Kuzey Atlantik Antlaşması’nın 10. maddesi, Avrupa’dan bir devletin NATO’ya katılabileceğini öngörüyor. Ancak ittifaka üye olmak için tüm üyelerin oy birliğiyle onay vermesi gerekiyor. Üstelik sınır sorunları bulunan ve bu sorunları barışçıl yollarla çözme kabiliyeti olmayan ülkeler, NATO’nun 5. maddesi gereği ittifakı savaşa çekme riski taşıdığından üyelik süreçleri daha dikkatle değerlendiriliyor.
Güney Kıbrıs’ın üyeliği neden tartışmalı?
Euronews’ta yer alan habere göre Hristodulidis, Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliği için askeri altyapısını ABD’nin desteğiyle ittifak standartlarına uygun hale getirdiğini ve gerekli hazırlıkların sürdüğünü açıkladı. Ancak, Ada’nın yalnızca güneyinde hakimiyet kuran Rum kesimi, 1960’taki Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı olduğunu iddia etse de Türkiye, bu durumu kabul etmiyor.
Güney Kıbrıs, toprak bütünlüğü ve sınır güvenliği gibi NATO’nun ilkelerine ters düşen sorunlarla mücadele ediyor. Türkiye, 1974 Kıbrıs Harekatı’ndan bu yana adanın kuzeyinde Türk askerlerinin varlığını sürdürüyor ve Ada’da iki devletli bir çözümü savunuyor.
Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliğine onay vermesinin ‘işgalci’ durumuna düşmek anlamına geleceğini belirterek, “Güney Kıbrıs’ın NATO’ya katılımı, Kıbrıs sorununda köklü bir çözüm bulunmadan mümkün değil” dedi.
Tarihsel bağlam: Kıbrıs Harekatı ve sonrası
1974’teki Kıbrıs Harekatı, Türk ve Rum toplumları arasındaki gerginliğin doruk noktası oldu. Ada’nın yüzde 37’sinin Türk kontrolüne geçtiği harekat, iki taraf arasında yerleşik bir bölünme yarattı. Rum kesimi, Ada’daki Türk askerlerinin çekilmesini ve tüm Kıbrıs üzerinde egemenlik kurmayı talep ediyor. Türk tarafı ise Kıbrıs Türk toplumunun eşit haklara sahip olduğu ve iki devletli çözümün tek geçerli seçenek olduğunu savunuyor.
Türkiye’nin NATO’daki veto gücü
Bir ülkenin NATO’ya üye olabilmesi için oybirliği gerektiğine dikkat çeken Türkiye, Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliğinin ittifaktaki dengeyi bozacağını ve Ada’daki müzakere süreçlerini sekteye uğratacağını savunuyor. Güney Kıbrıs’ın 2004 yılında “Kıbrıs Cumhuriyeti” adıyla Avrupa Birliği’ne katılması, Türkiye ile ilişkilerde gerilimi artıran bir dönüm noktası olmuştu.
Olası çözüm yolları
Türkiye, Kıbrıs Türklerinin uluslararası alanda tanınmasını ve Ada’da iki devletli bir çözümün benimsenmesini savunuyor. Ancak Rum kesimi, federasyon veya üniter devlet modellerini öne çıkarıyor. 2004’te Birleşmiş Milletler tarafından sunulan Annan Planı, iki taraf arasında kapsamlı bir çözüm sunmuş olsa da Rumlar tarafından reddedilmişti.
Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliği, Ada’daki çözüm sürecinin ve uluslararası dengelerin nasıl ilerleyeceğine bağlı olacak.