• Ana Sayfa
  • Ekoloji
  • İklim krizine karşı yüzyıllık çözümler: Yüzen sebze bahçeleri

İklim krizine karşı yüzyıllık çözümler: Yüzen sebze bahçeleri

Gelişmekte olan ülkeler iklim krizinin yıkıcı etkileriyle mücadele ederken, yerel halkların yüzyıllardır uyguladığı doğayla uyumlu tarım yöntemleri, modern çözümler için ilham kaynağı oluyor.

İklim krizine karşı yüzyıllık çözümler: Yüzen sebze bahçeleri
İklim krizine karşı yüzyıllık çözümler: Yüzen sebze bahçeleri
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 21 Eylül 2024 12:39
  • Güncellenme: 22 Eylül 2024 11:52

Dünyanın dört bir yanında eşzamanlı yaşanan iklim krizi kaynaklı felaketlerin sıklığı ve yıkıcılığı giderek artarken bu krizle mücadele birçokları için bir ölüm-kalım meselesi hâline geliyor. Yıkımın tam olarak nasıl durdurulacağı ve durdurmak için kimin ne yapması gerektiği hala netlik kazanmış değil. Hâl böyleyken iklim fonlarının dağıtımındaki adaletsizlik tartışmaları da haklı olarak büyüyor.

Bilim insanları 2030 yılında dünyada her gün 1,5 yani yılda 560 çevre felaketi yaşanacağını, yüzyılın sonuna kadar kıyı taşkınlarından etkilenen insan sayısının 73 milyona ulaşacağını öngörüyor.

İklim krizine en az katkıda bulunan gelişmekte olan ülkeler en büyük yıkımları yaşıyor ve iklim çözümleri konusunda yalnız bırakılıyor.

Nesillerdir taşkın ve sellerle uyumlu yaşamak zorunda kalan deniz seviyesine yakın kıyı ve ada ülkeleri, atalarından öğrendikleri doğayla uyumlu pratikleri uyguluyor. Yerel halkların yüzyıllardır uyguladığı, günümüzün en gelişmiş iklim teknolojilerine ilham veren bazı uygulamaları inceledik.

Yüzen sebze bahçeleri

Bangladeş, Meksika, Hindistan, Myanmar ve Kamboçya’nın bazı bölgelerinde doğal felaketler sırasında yaşanan gıda krizini önlemek amacıyla yerel halklardan miras kalan hidroponik (topraksız) tarım uygulamalarına devam ediliyor. Yüzen sebze bahçeleri 2050 yılında yükselen deniz seviyeleri nedeniyle yedi kişiden birinin evsiz kalacağı Bangladeş’te oldukça yaygın.

Sürdürülebilir ve erişilebilir olmalarının yanı sıra düşük işletme maliyetleri ile öne çıkan ve 300-400 yıldır uygulanan bu yöntem yerel olarak baira adıyla anılıyor.

Nasıl uygulanıyor? Eskiden tarım arazisi olan ve sellerle tahrip olan sulak alanlara kurulan bu bahçeler susümbülü, sumercimeği ve çeltik sapları gibi suda yaşayan yabani otların biraraya getirilip sıkıştırılması ve çürümeye bırakılmasıyla yapılıyor. Ardından bu baz, silt ve inek gübresi ile birleştiriliyor ve üzerine sebze tohumları ekilerek gelişmeye bırakılıyor. Çiftçiler bu yataklarda zerdeçal ve zencefil gibi meyve ve sebzelerin yanı sıra bamya, acı kabak, yılankabağı, ıspanak ve brinjal yetiştiriyor.