DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, partisinin genel merkezinde yaptığı açıklamada, barış süreci, kadınlara dönük saldırılar ve yeni yönetmeliklerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkoğlu, kadınların barış süreçlerindeki birikimlerinin Meclis’te kurulacak komisyon çalışmalarına yön vereceğini belirtti. “Özgür ve eşit yaşamı birlikte kuracağız” diyen Türkoğlu, mücadelenin kararlılıkla süreceğini vurguladı.
‘Suruç için adalet, herkes için adalet’
Açıklamasına 20 Temmuz 2015’te Suruç’ta yaşamını yitiren 33 kişiyi anarak başlayan Türkoğlu, “Suruç şehitlerimizin mücadelesini omuzlarımızda taşıyoruz. Gerçek adalet sağlanana kadar mücadele edeceğiz” dedi.
‘Suriye’de kadınlara yönelik katliamlar sürüyor’
Halide Türkoğlu, Suriye geçici hükümetine bağlı güçlerin Alevi kadınlar ve Dürzi halkına yönelik saldırılarına dikkat çekerek, “Tekçi, cinsiyetçi, militarist bir ulus-devlet inşasına karşı sessiz kalmayacağız. Kuzey ve Doğu Suriye’de inşa edilen özgür yaşam kuşatılmak isteniyor. Bu, Rojava Devrimi’ni boğma girişimidir” ifadelerini kullandı.
‘Barış ve eşitlik için yasal çözüm şart’
Abdullah Öcalan’ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni hatırlatan Türkoğlu, sürecin kadınlar açısından taşıdığı öneme işaret etti. Öcalan’ın çağrısı ve silah bırakma törenini “tarihi bir eşik” olarak nitelendiren Türkoğlu, Kürt sorununun demokratik zeminde çözümünün özgür ve eşit yaşamın ön koşulu olduğunu söyledi.
‘Yeni yönetmelik cinsiyetçi’
Son yayımlanan yönetmeliklerle kadınlara dönük ayrımcı uygulamaların sürdüğünü kaydeden Türkoğlu, doğum sonrası yarı zamanlı çalışma hakkının ücretsiz kreş yerine öne sürülmesini eleştirdi:
“Kadınlara danışılmadan yapılan düzenlemelerle haklarımız gasp ediliyor. Çocuk bakımı sorumluluğu yine kadınların omzuna bırakılıyor. Gerçek çözüm kamusal kreş hakkıdır.”
‘Kadın özgürlük mücadelesini büyüteceğiz’
Açıklamasının sonunda kadınların çoklu mücadele alanlarını büyüteceklerini vurgulayan Halide Türkoğlu, şu mesajı verdi:
“Bu topraklarda onurlu barışı kadınlar olarak biz inşa edeceğiz. Yoldaşlarımızın anılarını, mücadelesini yaşatacağız. ‘Katledilen her kadın isyanımızdır’ diyerek Jin, jiyan, azadî felsefemizle yolumuza devam edeceğiz.”