ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Başkan Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan’ın Hizbullah meselesini İsrail ile görüşmesi gerektiğini belirterek, İsrail’in de Lübnan’a yönelik saldırılarını genişletmemesini umduğunu söyledi.
Özel Temsilci Barrack Abu Dabi’de düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, Lübnan’ın geçmişi unutup İsrail ile bir anlaşmayı hızlandırma zamanının geldiğini belirterek, Lübnan, Hizbullah ve İsrail arasında doğrudan görüşmeler çağrısında bulundu.
Barrack ayrıca, ABD’nin geçen yıl devrilmeden önce eski Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad rejimine uyguladığı Sezar Yasası kapsamındaki Suriye yaptırımlarının da kaldırılmasını umduğunu belirtti.
Trump, mayıs ayında Riyad’da Geçici Şam Hükümeti Başkanı Ahmed Şara ile yaptığı görüşmenin ardından Suriye’ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılacağını duyurdu.
Ancak, Şam ile ticareti kısıtlayan ve Sezar Yasası olarak bilinen yaptırımlar, sadece ABD Kongresi kararıyla kaldırılabiliyor.
Gazze’de ateşkesin ikinci aşaması
Bu arada Barrack, Türkiye’nin Gazze Şeridi’nde planlanan uluslararası istikrar gücüne katılmasının, “karşılıklı güven eksikliği” olarak nitelendirdiği bir durum nedeniyle pek olası olmadığını söyledi.
Axios haber sitesi dün, iki ABD’li yetkili ve Batılı bir kaynağa dayanarak, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze barış sürecinin ikinci aşamasına geçişini duyurmayı ve Noel’den önce bölgedeki yeni yönetim yapısını açıklamayı planladığını bildirdi.
Trump yönetimi, savaşın geri dönmesini önlemek ve kırılgan ateşkesi sürdürmek için Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi hedefliyor. İlk aşamanın temel bileşenlerinden biri olan Hamas’ın hayatta olan ve ölen tüm tutukluları serbest bırakması neredeyse tamamlandı ve iade edilecek yalnızca bir tutuklunun naaşı kaldı.
Anlaşmanın ikinci aşaması, İsrail’in Gazze’nin ek bölgelerinden çekilmesini, uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını ve Trump liderliğindeki “Barış Konseyi’ni” de içeren yeni yönetim yapısının harekete geçirilmesini içeriyor.
BM Güvenlik Konseyi, geçen ay hem uluslararası istikrar gücünü hem de Barış Konseyi’ni yetkilendirmişti.




