Metris 2 No’lu R Tipi Cezaevi’nde yatağa bağlı yaşayan ağır hasta tutuklu Abdulkadir Kuday’ın durumu her geçen gün giderek ağırlaşıyor. Sinir sisteminin uyarılar gönderememesine neden olan ALS hastalığının yanı sıra başka hastalıkları da olan ve 40 kilonun altına düşen Kuday’ı yakın zamanda ziyaret eden Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatlarından Tahir Demirci, Kuday’ın son durumuna dair bilgi verdi.
Kuday’ın avukat görüşüne sedye ile getirildiğini belirten Demirci, Kuday’ın unutkanlık, çift görme ve duyma sıkıntısının başladığını aktardı.
Demirci, Kuday’ın herhangi bir şey hakkında konuşurken çok fazla odaklanamadığını ve hem konuşmakta hem de nefes almakta oldukça güçlük çektiğini ifade etti. Demirci, “Konuşmasıyla ilgili daha önceleri de böyleydi ama en son gittiğimizde dört beş cümle edebildik. Sürekli yatakta olması sebebiyle sırtındaki kemikler sırt derisini tahriş etmiş. Gün boyu solunum destek cihazına bağlıymış. Satürasyonunda (kandaki oksijen oranı) ani düşüşler olduğu için kendisine ara ara oksijen de veriliyor.” dedi.
Demirci, Kuday’ın 10 Temmuz 2023’te de kalp krizi geçirdiğini hatırlatarak, çarpıntılarının devam ettiğini ve yeni bir kriz geçirme endişesi taşıdığını ifade etti. Kuday’ın yemek yeme problemlerinin olduğunu ve her şeyi yiyemediğinin altını çizen Demirci, hastalığı sebebiyle protein ağırlıklı beslenmesi gerektiğini ve bu yönlü cezaevi yönetimine de başvuru yaptıklarını söyledi.
22 Ağustos’ta durumu ağırlaştı hastaneye kaldırıldı
Demirci, Kuday’ın 22 Ağustos’ta sağlık durumu kötüleştiğini ve bunun üzerine Başakşehir’de bulunan Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne kaldırıldığını hatırlattı. Hastane yönetiminin refakatçi kabul etmediği için Kuday’ın tedavi olmayı reddettiğini vurgulayan Demirci, ALS dışında 16 ayrı hastalığı olan Kuday’ın kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığını refakatçi talebinin kabul edilmemesi nedeniyle tedaviyi kabul etmediğini ifade etti.
Demirci, Kuday için hem tedbir talepli tahliye başvurusuna dair hem de Cumhurbaşkanlığı affı ile ilgi yaptıkları başvuruya dair sürecin hala devam ettiğini dile getirdi.
Demirci, Kuday ile aynı koğuşta bulunan ve iki eli olmayan hasta tutuklu Ergin Aktaş ile de görüştüklerini de belirtti. Aktaş’ın da Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “Cezaevinde yaşamını idame ettiremez” raporuna rağmen tahliye edilmediğini hatırlatarak, “Şu an da Abdulkadir Kuday’ın yanında Ergin Aktaş kalıyor. Kaldıkları koğuş itibariyle tam bir dayanışma halindeler. Bu durumda onlar için çok zor çünkü Ergin Aktaş da birçok hastalığı olan bir mahpus. İki tutuklu için de ATK’nin cezaevinde kalamaz raporu söz konusu ama buna rağmen orada birlikte dayanışma içinde hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
Kuday’ın hayati tehlikesinin arttığına dikkati çeken Demirci, şöyle devam etti:
“Yani doktorların da söylediği yerden ifade edeyim; bu koşullarda çok yakında kötü bir haber alınabileceğinin bile belirtildiği bir durum var. İnsani olarak da vicdani olarak da kabul edilemeyecek bir durum yaşanıyor. Cezaevlerinden artık maalesef ki bunu söylemek durumundayım. Hayatını kaybetmiş bir şekilde yakınlarına kavuşmaması gerektiğini düşünüyorum. Zaten cezaevi koşulları bu durumu daha da hızlandırıyor. Cezaevi koşulları özellikle Abdulkadir Kuday durumunda 40 kiloya düşmüş ve gittikçe ağırlaşan bir tutuklu için durumunu daha da kötüleştiriyor ve geri dönülemeyecek sonuçlara yol açacaktır. Bir an önce bu konunun çözülmesi gerekiyor. Umarım bir an önce tahliyesi sağlanır.”
Abdulkadir Kuday’ın avukatı, geçtiğimiz hafta Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunmuştu. “Cumhurbaşkanlığı affı” kapsamında yapılan başvuruda, “Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle belirli kişilerin cezalarını hafifletmek ya da kaldırmak” konulu genelge hatırlatılmıştı. Başvuruda, Kuday’ın cezasının hafifletilmesi veya kaldırılması talep edilmişti.
Başvuruda, Kuday’ın tedavisinin geciktiği, hastane sevklerinin düzenli yapılmadığı kaydedilmişti. 24 Aralık 2021 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu da başvuruda yer almıştı . (MA)