• Ana Sayfa
  • Gündem
  • İHD’nin ‘İç Anadolu Cezaevleri Raporu’ yayımlandı

İHD’nin ‘İç Anadolu Cezaevleri Raporu’ yayımlandı

İHD’nin İç Anadolu Bölgesi’ndeki cezaevlerine dair hazırladığı raporda, cezaevlerinde hak ihlallerinin sistematik olarak arttığı kaydedildi.

İHD’nin ‘İç Anadolu Cezaevleri Raporu’ yayımlandı
İHD’nin ‘İç Anadolu Cezaevleri Raporu’ yayımlandı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 30 Ağustos 2024 16:13

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu, “2024 Yılı Ocak-Haziran Hak İhlali Raporu”nu İHD Ankara Şubesi’nde açıkladı. İHD Ankara Şube Eş Başkanı Ömer Faruk Yazmacı’nın da katıldığı toplantıda, İHD Merkez Yürütme Kurulu üyesi (MYK) Nuray Çevirmen raporun detaylarını paylaştı. 
Derneğe gelen başvurular, avukatların cezaevleri ziyaretleri, tutukluların yolladığı mektuplar ve aile görüşmelerinin esas alınarak derlenen bilgiler sonucunda hazırlanan raporda,  2024 yılı Ocak-Hazirana ayları arsında İç Anadolu Bölgesindeki 4 açık, 26 kapalı olmak üzere toplam 30 cezaevinden yapılan başvurular yer aldı.
‘En az 21 tutuklu yaşamını yitirdi’
Ocak ve Haziran ayları arasında çeşitli cezaevlerinde en az 21 tutuklunun yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Çevirmen, “Mahpuslar tarafından 2024 yılı içerisinde de açlık grevleri yapılmış ve kimi hapishanelerde açlık grevleri hala devam ediyor. İç Anadolu Bölgesinde 2024 yılı Ocak-Haziran ayları içinde 4 hapishanede yaşatılan hak ihlallerine karşı en az 6 mahpus tarafından süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemleri yapılmıştır” dedi.
‘Bin 83 hak ihlali’
Tutukluların sağlığa erişim haklarının engellendiğini belirten Çevirmen, “İç Anadolu Bölge Hapishanelerinde en az bin 83 sağlık hakkı ihlali meydana gelmiştir” dedi. Çevirmen sağlık ve hastaneye erişim noktasında yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı: “Adli Tıp Kurumu tarafından, tam teşekküllü hastane ve üniversite hastaneleri tarafından ‘hapishanede kalamaz raporları’ kabul edilmemiş ve ağır hasta mahpusların infazları ertelenmemiştir. ATK bu kararlarda tıbbi ve etik ilkelerin dışında politik karar süreci yürütmektedir. Hasta mahpuslar, tek kişilik hücre bölmeli araçlarla sevk edilmekte, bu bölmeler çok küçük olup nefes almanın dahi imkansız hale geldiği, yazın sabahtan akşama kadar güneşin altında ve kışın da soğuk olan bu araçlarda bekletilmektedirler. Bu araçlar temizlenmediği için mikrop saçmakta ve hastaneye gidenlerin sağlığını da olumsuz etkilemektedir. Hastane sevkleri ya yapılmıyor ya da uzun zamanlara yayılarak yapılıyor, bu da hastalığın seyrinin ilerlemesine neden oluyor. Mahpuslar kelepçeli muayene edilmekte, kelepçeli olarak hastane sevkleri yapılmaktadır. Mahpusların diş tedavileri yapılmamaktadır. Hasta mahpusların hastane sevkleri tek kişilik bölmeli, havasız ve sağlığı olumsuz yönde etkileyen ring araçlarıyla yapılmaktadır.”
Raporun öneri kısmında ise şunlar yer aldı:
* “Ulusal ve uluslararası insan hakları hukukunda; mahpusların hakları ile ilgili oldukça gelişmiş standartlar olmasına karşın mahpuslar ilgili hakları ve düzenlemeleri doğrudan kullanamamakta, tutuldukları yerlerde bulunan yetkililer aracılığı ile ancak kullanabilmektedir. İç Anadolu Bölgesindeki cezaevlerinde insanlık onuruna yakışır muamele yapılmamakta ve mahpuslar şiddet, hakaret ve kötü muameleye ve hak ihlallerine maruz kalmakta, hasta olanların tedavileri aksatılmakta, iletişim ve bilgi edinme hakları engellenmektedir. Cezaevlerinde son dönemlerde artış gösteren işkence-darp vakalarına son verilmeli, sorumlu olan kişiler hakkında soruşturma açılmalı ve cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.
* Hapishanelere bağımsız sağlık kurumlarının girmesine ve inceleme yapmasına izin verilmelidir. Hapishanelerin denetiminde başta meslek kuruluşları ve insan hakları örgütleri olmak üzere ilgili kuruluşların yer alacakları şekilde yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Hakkında yasaklama, toplatma kararı olmayan gazetelerin hapishanelere alınmasının önündeki engeller kaldırılmalı ve temini sağlanarak gazeteler mahpuslara verilmelidir. Ailelerinden uzakta olan mahpusların, maddi koşullar ve hastalıklar nedeniyle gelemeyen ailelerine yakın cezaevlerine nakil talepleri kabul edilmelidir.
* Cezaevlerinde meydana gelen intihar vakalarının önüne geçmek için mahpusları ruh ve bedensel bütünlüklerine yönelik tehditler ortadan kaldırılmalı, insan onuruna yaraşır uygulamalar geliştirilmelidir. Gerekli önlemi almayan ve etkisi olan kişiler varsa etkin soruşturmalar yapılmalı ve yaptırımlar uygulanmalıdır. Sağlık sorunları olan mahpuslar, doktorlarca reçete edilmiş yiyecekleri alma hakkına sahiptirler. Cezaevi idareleri tarafından hasta tutuklu veya hükümlülere diyete uygun yemek sağlanmalıdır.
* Hastaların revire çıkarılmaları, hastaneye sevkleri hızlandırılmalıdır. Teşhis, tedavi ve kontrollerinin uzman hekimler tarafından yapılması sağlanmalıdır. Kelepçeli muayene ve tedavi yöntemi uygulamasından vazgeçilmelidir. Bu uygulama nedeniyle birçok hasta mahpusun tedavisi yapılamamaktadır. Türkiye hapishanelerinde bulunan hasta mahpusların acil ve kalıcı tedavileri yapılmalı, hapishane koşullarında tedavisi yapılamayan/yapılmayan hasta mahpusların da acilen infazları durdurulmalıdır.”