadınların protestolarına neden olan cinsel saldırı davasında savcılık, bir numaralı sanık Dominique Pelicot için en üst sınır olan 20 yıl hapis cezası talep etti. Avignon’da görülen davada mütalaasını okumaya başlayan Savcı Laure Chabaud, “20 yıl çok fazla; zira kaç yaşında olursanız olun bir hayatın 20 yılı. Ama (20 yıl) hem çok hem de çok az. İşlenen ve tekrarlanan suçların ciddiyeti göz önüne alındığında çok az” dedi.
Fransız savcı, Pelicot’un eylemlerinde “tam sorumluluğu” bulunduğunu vurguladı.
Dominique Pelicot ile yıllar boyunca bilinçsiz hale getirdiği Gisele Pelicot’ya tecavüz etmek için evine çağırdığı 50 erkek hakkında mütalaanın okunmasına çarşamba gününe kadar devam edilecek. Mahkemenin kararını en geç 20 Aralık tarihinde vermesi bekleniyor.
Dominique Pelicot 2011-2020 yılları arasında yaklaşık 10 yıl boyunca karısına düzenli olarak uyku hapı verdiğini ve bilinçsiz olduğu sırada başkalarıyla birlikte tecavüz ettiğini itiraf etmişti. Savcılık tecavüz eylemlerinin sayısının 200’ü bulduğu kanaatinde. Diğer sanıklarla internet forumları üzerinden irtibata geçen Pelicot, tecavüzler sırasında fotoğraf ve görüntü almış ve bunları dijital olarak tasnif etmişti.
2020 yılında Dominique Pelicot, bir süpermarkette kadınların etek altı fotoğraflarını çekerken yakalanmıştı. Olay sonrası başlatılan soruşturma kapsamında Pelicot’nun telefon ve bilgisayarına el konulmuş ve polis, bilinci yerinde değilken Gisele Pelicot’ya tecavüz edildiğine ilişkin binlerce fotoğraf ve videoya ulaşmıştı. Dava sürecinin kamuoyuna açık olması için ısrarcı olan 71 yaşındaki Gisele Pelicot, cesareti nedeniyle Fransa’da feminist bir kahraman haline geldi.
Öte yandan Jean-Francois Mayet adlı savcı bugün yaptığı açıklamada, Fransa’da çok sayıda erkeği, ağır uyku halindeki karısına tecavüz etmeleri için görevlendirmekle suçlanan Pelicot’un davasının Fransız toplumunu sarstığını belirtti.
Savcı, bu davanın, kadınlarla erkekler arasındaki ilişkileri temelden değiştirmesi gerektiğini söyledi.
Mayet, mahkemede yaptığı konuşmada “Bu dava toplumumuzu, birbirimizle olan ilişkilerimizde, insanlar arasındaki en mahrem ilişkilerde sarsıyor” dedi.
